benim hüzünlü orospularım | gabriel garcía márquez


Dünya üzerinde çok seneler geçirmiş, gezmiş, tozmuş, eğlenmiş, yemiş, içmiş ve doksan yaşına gelince kendine şöyle körpe bir bakire hediye etmek istemiş birini hayal edin. Sizce nasıl olur? Asıl soruya gelelim; peki bu vatandaş bu on dörtlük bakire kıza âşık olursa neler olur? Bunu nasıl karşılarsınız, sapıkça mı? Olmaz mı böyle bir şey, yoksa komik mi olur? Akla pek yatkın değil mi yoksa?
Elimizde tuttuğumuz kitap 1982 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Gabriel García Márquez’e ait.
Başkarakterimiz, parasını vermediği sürece bir kadınla beraber olmamış bir gazeteci, zamanın tutsağı olmuş ve nice yaşlar geçirmiş biri. Yalnızlığını işte bahsi geçen kadınlarla tamamlamaya çalışan biri aynı zamanda. 90 yaş da çoğu kişiye nasip olmayan bir rakam ve karakterimiz de buna özel bir hediye vermek ister kendine, 90 yaşa uygun bir hediye. Tanıdık bir genelev patroniçesini arar ve el değmemiş birini ister yeni yaşının şerefine. Kadın da bu yaşlı adamın dileğini kırmayarak on dördünde el değmemiş bir kızı karşına çıkarır. Lakin yaşlı amcamızın bu yaşına kadar hissetmediği duygular ölüme bu kadar yaklaşmışken düşüverir yüreğine. Küçük bayanı seyretmekten başka bir şey yapamaz, kıyamaz belki, belki de buna aşk deniyordur onun mısralarında. Kendi kaderine boyun eğmeye mahkûm ihtiyar delikanlımız, bu zamana kadar tatmadığı duyguların minnettarlığını yaşamaktadır böylelikle.
paylaş:

big fish (2003)


Yönetmen: Tim Burton
Senaryo: Daniel Wallace(roman), John August
Oyuncular: Ewan McGregor, Albert Finney, Billy Crudup, Helena Bonham Carter
Tür: Macera | Dram | Fantastik
Yıl: 2003
Süre: 125 dak.
Ülke: ABD
Dil: İngilizce
Ödül: Oscar adaylığı ve 32 farklı adaylık
IMDb Puanı: 8.0/10
Top 250: #225
Metascore: 58/100

Adamın biri o kadar çok öykü anlatır ki kendi de öykü olur, öyküler ondan sonra da anlatılır böylece ölümsüz olur.
Tim Burton’ın Big Fish’i tam anlamıyla ılık, sevecen, şaşırtıcı, renkli, dopdolu ama tek kelimeyle ifade edilecek olsa sanırım bunu karşılayan sıfat “masalsı” olurdu.
İçinde birkaç film çıkacak düzeyde konu barındırmasıyla da anlatılacak öykünün doyuruculuğu seyirciyi tatmin ediyor.
paylaş:

reprise (2006)


Yönetmen: Joachim Trier
Senaryo: Joachim Trier
Oyuncular: Anders Danielsen Lie, Espen Klouman-Høiner, Viktoria Winge
Tür: Dram
Yıl: 2006
Süre: 105 dak.
Ülke: Norveç
Dil: Norveççe
Ödül: 12 ödül, 5 adaylık
IMDb puanı: 7.3/10
Metascore: 79/100

Başarısızlıklardan yılmadan ilerlemeyi bilen, düştüğünde ağlamadan kalkabilen ve yeniden düşmekten de korkmayan iki yakın arkadaş, yazar olmayı kafaya koyduklarında ellerindeki taslakları yayınevlerine gönderirler. Erik olumsuz cevap alırken, Phillip ise bir anda yazar olur.
Kitabı basıldıktan sonra psikolojisindeki bozuklukları kaldıramayan Phillip hastaneye yatırılır. Bu süre zarfında sevgilisi Kari’nin ziyarete gitmesi Phillip için iyi olmayacağı söylenir. Denildiğine göre Kari, Phillip üzerindeki bu psikozu olumsuz yönde etkiler.
paylaş:

Fransız Filmlerinden Nefret Edenler İçin On Bir Fransız Filmi



Aşağıda okuyacağınız yazı Film School Rejects adlı siteden alıntıdır. Bizlerin Amerikan filmlerini yakından takip etmemiz ve dili "ingilizce" olmayan ya da Amerikan yapımı olmayan filmlere karşı ön yargımız olduğunu düşündüğüm için yayımlamak istedim. Fransız filmlerine karşı olan görüş ise Amerikanlardan pek de farksız değil.
İyi okumalar...
paylaş:

düşüş | albert camus


Saygın bir avukat ve burjuva ortamına söylenen bir küfür, Amsterdam’da bir barda otururken hatırlanmaya çalışılan bir geçmiş, belirsizliklere dönüşen kesinlikler, başarı gibi lanse edilen başarısızlıklar…
Taşın altına koymamız gereken ellerimiz ve kendimizi okuduğumuz bir roman; 1957 Nobel Edebiyat sahibi Albert Camus’nün Düşüş’ü.
Parisli, işinde başarılı, elit yaşamları adalet önünde savunan, çapkın kişiliği de azımsanmayacak bir kişi o. Elitliği, soyluluğu, başarıyı, çaresizliği sorgulamayan bir düşen, aynı bizler gibi. Ahlak anlayışını sivri bir dille alaya alan bir kitap.
Kitap, “Size hizmetlerimi sunabilir miyim, bayım, canınızı sıkmadan? Korkarım ki bu kuruluşun kaderini elinde tutan saygıdeğer gorille anlaşmayı bilmiyorsunuz.” diye başlar ve “Artık çok geç, her zaman hep geç olacak. Çok şükür ki öyle!” diye biter.
Ya doğruluğuna kesinlikle inandığımız duygu ve düşüncelerimiz, kendimizi tatmin etmemizdeki ikiyüzlülüğümüzse?
“Aynı zamanda hem kadınları, hem adaleti sevmeyi başarıyordum ki çok kolay bir iş değildir bu.” diyen bir avukatın yabancıya anlattığı hikâyede kendimizden bir yansımayı görmemek imkansız gibi. Üstelik bunu özgün bir edebi anlatıyla yaparken.
Can Yayınları’ndan çıkan bu 108 sayfalık kitabı Fransızca aslından çeviren ise Hüseyin Demirhan.
20. yüzyılın kuşkusuz en etkileyici yazarların biri olan Albert Camus şöyle diyor romanında; “Bazen, yalan söyleye, doğru söyleyenden daha aydınlatıcıdır. Gerçek, tıpkı ışık gibi insanın gözünü köreltir.”
Ve şöyle der Jean-Paul Sartre kitap için; “Belki de Camus’nün en güzel ve en az anlaşılan romanı.”
İyi okumalar.

Kitabın idefix sayfası için tıklayın.
paylaş:

tüm zamanların en iyi 100 komedi filmi


“Amerikan Film Enstitüsü’nün ya da film hocasının söylediklerini unut! Sıkıcı insanlar! En sevdiğin komedi filmini oylamanı istedik ve tüm zamanların en iyi 100 komedisini belirledik.(Liste filmleri izleyen ve adı geçen yaşlıları pek takmayanlar tarafından hazırlandı)”
Böyle diyerek ne başardıklarını halka arz eden bir listeyle karşınızdayız bu kez. Oy sayısı 1 milyon 37 bin. Oylama işlemi şu şekilde yapılmış; “vote” tuşuna basıldığında karşınıza gelen iki filmin hangisinin daha komik olduğu soruluyor. Eğer filmleri izlememişseniz sayfayı yenilemeniz yeterli oluyor. Yani karşılıklı “o diğerinden daha komik” mantığıyla çalışan ve oylardaki yüzdelikler karşılaştırılarak bir derecelendirme yapılıyor.
Listenin ilk 10u şu şekilde ve aşağıdaki linkten listenin tamamına ulaşabilirsiniz, oylama işleminin bittiği yazıyor lakin oylama kısmı halen aktif ama sonuçlara etki etmiyor olsa gerek.
paylaş:

FSR: 2010'un en iyi yabancı filmleri


Listeyi hazırlayan FilmSchoolRejects(FSR) olduğu için her ne kadar 2010 yılının en iyi yabancı filmleri olarak geçse de aldanmayın. Çünkü liste 2010da Amerika'da gösterime giren ve FSR'deki bu yazıyı hazırlayan kişinin izleyip beğendiği filmler. Filmler güzele benzediği için yayımlamak istedim. Filmlerin yanında yapım ülkeleri ve IMDb puanları(an itibari ile, muhtemelen değişeceklerdir) mevcut ve bazı filmler aşağıda da belirtildiği gibi 2009 yapımı.
Liste şu şekilde:
paylaş:

tıkanma | chuck palahniuk


Choke.
Hasta annesinin tedavi masraflarını karşılamak için tıp eğitimini yarıda bırakmış ve geçimini elit/pahalı restoranlarda boğulma taklidi yapıp kurtaran kişiyi bir kahramana çevirerek onun duygularını kendini sahiplenmeye doğru sürükleyip belirli aralıklarla ona para gönderilmesiyle sağlayan bir anti-kahramanla karşı karşıyayız bu kez. Üstelik kendinden de nefret ediyor ve anlatıcı olduğu kitaba “Eğer bunu okumaya niyetliyseniz vazgeçin.” Diyerek başlıyor. Biz bu uyarıyı dikkate almayıp kitaba başlarsak eğer Chuck Palahniuk sonsuz hayal dünyasının kapılarını sonuna kadar aralamış oluyor ve biz arkamızda bıraktıklarımızı unutarak bambaşka bir dünyaya adımımızı atmış oluyoruz ta ki kitap bitene kadar.
“Gerçek şu ki, dul bir anne tarafından yetiştirilen her erkek çocuk evli olarak doğmuş sayılır. Bilmiyorum ama bence annesi ölene dek bir erkeğin hayatındaki diğer kadınların hepsi metres olmaktan öteye gidemez.” Diyerek tanımlıyor kendini, annesiyle arasındaki bağ da bu yolda devamlılığını sağlıyor.
Kendisi bir seks bağımlısı ve bunun bir rahatsızlık olduğunun farkında ama kendini durduramıyor. Bunda karşı cinsin de etkisi azımsanmayacak ölçüde tabii; baştan çıkarmalar, karşı cinsin kahramanımızdan daha azgın olması, vs.
paylaş:

i spit on your grave (2010)


Yönetmen: Steven R. Monroe
Senaryo: Meir Zarchi(78 yapımlı orijinalinden), Stuart Morse
Oyuncular: Sarah Butler, Jeff Branson, Andrew Howard
Tür: Suç | Korku | Gerilim
Yıl: 2010
Süre: 108 dak.
Dil: İngilizce
Ülke: ABD
IMDb puanı: 6.3/10
Metascore: 27/100

1978 yapımı filmin aynı isimli yeniden çekimi olan filmde Jennifer adındaki yazarın yeni romanı için sessiz, sakin bir kulübeyi kiralayıp oraya yerleşmesiyle gelişen olayları anlatır. Kızımız tek başına geldiği ve üç dört ay kalmayı planladığı kulübede arzuladığı hayatı yaşamaya başlar ve romanına devam eder. Sabah koşularını yapıp akşamları da gölün yanındaki kulübesinin sundurmasında şarabını yudumlayarak kafasını toplar.
Ne var ki daha kulübeye gelmeden önce kaybolup yol sormak için durduğu benzin istasyonundaki bir grup genç tarafından hayatı zindana döner. Kulübeye girmeyi başaran gençler Jennifer için korkulu bir gece yaşatırlar.
paylaş:

yukarılara doğru



İkinci yarımı kaybediyorum sokaklarda, sokaklar çok üşüyor, ay yukarılarda, kendi gölgesine sığınır olmuş. İnsanlar yavaş yavaş akıyor sokaktan, ışıklar bir kırmızı oluyor, bir sarı, bir yeşil. Bir yerlerden müzik sesleri geliyor, sıcak metal üzerinde kızaran et sesleri, dumanlar…
Hafifliyoruz, yer ayaklarımızın altından kayıveriyor. Parmak uçlarımızda yürüme başlıyoruz, yer çekimi azalıyor. Kravatlarımız havaya doğru kalkıyor, etek giymişler telaşlı. Uçmamak için kendimizi aşağıya çekiyoruz.
Herkes düşünceli, korkmuş, hissettirmiyor. Alınlarında yatay çizikler, derinleşiyor.
Kalplerinden pompalanan kanın sıcaklığı ısıtmaz olunca bedenlerini, sırf ısınmak için başka çareler düşünür oluyorlar bazen ve susadıkları için değil günlük sıvı ihtiyaçlarını karşılamak için içiyorlar suları, havalanıyorlar.
Herkes hep beraber, usul usul gecenin içine doğru yükseliyor, gece yukarıda, ayın hemen sol yanında. Karın yağdığı yer orası ve durmadan güneş ışığı geçiyor saçaklardan.
Işık huzmeleri balerinin ayağının altında dönerek suratımıza vurmaya başlıyor, merkez kaç kuvvetine dayanamayıp savrulan peri tozları gibi yüzümüzü yaladıkça anlamsızlaşmaya başlıyor bu hayat, geceye çıkmamız şart oluyor.
Sabahlardan usanmış insanoğlunun kavgası bu kendiyle, yoksa soluklansa iki adım öteden bırakıverecek kendini sokaklara. O da herkes gibi olacak, kırmızıya bulayacak etrafı, sonra uçmaya başlayacak.
Büyük bir senfoni bu karanlığın içinde, duymak için gözleri kapamak ve dinlemek yeterli oluyor. Hareketlenen ellerin arasından yere düşen bir dünya misali, ayaklarımız yere değmediği zaman özgürlüğün tadına varıyoruz, denizdeyken de tam tersi oluyor; ayağımız basmayınca boğuluveriyoruz, güzel şey, uçmak, yukarılara düşmek adeta.
Ayakkabı bağına takılmalar yok artık, sonsuzluğa doğru açılan kapının ardında uyuyanları keşfetmek, ışıkların içinde gecenin gizemine şahit olmak var, düşmek yok artık.
Mekanik hareketlerle dışarıya doğru açılan kolların bitiminde var olan parmakların ucunda süzülen bir hayat, kıvrımlarında dudakların, boyundan aşağıya süzüldükçe durmuş şah damarının üzerinde soluklanırken fark ediyor aslında her şeyin çoktan bittiğini, havada o da, yerden yüksek, sonsuzlukta, soğudukça bedeni üzerine sarmak için battaniyeye gerek duymadan hatta üzerindekileri çıkararak çıplaklığın ayıp olmadığı bir dünyaya doğru herkesle beraber emin adımlarla usul usul yol alıyor, gecenin tam içine, yukarılara…
Bazen yerlere gazete kâğıtları sermek gerekir, sokaklara asfalt dökmek, kirpiklere rimel sürmek. Bazen yorulmak gerekir, bıkmak, ağlamak gerekir. Bazen de gitmek gerekir, arkana bile bakmadan, sokaklara doğru, geceye doğru koşmak gerekir, ölmek gerekir bazen de.


(görsel buradan alınmıştır)

paylaş:

kaçaklar ve mülteciler | chuck palahniuk

Fugitives and Refugees.
Okuduğumuz kitapların yazarları ya da şairlerini kimi zaman bizler bir şehirle özdeşleştiririz kimi zamanda kendileri anlatır kendi şehirlerini bizlere. Çocukken oyunlar oynadığı, komşularından tutundan da sokaktan geçen satıcılara kadar her ayrıntıyı o şehirlerde yaşayanlar, orada büyüyenler kadar hiç kimse bilemez doğrusu.
Turistik bir gezi yapmak için seçilen şehirler için de rehber kitaplar imdadımıza yetişen ilk materyaller olur. Müzeler, nerede ne yenir ne içilir, görülmesi gereken mekanlar ve bol bol fotoğraf çekilebilecek doğal güzellikler.
Kaçaklar ve Mülteciler’de anlatılan şehir ise Portland, yazar yeraltı edebiyatından tanıdığımız, Dövüş Kulübü, Gösteri Peygamberi, Tıkanma, Ölüm Pornosu gibi kitaplara imzasını atmış ve son dönemde şüpheli yazarlar arasında görülen Chuck Palahniuk. Sevgili Chuck, Portland’ı en ücra köşelerden başlayarak anlatmış.
Nerede yemek yenmeli konusuna değinerek görmemiz gereken mekanların isimlerini, menülerini, telefon numaralarını, adreslerini hatta menüdeki bazı yemeklerin hazırlanışını dahi kaleme almış. Hangi müzeye gidilmeli, ayrıntıları, internet siteleri, hayvanat bahçeleri, seks mekanları, alışveriş merkezleri, bahçeler, içmek için uygun mekanlar, … hepsini bu kitapta bulabiliriz. Aynı zamanda paranormal durumlara da değiniyor yazar bu kitabında. Hayaletli olduğu söylenen ve görmediğimiz varlıkların fink attığı mekanlar hakkında da bilgiler veriyor bizlere.
Kaybolmak yabancı bir yerde çok da sorun olmasa gerek lakin bu kitap ile Portland sokaklarında kaybolmak bile sıkıcı olamaz.
Yolumuz bu şehri düşmese de eğlenmek ve mekanların tasvirlerine hayran kalmak, daha doğrusu keşfetmek için çok hoş bir kitap. Portland yolcuları için ise kaçırılmaması gereken bir yol arkadaşı.
147 sayfadan oluşan ve Ayrıntı Yayınları'ndan çıkan kitabın çevirmeni Esra Arışan.


paylaş:

the texas chainsaw massacre (1974)

Yönetmen: Tobe Hooper
Senaryo: Kim Henkel, Tobe Hooper
Oyuncular: Marilyn Burns, Edwin Neal, Gunnar Hansen, Allen Danziger
Tür: Korku | Gizem | Gerilim
Yıl: 1974
Süre: 83 dk.
Dil: İngilizce
Ülke: ABD
Ödül: 1 ödül
IMDb puanı: 7.5/10

Film başlangıcında şöyle bir yazı akar aşağıdan yukarıya doğru:
“ İzlemek üzere olduğunuz film, beş gencin ama özellikle Sally Hardesty ve sakat kardeşi Franklinin başına gelen bir trajedidir. Onların genç olmaları olayı daha da trajik hale getirir. Ama çok çok daha uzun hayatlar yaşamış olsalardı bile o gün gördükleri dehşeti ve çılgınlığı ne görebilirlerdi ne de bunu görmek isterlerdi. Sakin bir yaz öğleden sonrası onlar için bir kabusa dönüşür. O günün olayları Amerikan tarihindeki en tuhaf suçlardan birinin keşfine neden oldu. Teksas Elektrikli Testere Katliamı.”
paylaş:

en iyi 15 miramax filmi


1979 yılında Weinstein kardeşler tarafından kurulan ve ismini anne ve babalarının adlarından (Miriam ve Max) alan, bağımsız filmlere imzası atan bir film şirketidir Miramax. İlk işleri 80li ve 90lı yıllarda yabancı filmlerin ve bağımsız filmlerin dağıtımını üstlenmek olsa da sonrasında büyüyen Pazar payıyla adlarını her kesime duyurmayı başarırlar ve ardından yapımcılığa başlarlar. Tarantino ve Kevin Smith gibi yönetmenler ilk kez Miramax ile tanınmışlardır. 93 yılında ise şirketi Disney satın almıştır. 90lı yıllardaki popüler filmlere yönelmesi ve devleşen stüdyo kavramlarıyla Oscar törenlerinde boy boy fotoğraflarının çıkmasına sebep olmuştur. Bu başarılarla 2000li yıllarda bağımsız filmlerden iyice uzaklaşmış ve bilinen stüdyolara dönüşmüştür. Sonrasında Weinstein kardeşler şirketten ayrılmış ve nihayetinde Disney son bir hamleyle Miramax’ı kapatmıştır.

paylaş:

Palahniuk: Tanrı bile bir cehennem yaratacak kadar kindar olamaz, belki Türkler...


Türkiye’de Ölüm Pornosu adlı kitabı Çocukları Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu tarafından “halkın ar ve hayâ duygularını incitici” ve müstehcen bulunan ve yargılanmaya devam edenChuck Palahniuk’un “Damned” isimli yeni kitabı yayımlandı. The Guardian’ın yazarla yeni kitap üzerine yaptığı röportajda Türkiye’deki dava da soruldu.
paylaş:

99 francs (2007)


Yönetmen: Jan Kounen
Senaryo: Frédéric Beigbeder(roman), Nicolas Charlet, Bruno Lavaine
Oyuncular: Jean Dujardin, Jocelyn Quivrin
Tür: Komedi | Dram
Yıl: 2007
Süre: 100 dak.
Dil: Fransızca
Ülke: Fransa
Ödül: 2 ödül, 1 adaylık
IMDb puanı: 7.1/10


99F.
Karşımızda bir tür tüketim/üretim çılgınlığından bahseden bir film duruyor. Kullandığı araç ise reklamlar. Hani şu televizyon izlerken çıkan ve kanal değiştirmemize sebep olan, yolculuk yaparken yol kenarlarındaki panolarda gördüklerimiz. Reklamcılar ve onların hayatlarına da değinmeden, çektikleri sıkıntıları ve hayattan nasıl ve ne derece keyif aldıklarından bahseden bir film. Bir kitap uyarlaması. Kitabını okumadığım için yorum yapmak yanlış olacaktır lakin yorumlara göre gayet başarılı. Tabii kitabın yerini tutmaz diyenler de mevcut.
paylaş:

en iyi 100 slasher filmi


Öykü, sinematografi, özgünlük, oyunculuk gibi kriterler göz önünde bulundurularak hazırlanmış liste, kan ihtiyacımızı gidermek için birebir. Elektrikli testerelerin sesini duyar gibiyiz. Tabii etlerin kesilirken çıkardığı sesi bastıran çığlık seslerini de unutmamak gerek.
Liste 2009 senesinde hazırlanmış. Yani listenin sıralamasını eleştirenlerin yanında “Nerede bu X Film?” diyenler olacaktık. Evet, nerede bu filmler!
İşte o liste:


  1. Halloween (1978, John Carpenter) (Jamie Lee Curtis, Donald Pleasence)
  2. The Texas Chainsaw Massacre (1974, Tobe Hooper) (Edwin Neil, Gunnar Hansen)
  3. A Nightmare on Elm Street (1984, Wes Craven) (Robert Englund, Amanda Wyss)
  4. Deep Red (Profondo Rosso) (1975, Dario Argento) (David Hemmings, Daria Nicolodi)
  5. Blood and Black Lace (1964, Mario Bava) (Cameron Mitchell, Eva Bartok)
  6. Friday the 13th (1980, Sean S. Cunningham) (Kevin Bacon, Betsy Palmer)
  7. Saw (2004, James Wan) (Leigh Whannell, Cary Elwes, Danny Glover)
  8. Tenebre (1982, Dario Argento) (Anthony Franciosa, Christian Borromeo)
  9. Scream (1996, Wes Craven) (David Arquette, Drew Barrymore, Neve Campbell)
10. Black Christmas (1974, Bob Clark) (Olivia Hussey, Margot Kidder)
11. The Bird with the Crystal Plumage (1970, Dario Argento) (Tony Musante, Suzy Kendall)
12. Behind the Mask: The Rise of Leslie Vernon (2007, Scott Glosserman) (Robert Englund)
13. The Strange Vice of Mrs. Wardh (1871, Sergio Martino) (George Hilton, Edwige Fenech)
14. Deliria (Stagefright) (1987, Michele Soavi) (David Brandon, Barbara Cupisti)
15. Case of the Scorpion's Tail (1971, Sergio Martino) (George Hilton, Anita Strindberg)
16. Haute Tension (2003, Alexandre Aja) (Cécile De France, Maïwenn Le Besco)
17. The Devil's Rejects (2005, Rob Zombie) (Sid Haig, Bill Moseley)
18. Twitch of the Death Nerve (1971, Mario Bava) (Claudine Auger, Luigi Pistilli)
19. Final Destination (2000, James Wong) (Devon Sawa, Ali Larter)
20. Saw II (2005, Darren Lynn Bousman) (Tobin Bell, Shawnee Smith)
21. Severence (2006, Christopher Smith) (Toby Stephens, Claudie Blakley)
22. Candyman (1992, Bernard Rose) (Virginia Madsen, Tony Todd, Vanessa Williams)
23. The Stepfather (1987, Joseph Ruben) (Terry O'Quinn, Jill Schoelen)
24. The Hills Have Eyes (1977, Wes Craven) (Susan Lanier, Robert Houston)
25. Them (Ils) (2006, David Moreau) (Olivia Bonamy, Michaël Cohen)
26. Torso (1973, Sergio Martino) (Suzy Kendall, Tina Aumont, Luc Merenda)
27. When a Stranger Calls (1979, Fred Walton) (Charles Durning, Carol Kan)
28. Cold Prey (2006, Roar Uthaug) (Ingrid Bolsø Berdal, Rolf Kristian Larsen)
29. Wolf Creek (2005, Greg Mclean) (John Jarratt, Cassandra Magrath)
30. Halloween II (1981, Rick Rosenthal) (Jamie Lee Curtis, Donald Pleasence)
31. Child's Play (1988, Tom Holland) (Catherine Hicks, Chris Sarandon)
32. Alice, Sweet Alice (Communion) (1976, Alfred Sole) (Linda Miller, Mildred Clinton)
33. The Bloodstained Shadow (1978, Antonio Bido) (Lino Capolicchio, Stefania Casini)
34. Saw III (2006, Darren Lynn Bousman) (Tobin Bell, Shawnee Smith)
35. Evil Dead Trap (Shiryo no wana) (1988, Toshiharu Ikeda) (Miyuki Ono, Aya Katsuragi)
36. New Nightmare (1994, Wes Craven) (Robert Englund, Heather Langenkamp)
37. Maniac (1980, William Lustig) (Joe Spinell, Caroline Munro)
38. A Nightmare on Elm Street 3: Dream Warriors (1987, Chuck Russell) (Robert Englund)
39. The New York Ripper (1982, Lucio Fulci) (Jack Hedley, Almanta Suska)
40. Hatchet for the Honeymoon (1970, Mario Bava) (Stephen Forsyth, Dagmar Lassander)
41. Massacre At Central High (1976, Rene Daalder) (Derrel Maury, Robert Carradine)
42. Saw IV (2007, Darren Lynn Bousman) (Tobin Bell, Costas Mandylor)
43. The Burning (1981, Tony Maylam) (Brian Matthews, Leah Ayres, Holly Hunter)
44. All the Boys Love Mandy Lane (2006, Jonathan Levine) (Amber Heard, Anson Mount)
45. Just Before Dawn (1981, Jeff Lieberman) (George Kennedy, Mike Kellin)
46. Scream 2 (1997, Wes Craven) (Jada Pinkett Smith, Omar Epps)
47. The Last House on the Left (1972, Wes Craven) (Sandra Peabody, Lucy Grantham)
48. April Fool's Day (1986, Fred Walton) (Jay Baker, Pat Barlow, Deborah Foreman)
49. Hatchet (2007, Adam Green) (Joel Moore, Tamara Feldman, Kane Hodder)
50. Alone in the Dark (1982, Jack Sholder) (Jack Palance, Donald Pleasence, Martin Landau)
51. Freddy vs. Jason (2003, Ronny Yu) (Robert Englund, Ken Kirzinger, Jason Ritter)
52. Saw V (2008, David Hackl) (Tobin Bell, Costas Mandylor)
53. Cry Wolf (2005, Jeff Wadlow) (Julian Morris, Lindy Booth, Jared Padalecki)
54. Tourist Trap (1979, David Schmoeller) (Chuck Connors, Tanya Roberts)
55. Motel Hell (1980, Kevin Connor) (Rory Calhoun, Paul Linke)
56. The Funhouse (1981, Tobe Hooper) (Elizabeth Berridge, Shawn Carson)
57. Sleepaway Camp (1983, Robert Hiltzik) (Felissa Rose, Jonathan Tiersten)
58. Hellbent (2004, Paul Etheredge) (Dylan Fergus, Bryan Kirkwood)
59. My Bloody Valentine (1981, George Mihalka) (Paul Kelman, Lori Hallier)
60. The Last House on the Left (2009, Dennis Iliadis) (Garret Dillahunt, Michael Bowen)
61. Hostel (2005, Eli Roth) (Jay Hernandez, Derek Richardson)
62. The Prowler (1981, Joseph Zito) (Vicky Dawson, Christopher Goutman)
63. The House on Sorority Row (1983, Mark Rosman) (Kate McNeil, Eileen Davidson)
64. Halloween 4: The Return of Michael Myers (1988, Dwight H. Little) (George P. Wilbur)
65. Terror Train (1980, Roger Spottiswoode) (Ben Johnson, Jamie Lee Curtis)
66. Silent Night, Deadly Night (1984, Charles E. Sellier Jr.) (Toni Nero, Lilyan Chauvin)
67. I Know What You Did Last Summer (1997, J. Gillespie) (Jennifer Love Hewitt, Sarah M. Gellar)
68. Toolbox Murders (2003, Tobe Hooper) (Angela Bettis, Brent Roam)
69. Creep (2004, Christopher Smith) (Franka Potente, Vas Blackwood)
70. Watch Me When I Kill (1977, Antonio Bido) (Corrado Pani, Paola Tedesco)
71. Satan's Little Helper (2004, Jeff Lieberman) (Alexander Brickel, Katheryn Winnick)
72. House of Wax (2005, Jaume Collet-Serra) (Elisha Cuthbert, Chad Michael Murray)
73. Sleepaway Camp II: Unhappy Campers (1988, Michael A. Simpson) (Pamela Springsteen)
74. Nightmare (1981, Romano Scavolini) (Baird Stafford, Sharon Smith)
75. The Initiation (1984, Larry Stewart) (Vera Miles, Daphne Zuniga)
76. Cabin Fever (2002, Eli Roth) (Rider Strong, Jordan Ladd)
77. Reeker (2005, Dave Payne) (Devon Gummersall, Derek Richardson, Tina Illman)
78. Violent Midnight (1963, Richard Hilliard) (Lee Philips, Dick Van Patten)
79. Happy Birthday to Me (1980, J. Lee Thompson) (Melissa Sue Anderson, Glenn Ford)
80. Hell Night (1981, Tom DeSimone) (Linda Blair, Vincent Van Patten)
81. Friday the 13th Part VI: Jason Lives (1986, Tom McLoughlin) (Thom Mathews, Jennifer Cooke)
82. Prom Night (1980, Paul Lynch) (Jamie Lee Curtis, Leslie Nielsen, Casey Stevens)
83. Bloody Birthday (1981, Ed Hunt) (Susan Strasberg, José Ferrer)
84. A Nightmare on Elm Street 4: The Dream Master (1988, Renny Harlin) (Robert Englund)
85. Eyes of a Stranger (1981, Ken Wiederhorn) (Jennifer Jason Leigh, Lauren Tewes)
86. Urban Legend (1998, Jamie Blanks) (Jared Leto, Alicia Witt, Tara Reid)
87. Slaughterhouse (1987, Rick Roessler) (Joe B. Barton, Don Barrett)
88. Mother's Day (1980, Charles Kaufman) (Nancy Hendrickson, Deborah Luce)
89. Slumber Party Massacre (1982, Amy Holden Jones) (Michelle Michaels, Robin Stille)
90. Curtains (1983, Richard Ciupka) (John Vernon, Samantha Eggar)
91. Don't Look In The Basement (The Forgotten) (1973, S.F. Brownrigg) (Bill McGhee)
92. Malevolence (2004, Stevan Mena) (Samantha Dark, R. Brandon Johnson)
93. Chopping Mall (1986, Jim Wynorski) (Kelli Maroney, Tony O'Dell)
94. Cherry Falls (2000, Geoffrey Wright) (Brittany Murphy, Jay Mohr)
95. Leatherface: The Texas Chainsaw Massacre III (1990, Jeff Burr) (Viggo Mortensen)
96. The Mutilator (1985, Buddy Cooper) (Matt Mitler, Ruth Martinez)
97. Madman (1982, Joe Giannone) (Gaylen Ross, Tony Fish)
98. Halloween: The Curse of Michael Myers (1995, Joe Chappelle) (Donald Pleasence)
99. Lisa, Lisa (Axe) (1977, Frederick R. Friedel) (Leslie Lee, Jack Canon)
100. I Still Know What You Did Last Summer (1998, Danny Cannon) (Jennifer Love Hewitt)



Kaynak için tıklayın.
paylaş:

en iyi 100 sessiz film



Öykü, sinematografi, özgünlük, gişe başarısı, popülerlik, yenilikçilik ve tarihsel dönemindeki önemi gibi kriterler göz önüne alınarak hazırlanan liste sinemanın sessiz kalmış dönemine ışık tutarken bizlere de izlemek için bir sürü film önerisi sunuyor.
1913 yılında ilk uzun metrajlı filmler gösterilmeye başlanmış ve bundan “gümüş ekran çağı” olarak bahsedilmeye başlanmış. ABD, Fransa, Rusya ve Almanya ise bu başarılı sessiz filmlerin ilk çıkış ülkeleri.
Liste denince tabii yine bir kişisel görüş söz konusu. Lakin sıralamayı çok da göz önünde bulundurmadan izlenilmeyen filmleri keşfetmek yeterince eğlenceli. Listenin altında alternatif bir liste daha var. Verilen linkten de başka listeye ulaşabilirsiniz.
İşte o liste:


  1. The Birth of a Nation - (1915, D.W. Griffith) (Lillian Gish, Wallace Reid)
  2. Wings - (1927, William A. Wellman) (Clara Bow, Richard Arlen) (1st Academy Award, Best Picture)
  3. Modern Times - (1936, Charles Chaplin, partial talkie) (Charles Chaplin, Paulette Goddard)
  4. Intolerance - (1916, D.W. Griffith) (Lillian Gish, Constance Talmadge)
  5. Metropolis - (1927, Germany/Fritz Lang) (Brigitte Helm, Alfred Abel)
  6. The Battleship Potemkin - (1925, USSR/Sergei M. Eisenstein) (Aleksandr Antonov, Vladimir Barsky)
  7. City Lights - (1931, Charles Chaplin) (Charles Chaplin, Virginia Cherrill)
  8. Napoleon - (1927, France/Abel Gance) (Albert Dieudonne, Edmond Van Daële)
  9. The General - (1927, Clyde Bruckman) (Buster Keaton, Marion Mack)
10. The Phantom of the Opera - (1925, Rupert Julian) (Lon Chaney, Mary Philbin)
11. The Four Horsemen of the Apocalypse - (1921, Rex Ingram) (Rudolph Valentino, Alice Terry)
12. Nosferatu, the Vampire - (1922, Germany/F.W. Murnau) (Max Schreck, Greta Schröder)
13. The Hunchback of Notre Dame - (1923, Wallace Worsley) (Lon Chaney, Patsy Ruth Miller)
14. The Cabinet of Dr. Caligari - (1920, Germany/Robert Wiene) (Werner Krauss, Conrad Veidt)
15. Ben-Hur: A Tale of the Christ - (1925, Fred Niblo) (Ramon Novarro, Francis X. Bushman)
16. The Passion of Joan of Arc - (1928, France/Carl Theodor Dreyer) (Maria Falconetti)
17. The Gold Rush - (1925, Charles Chaplin) (Charles Chaplin, Mack Swain)
18. The Big Parade - (1925, King Vidor) (Gohn Gilbert, Renée Adorée)
19. The Wind - (1928, Victor Sjöström) (Lillian Gish, Lars Hanson)
20. Greed - (1924, Erich von Stroheim) (Zasu Pitts, Gibson Gowland)
21. Beau Geste - (1926, Herbert Brenon) (Ronald Colman, William Powell)
22. The Circus - (1928, Charles Chaplin) (Charlie Chaplin, Merna Kennedy)
23. Sunrise - (1927, F.W. Murnau) (Margaret Livingston, Janet Gaynor, George O'Brien)
24. Orphans of the Storm - (1921, D.W. Griffith) (Lillian Gish, Dorothy Gish)
25. Show People - (1928, King Vidor) (Marion Davies, William Haines)
26. Tess of the Storm Country - (1922, John S. Robertson) (Mary Pickford, Lloyd Hughes)
27. Way Down East - (1920, D.W. Griffith) (Lillian Gish, Richard Barthelmess)
28. The Sheik - (1921, George Melford) (Rudolph Valentino, Agnes Ayres)
29. Safety Last! - (1923, Fred C. Newmeyer) (Harold Lloyd, Mildred Davis)
30. It - (1927, Clarence G. Badger) (Clara Bow, Antonio Moreno, Gary Cooper)
31. Peter Pan - (1924, Herbert Brenon) (Betty Bronson, Mary Brian)
32. Blood and Sand - (1922, Fred Niblo) (Rudolph Valentino, Rosa Rosanova)
33. Joan The Woman - (1916, Cecil B. DeMille) (Geraldine Farrar, Wallace Reid)
34. Rebecca of Sunnybrook Farm - (1917, Marshall Neilan) (Mary Pickford, Eugene O'Brien)
35. Earth (Zemlya) - (1930, USSR/Aleksandr Dovzhenko) (Semyon Svashenko, Stepan Shkurat)
36. The Golem: How He Came Into The World - (1920, Germany/C. Boese, P. Wegener) (Paul Wegener)
37. Nanook of the North - (1922, Robert J. Flaherty/Documentary) (Allakariallak , Nyla)
38. The Ten Commandments - (1923, Cecil B. DeMille) (Richard Dix, Theodore Roberts)
39. Seventh Heaven - (1927, Frank Borzage) (Janet Gaynor, Charles Farrell)
40. Shoulder Arms - (1918, Charles Chaplin) (Charles Chaplin, Edna Purviance)
41. Robin Hood - (1922, Allan Dwan) (Douglas Fairbanks, William Lowery)
42. Faust - (1926, Germany/F.W. Murnau) (Gösta Ekman, Emil Jannings)
43. The Iron Horse - (1924, John Ford) (George O'Brien, Madge Bellamy)
44. Foolish Wives - (1922, Erich von Stroheim) (Rudolph Christians, Miss DuPont)
45. The Last Command - (1928, Josef von Sternberg) (Emil Jannings, William Powell)
46. Male and Female - (1919, Cecil B. DeMille) (Gloria Swanson, Thomas Meighan)
47. The Crowd - (1928, King Vidor) (James Murray, Elanor Boardman)
48. Les Vampires - (1915, France/Louis Feuillade) (Musidora, Édouard Mathé)
49. Dr. Jekyll and Mr. Hyde - (1920, John S. Robertson) (John Barrymore, Nita Naldi)
50. The King of Kings - (1927, Cecil B. DeMille) (H. B. Warner, Dorothy Cumming)
51. Flesh and the Devil - (1926, Clarence Brown) (Greta Garbo, John Gilbert)
52. The Cameraman - (1928, Edward Sedgwick) (Buster Keaton, Marceline Day)
53. The Mark of Zorro - (1920, Fred Niblo) (Douglas Fairbanks, Noah Beery)
54. The Lost World - (1925, Harry O. Hoyt) (Wallace Beery, Bessie Love)
55. The Iron Mask - (1929, Allan Dwan) (Douglas Fairbanks, William Bakewell)
56. Hands Up! - (1926, Clarence G. Badger) (Raymond Griffith, Marian Nixon)
57. Pandora's Box - (1929 Germany/Georg Wilhelm Pabst) (Louise Brooks, Fritz Kortner)
58. The Black Pirate - (1926, Albert Parker) (Douglas Fairbanks, Billie Dove)
59. For Heaven's Sake - (1926, Sam Taylor) (Harold Lloyd, Jobyna Ralston)
60. The Merry Widow - (1925, Erich von Stroheim) (John Gilbert, Mae Murray)
61. For Better, for Worse - (1919, Cecil B. DeMille) (Gloria Swanson, Elliott Dexter)
62. The Scarlet Letter - (1926,, Victor Sjöström) (Lillian Gish, Lars Hanson)
63. Tabu - (1931, F.W. Murnau) (Anna Chevalier, Matahi)
64. The Cat and the Canary - (1927, Paul Leni) (Laura La Plante, Creighton Hale)
65. The Covered Wagon - (1923, James Cruze) (J. Warren Kerrigan, Alan Hale)
66. The Mysterious Lady - (1928, Fred Niblo) (Greta Garbo, Conrad Nagel)
67. The Thief of Bagdad - (1924, Raoul Walsh) (Douglas Fairbanks, Julanne Johnston)
68. Sadie Thompson - (1928, Raoul Walsh) (Lionel Barrymore, Gloria Swanson)
69. Uncle Tom's Cabin - (1927, Harry A. Pollard) (Margarita Fisher, James Lowe)
70. What Price Glory? - (1926, Raoul Walsh) (Victor McLaglen, Dolores del Rio)
71. My Best Girl - (1927, Sam Taylor) (Mary Pickford, Charles 'Buddy' Rogers)
72. Stachka (Strike) - (1925, USSR/Sergei M. Eisenstein) (Aleksandr Antonov, Grigori Aleksandrov)
73. The Navigator - (1924, Donald Crisp, B. Keaton) (Buster Keaton, Kathryn McGuire)
74. The Last Laugh - (1924, Germany/F.W. Murnau) (Emil Jannings, Maly Delschaft)
75. Man with a Movie Camera - (1929, USSR/Dziga Vertov) (Documentary)
76. Sparrows - (1926, William Beaudine) (Mary Pickford, Gustav von Seyffertitz )
77. The Diary of a Lost Girl - (1929, Germany/Georg Wilhelm Pabst) (Louise Brooks)
78. Something to Think About - (1920, Cecil B. DeMille) (Gloria Swanson, Elliott Dexter)
79. The Freshman - (1925, F. C. Newmeyer, S. Taylor) (Harold Lloyd, Jobyna Ralston)
80. The Student Prince in Old Heidelberg - (1927, Ernst Lubitsch) (Ramon Novarro, Norma Shearer)
81. Cleopatra - (1917, J. Gordon Edwards) (Theda Bara, Fritz Leiber, Thurston Hall)
82. The Man Who Laughs - (1928, Paul Leni) (Conrad Veidt, Mary Philbin)
83. Seven Chances - (1925, Buster Keaton) (Buster Keaton, Ruth Dwyer)
84. Big Business - (1929, James W. Horne) (Stan laurel, Oliver Hardy)
85. A Woman of Affairs - (1928, Clarence Brown) (Greta Garbo, John Gilbert)
86. West of Zanzibar - (1928, Tod Browning) (Lon Chaney, Lionel Barrymore)
87. Go West - (1925, Buster Keaton) (Buster Keaton, Kathleen Myers)
88. Steamboat Bill, Jr. - (1928, Charles Reisner) (Buster Keaton, Ernest Torrence)
89. Liberty - (1929, Leo McCarey) (Stan Laurel, Oliver Hardy, Jean Harlow)
90. Don Juan - (1926, Alan Crosland) (John Barrymore, Myrna Loy)
91. The Docks of New York - (1928, Josef von Sternberg) (George Bancroft, Betty Compson)
92. College - (1927, James W. Horne) (Buster Keaton, Anne Cornwall)
93. Broken Blossoms - (1919, D.W. Griffith) (Lillian Gish, Richard Barthelmess)
94. Underworld - (1927, Josef von Sternberg) (George Bancroft, Evelyn Brent)
95. Beggars of Life - (1928, William A. Wellman) (Louise Brooks, Wallace Beery)
96. The Strong Man - (1926, Frank Capra) (Harry Langdon, Priscilla Bonner)
97. The Son of the Sheik - (1926, George Fitzmaurice) (Rudolph Valentino, Vilma Bánky)
98. Little Lord Fauntleroy - (1921, Alfred E. Green) (Mary Pickford, Claude Gillingwater)
99. Tumbleweeds - (1925, King Baggot) (William S. Hart, Barbara Bedford)
100. Manslaughter - (1922, Cecil B. DeMille) (Leatrice Joy, Thomas Meighan)

Kaynak için tıklayın.
Alternatif liste için tıklayın.
paylaş:

baykuşlar göründükleri gibi değildir


Gözlükleri takmadan aslında yıldızlar biraz daha yakın ve büyük gözüküyor. Masanın karşısında bir adam oturmuş izliyor. Gözleri yorgun.
Siyah geceliğinin içinde duran bir kadın, gölgenin arkasına saklanırken karşısında duran adamın bakışlarından kaçıyor. Masanın kenarına ilişmiş lambanın suratına çarpan ışığını fark ettiğinde adamın güzelliği hakkında yorumundan sonra yaşlandığını daha da hissediyor. Aslında o bir çirkin. Zaman, baykuşların göz kapaklarında bir çapak.
Sigarasını söndüren çocuk arkasında duran babasından masasına davet aldığında, babasının isteğini yerine getirmeden önce izmaritini tablaya bırakıyor. Oturduğunda babasının okul nasıldı sorusuna verdiği cevaptan önce şaşkınlığını yüzüne vuruyor ve okul mu, okul iyi cevabını veriyor. Ardından sırf nezaket olsun diye sorduğu işler nasıl sorusuna babası cevap vermeden önce şaşkınlığını yüzüne vuruyor ve işler mi, işler iyi cevabını veriyor.
Upuzun sahilin ardında denizin sonlarına doğru ilk önce dumanı sonra bacası görülen bir gemi ilerliyor. İçinde yığınla insan ve altında yığınla balık. Ay ışığı vurdukça denize, gece çoktan hâkimiyetini güneşe göstermiş oluyor.
Kumların üzerinde bir bank ve üzerinde oturmayan iki adam yaşlı. Fötr şapkalarının altından dumanlar tütüyor sanki ciğerlerine dolan tütünden acılıkları, hayatlarında çayı hep şekersiz içmişler.
Masanın karşısındaki anlattıkça anlatıyor, hayatı çok uzun, anlatılmaya değer bir sürü anı var cebinde, zamanında yakasında ruj izleri bile varmış dediğine göre. Kapılar açılıyor, kapanıyor.
Arka masaya oturan bir genç, sigara kokuyor, karşısındaki yaşlıya bakılırsa hayatları çok da farksız değil, başarı denilen adını koyamadığımız şey kapılarını henüz çalmamış, sürekli kaytarıyorlar.
Bir yerlerde denizin kokusu var ve taşların aralarına sığınmış yağmur damlaları.
Kadının ruju kırmızı, rimellerini yeni silmiş, ışıktan çekinir gibi bir hali var. Hamam böceği gibi ışıkta hızlanıyor. Karşısındaki adamdan saklıyor kendini. Adam tanıdığı değil.
Sesler geliyor birkaç kat aşağıdan, insanlar çılgınlıklarını gösterir oldular son zamanlarda, nezaket duygularını yitirmişler.
Naylon poşete sarılmış bir ceset, genç bir bayan, dudakları morarmış, güzel. Saçlarında kum taneleri ve balık kokuyor. Mutluluk yüzünden okunabiliyor. Gittiği için pişman değil.
Görmeden yaşanılabilir bir dünya yaratabilir aslında, masanın karşısında dinlemenin konuşmak karşısındaki yüceliğinden bahsediyor sürekli. Çelişkiler, çelişkiler…
Bazen bir şeyleri anlatmak istediğinde daha da anlamsızlaşıyor söylenmek istenenler, uzadıkça uzuyor. Bakışları üzerine çekebiliyorsun ve nefret duygusu uyanıyor kadının üzerinde. Dudaklarındaki ruju temizlemeye başladığında kendi gölgesinin ardına saklanıyor.
Duyulan sesler aslında ete giren balta sesleri ve kırılan kemikler, toprağın derinliklerinden yağmur yağdığında çıkan solucanların gagaların arasında ezilmesi.
Her yeri dumana boğuyorlar, cesedi bulduklarında kumun yüzeyinde bir gölge, fötr şapka iniveriyor ölü karşısında, saygınlık boy gösteriyor. Morarmış dudakların etrafına yapışmış tebessüm akıllarda kalan. Hayat çok garip.
paylaş:

ölmeden önce okumanız gereken 1001 kitap


Bu kez listelerimizde kitaplar var. Çağımızda artık saman kâğıtların yerini dijital ekranlar alsa da eminim hala eski alışkanlıklarından vazgeçemeyenler mevcuttur. Lakin yine de okumak güzel, ister ekranlara bakarak ister yaprak kokusu duyarak. İşte şimdi sıra ölmeden önce okumanız gereken 1001 kitapda. Listeyi herhangi bir internet sayfasında bulabilirsiniz. 1001 kitaptan 406 tanesi Türkçe’ye kazandırılmış. Tabii bu değerlendirme 2009da yazılmış itüsözlük girisine göre. İşte 1001 kitap ve devamında Türkçe’ye kazandırılmış 406 tanesi:
paylaş: