Palahniuk: Tanrı bile bir cehennem yaratacak kadar kindar olamaz, belki Türkler...


Türkiye’de Ölüm Pornosu adlı kitabı Çocukları Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu tarafından “halkın ar ve hayâ duygularını incitici” ve müstehcen bulunan ve yargılanmaya devam edenChuck Palahniuk’un “Damned” isimli yeni kitabı yayımlandı. The Guardian’ın yazarla yeni kitap üzerine yaptığı röportajda Türkiye’deki dava da soruldu.


Aşırı dozda uyuşturucu yüzünden ölen 13 yaşındaki bir kızın ağzından yazdığı ve Cehennem’de geçen kitabın yazım süreci kolay olmamış. Dövüş Klübü’nü 6 haftada bu kitabı ise 2,5 yılda yazdığını söyleyen Palahniuk, kitabı kendisi için zor bir dönemde kaleme almış: “Kitabı yazarken kanserden ölen annemin bakımıyla ilgilendiğim için tam bir ıstırap oldu. Tedavi olurken kendinde değildi ve bir çocuk gibi davranıyordu. Ben ise tam bir ebeveyn rolü oynuyordum. Çok kötü zamanlardı ve belki de Madison’ın böylesine içten biri olmasının nedeni bu. Bir takım korkunç durumları ve acıyı gizliyor. İki ebeveynimi de yitirmenin acısını bir şekilde yansıtmalıydım. (Palahniuk’un babası,  sevgilisiyle birlikte, 1999 yılında sevgilisinin eski kocası tarafından öldürüldü.) bunun pek de eğlendirici bir kitap olmayacağını biliyordum. Bu yüzden durumu ters yüz ettim ve hâlen dünyada yaşayan ailesinin yasını tutan, onları özleyebilen bu yürekli ölü çocuğu yarattım.”

Romanda Cehennem’de neden sürekli İngiliz Hasta filminin gösterildiğini sorulması üzerine “O ve Piano, herkesin neden sevdiğini anlamadığım, kurtulmak istediğim filmlerden ikisi” diyen Palahniuk, romanın filme çekilmesi ihtimalini ise düşünmediğini ve sinemayı rakip olarak gördüğü ve filme çekilmesi daha zor romanlar yazmaya çalıştığını belirtti.  Yazar, Dövüş Kulübü filme çekilmemiş olsaydı bile halen yazarlık yapıyor olacağını ama muhtemelen iki-üç kitabından birine yayıncı bulabilen ve daha az okunan bir yazar olacağını tahmin ettiğini söyledi.

“Geçenlerde Türkiye tarafından Philip Roth ve Marquis de Sade’la birlikte ‘şüpheli yazarlar’ listesine dâhil edildiniz. Biliyor muydunuz?” sorusuna ise “Bilmiyordum, ama teşekkür ederim. İlk tepkim... Pekâlâ, lanet olsun. Yakın bir zamanda Türkiye’ye gitmeyeceğim,” cevabini verdi.  

Yazar, cehenneme gerçekten inanıp inanmadığı sorusunu ise,  “Bir şeylere inanıyorum. Ama kendi yarattıklarını sonsuz bir cezaya mahkûm edecek kadar kin tutan bir şeye değil. Kimse bu kadar uzun süre kin tutamaz, Tanrı bile. A, ama belki Türkler tutabilir,” diyerek yanıtladı.


Bu yazı sabitfikir.com adresindeki şu sayfadan alınmıştır.
paylaş:

1 yorum:

  1. adam haklı tabii ki. muzır saçmalığından bahsetmek gerekir yalnız kendisine, hepimizi de mal sanmasına gerek yok :)

    YanıtlaSil