1995
yılından bu yana amacı ülkenin ücra köşeleri de dahil yer yere filmleri taşımak
ve insanları hem yerli hem yabancı filmlerle tanıştırırken hem de dünya
ülkelerine yerli yapımları tanıtmak olan festival bu yıl 17. yolculuğuna çıkıyor.
repo! the genetic opera (2008)
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 11/26/2011 10:01:00 ÖS
etiket: alexa vega, anthony head, darren lynn bousman, film, paris hilton, paul sorvino, repo the genetic opera
yorum:
Hiç yorum yok
Yönetmen:
Darren Lynn Bousman
Senaryo:
Darren Smith, Terrance Zdunich
Oyuncular:
Paul Sorvino, Anthony Head, Alexa Vega, Paris Hilton
Tür:
Korku | Komedi | Müzikal | Bilim-kurgu
Yıl:
2008
Süre:
98 dak.
Ülke:
ABD
Dil:
İngilizce
Ödül:
4 ödül
IMDb
puanı: 6.4/10
Metascore:
32/100
Çok
da ileriki yıllar değil aslında, 2050lerden bahsediyoruz. Salgın bir hastalık
sebebiyle tüm dünyada insanlar ölümle yüz yüze, organlarını kullanamıyorlar. Böyle
bir ortamda kurtarıcı olarak görülen bir şirket çıkagelir. GeneCo adlı bu
tıp/bio-teknoloji şirketi, reklamlarıyla kendisini insanlara duyurmaya
başlıyor. Kişilerin ameliyatla hasarlı organlarını değiştirmesine yönelik bu
şirket, her geçen gün daha çok ameliyat yaparak kendini kuvvetlendirirken bir
süre sonra sözleşme karşılığında da operasyon yapma yoluna gidiyor. Bir süre
sonra tüm halk taksitle bozuk organlarını değiştirmeye başlıyor ve ölümler
ortadan kalkıyor. Ama ne yazık ki taksitlerini ödeyemeyenler için garip bir
öneri getiriliyor. Eğer sözleşmeli olarak organ nakli gerçekleştirmişseniz ve
taksitinizi ödemiyorsanız Repo Man adındaki kişi gelip nakil edilen organı
sizden geri alıyor ve doğal olarak ölüyorsunuz. Bu durumun
yasallaştırılmasından sonra da Repo Man legal katil oluyor.
bulutlar beyazdır
Sonsuza
doğru, bir parmak hareketi daha, tam ileriyi gösteren, bakışlardan kaçmak bu,
bardağın üzerinde tutunmaya çalışan bir buhar yığını, aşağılara doğru süzülen…
Kanatlar
açıldığında dikleşen tüyler gibi, beyaz, yere düşmekten korkan bir beden,
kanayan diz kapakları, yırtık paçalar ve çamur yağmurdan sonra…
Göğe
bakan gözler, oysa maviyle boyardık küçükken bulutları, gri olurlar dökülmeden
toprağa…
Kaçarken
geçmişimizden sahip olduğumuz kimliklere isimler takılır ve yataklardan alevler
yükselir tavanlara doğru, yangın ilk perdelerden başlar…
Masanın
üzerinde yavaşça ilerleyen kahve yaklaştıkça saman kağıtlara, ona çevrilen
gözlerdeki donukluk, zamanın durmasıdır bu, çaresizliğimizden yorganlar yapılır
sıcak tutsun diye, odayı aydınlatan mum alevinden çok içimize çektiğimiz
sigaranın izmaritidir, bular kırmızıya duvarları…
Kapı
eşiğinde duran ayakta insanlar belirir derinlerde, küpeler incidendir, soluk alışlar
hızlı…
Kokular
kalır gece yattığımızda aklımızda, yastığı ters yüz ederiz, uykuya dalmak için
son dakikalarda, buram buram…
Vitrininin
ardındaki yaşamlar süre gelir sokakların uçlarında, kaldırım taşlarını mesken
tutmuş yağmur damlaları vardır, renkler bir de, gözyaşlarından yapılma…
İsimler
silindikçe hafızalardan bitmeye başlayan anılar…
Kalemin
ucundan çıkma hikayelerdir bunlar, gece gelir, güneşe yenik, gelgitler vurur
kumlara, diplerde başlar mutluluklar, tepelerde biter…
16. uluslararası ankara tiyatro festivali
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 11/17/2011 09:06:00 ÖS
etiket: 16. uluslararası ankara tiyatro festivali, etkinlik, festival, festival-fuar, tiyatro, tiyatro festivali
yorum:
Hiç yorum yok
Bu yıl 18-28 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek olan festival çok renkli geçeceğe benziyor. Bilet fiyatlarının biraz yüksek olduğunu düşünmekteyim, sonuçta “yaşanılır bir dünya için sanat” sloganı yazılıyorsa ve normalde Devlet Tiyatrolarındaki oyunlar beş lira civarında oluyorsa, festival için biraz abartı kaçmış gibi duruyor. Yine de koltuk doluluğu bir hayli fazla.
İyi
vakit geçirmek için güzel bir fırsat.
Festival
programı, yerler, saatler ve bilet fiyatları ise şöyle:
en iyi 50 uyarlama film
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 11/16/2011 06:46:00 ÖS
etiket: en iyi 50 uyarlama film, en iyi filmler, liste
yorum:
Hiç yorum yok
Kitaptan
uyarlama filmlerdeki genel kanı duyguların tam olarak verilemediği ve kitaptaki
bölümlerin kesilerek film içinde yer almaması yönünde. Hal böyle olunca kitabı
okuyanların filmden zevk alması biraz güçleşiyor. Tabii apayrı iki dünyadan
bahsediyoruz. Ama kitabı okuduktan sonra filmi izleyince eğer istediğimizi
bulursak yahut bizim hayal dünyamızda yarattığımız karakterlere ve ortama
benzer bir görsellik fark ettiğimizde izlediğimiz filmden muhteşem bir zevk
alırız. Bu listenin konusu da en iyi uyarlamalar. Total Film seçmiş, biz de
yayımlamak istedik. Sıralama çok önemli değil bu durumlarda, buradaki amaç
izlemediğiniz bir film varsa bunun hakkında bir fikir sahibi olmak.
İşte
bahsi geçen filmler:
what's eating gilbert grape (1993)
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 11/11/2011 08:22:00 ÖS
etiket: film, johnny depp, juliette lewis, lasse hallström, leonardo dicaprio, peter hedges, whats eating gilbert grape
yorum:
1 yorum
Yönetmen:
Lasse Hallström
Senaryo:
Peter Hedges(roman)
Oyuncular:
Johnny Depp, Leonardo DiCaprio, Juliette Lewis
Tür:
Dram | Romantik
Yıl:
1993
Süre:
118 dak.
Ülke:
ABD
Dil:
İngilizce
Ödül:
Oscar adaylığı, 5 ödül, 1 adaylık
IMDb
Puanı: 7.8/10
Samimi
olduğu kadar duygu yüklü olan film, intihar ederek hayata veda eden bir eşin
ardından depresyona girerek oturduğu koltuğa çakılı kalmış şekilde yaşayıp obez
olan bir annenin, dış görünüşü pek önem veren şımarık bir kız kardeşin, evin
işlerini üstlenmiş ve bu uğurda neredeyse evde kalma yaşına ilerleyen bir diğer
kız kardeşin ve on sekiz yaş gününe az bir süre kalmış zihinsel özürlü bir
erkek kardeşin tüm sorumluluğunu üstlenen Gilbert’ı konu edinir.
Aynı
annelerinin koltuğa çakılı kalması gibi onlar da yılın bir döneminde
kampçıların uğradığı küçük bir kasabaya çakılıp kalmışlardır.
my own private idaho (1991)
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 11/08/2011 08:31:00 ÖS
etiket: film, gus van sant, james russo, keanu reeves, river phoenix, william shakespeare
yorum:
5 yorum
Yönetmen:
Gus Van Sant
Senaryo:
William Shakespeare (oyun), Gus Van Sant
Oyuncular:
River Phoenix, Keanu Reeves, James Russo
Tür:
Dram | Romantik
Yıl:
1991
Süre:
104 dak.
Ülke:
ABD
Dil:
İngilizce, İtalyanca
Ödül:
11 ödül, 4 adaylık
IMDb
Puanı: 7.0/10
Metascore:
77/100
Kendinizi
bir yerlere ait hissetmediğiniz anlar olur zaman zaman ve amacınızın peşinden
koşturduğunuz sürece yaşamaya devam edersiniz. Bu koşuşturmacada en
yakınlarınız ya da sevdiğiniz insanlar bile sizi yarı yolda bırakabilir ki bu
önünüze çıkan engellere göre size en büyük acıyı veren olur. Güvendiğiniz insanlar
ve arkanıza bile bakmayacaklarınız, hepsi ama hepsi aynı kefeye sığmaya çalışan
ama her zaman sizin gözünüzde farklı değerler biçtiğiniz varlıklar.
My
Own Private Idaho’da da buna benzer bir konu işleniyor aslında. İki başkaraktere
sahip film Mike ve Scott üzerinden sunuluyor seyirciye lakin her ne kadar iki
başkarakter bulunsa da filmde asıl karakter Mike oluveriyor daha ilk sahnede.
patika
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 11/08/2011 12:13:00 ÖÖ
etiket: rüyalar, yazılar
yorum:
Hiç yorum yok
Kayalıklara
çarpan denizin yüzü duyulan uzaklardan, kar yağmaya başlaması için benim uykuya
dalmam gerekli. Yavaşça sırtımı koyduğumda yatağa, gözlerim daha da ağır
şekilde kapanıyor, uzadıkça uzuyor saniyeler.
Armoni
yükseliyor, sesler patır patır düşüyor yerlere, kırmızılar süslüyor asfaltları,
sokaklarda kaldırım taşları ve uçuşuyor havada, kargalar yedikleri solucanları
kusuyorlar bebeklerinin ağızlarına, toprağın altında bir kıpırdanış,
olmayacaklar da olmamalı madem ve makaslar girdikçe etin içine, iç çekişlere
karışan gözyaşları süzülen yanaklardan, öpülüyor, sesler geliyor dışarıdan, çoktan kar başladı ve uğulduyor gök.
Uzaklara
bakan pencerenin önünde duruyorum, dışarıda bir pembe, içeride iki ton açığı,
soluk alışlar ortadan kayboluyor, ses yok gibi, kulaklarım duyuyor hâlbuki. Yalın
ayak daha önce görmediğim bir patikadan iniyorum, üşüyorum aynı zamanda,
üzerimde ince bir hırka. Donmuş yeşilliklere basan ayağımın altında ezilenlere
acımıyorum oysa, içim hafifliyor.
Düşmemek
için atlamıyorum da oradan buradan, ayaklarım yere değiyor, soğuk.
Balkonda
beni izleyen birinin olmasını isterdim arkamı döndüğümde, yavaşça süzülüyorum
aşağılara doğru. Sahilin kumlarını ısıtan deniz suyunu görüyorum, biraz
ilerisinde tutan karı ve beyazlığı asfalt üstlerindeki kırmızılığa inat. Bir taraf
beyaz, bir taraf gri, bulutlar görülmüyor, kar taneleri var bir de değmemeye
çalışarak birbirine uçuşup duruyorlar.
el espinazo del diablo (2001)
The
Devil’s Backbone
Yönetmen:
Guillermo del Toro
Senaryo:
Guillermo del Toro, Antonio Trashorras, David Muñoz
Oyuncular:
Marisa Paredes, Eduardo Noriega, Federico Luppi, Fernando Tielve
Tür:
Fantastik | Korku | Gizem | Gerilim
Yıl:
2001
Süre:
106 dak.
Ülke:
İspanya, Meksika
Dil:
İspanyolca
Ödül:
6 ödül, 7 adaylık
IMDb
Puanı: 7.6/10
Metascore:
77/100
İspanya’da
iç savaşın süre geldiği yıllar, yetimhanede bir çocuğun öldürüldüğü gece
bahçeye düşen ve patlamayıp çakılan bir bomba sahnesiyle başlıyor film. Babası cephede
ölmüş ama bunu bilmeyen Carlos isimli çocuğun da bu yetimhaneye getirilmesiyle
devam ediyor. Carlos çizgi romanları okumaktan ve bulduğu garip eşyaları,
salyangozları küçük kutusunda biriktiren bir çocuk. Getirildiği yetimhane de
ise bir süreliğine kalacağını düşünüyor. Yetimhanenin müdürü bir ayağı olmayan
Carmen isimli bir bayan, yetimhanenin doktoru ise yaşlı bir adam. Doktor yetimhaneye
para getiren, henüz omurgası oluşmamış ceninleri içindeki rom ve değişik
baharatlarla saklı tuttuğu bir içecek hazırlıyor ve bunu kasabada satıyor. Bu içeceğin
değişik sorunlara iyi geldiği söyleniyor, film de ismini bu içecekten alıyor
bir nevi.
frequency (2000)
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 11/05/2011 11:46:00 ÖS
etiket: dennis quaid, elizabeth mitchell, film, frequency, gregory hoblit, jim caviezel, shawn doyle, toby emmerich
yorum:
Hiç yorum yok
Yönetmen:
Gregory Hoblit
Senaryo:
Toby Emmerich
Oyuncular:
Dennis Quaid, Jim Caviezel, Shawn Doyle, Elizabeth Mitchell
Tür:
Suç | Dram | Bilim-Kurgu
Yıl:
2000
Süre:
118 dak.
Ülke:
ABD
Dil:
İngilizce
Ödül:
Golden Globe adaylığı, 2 ödül, 6 adaylık
IMDb
Puanı: 7.3/10
Metascore:
67/100
Polis
memuru olan John 30 yıl önce babasını kaybetmiştir, evin içinde eşyaları
kurcalarken eski zamanlarda kullanılan bir çağrı cihazı benzeri alete eli
dokunur ve radyonun frekansını değiştirir gibi kurcalarken garip bir şey
meydana gelir. 30 yıl önce ölen babası geçmişte bu aleti kullanırken bir anda
gelecekteki oğluyla konuşmaya başlarlar.
fear and loathing in las vegas (1998)
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 11/05/2011 10:44:00 ÖS
etiket: benicio del toro, cameron diaz, fear and the loathing in las vegas, film, hunter s. thompson, johnny depp, terry gilliam
yorum:
Hiç yorum yok
Yönetmen:
Terry Gilliam
Senaryo:
Hunter S. Thompson (kitap), Terry Gilliam, Tony Grisoni, Tod Davies, Alex Cox
Oyuncular:
Johnny Depp, Benicio Del Toro, Tobey Maguire, Cameron Diaz, Christina Ricci
Tür:
Macera | Dram
Yıl:
1998
Süre:
118 dak.
Ülke:
ABD
Dil:
İngilizce
Ödül: 1 ödül, 1 adaylık
IMDb Puanı: 7.6/10
Metascore: 41/100
Bu
film bir acayip.
Panik
atak benzeri halüsinasyonlar, şizofreni tripleri, buğulu bakışlar, dumanlı kafalar,
iki kaçığın yol maceraları ve başarılı bir kötü film. Kıyak konuşmalarıyla
insanı delirten hatta uyuşturucuyu özendiren bir yapım, e zaten film süresince
içilen sigara sayısı bile bunu destekler nitelikte, tabii benim dediğim bir
karalama değil, yanlış anlaşılmasın. Lakin uyuşturucuyu kötülemek gibi bir amaç
gütmediği kesin.
the loved ones (2009)
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 11/04/2011 11:27:00 ÖS
etiket: film, robin mcleavy, sean byrne, victoria thaine, xavier samuel
yorum:
Hiç yorum yok
Yönetmen:
Sean Byrne
Senaryo:
Sean Byrne
Oyuncular:
Xavier Samuel, Robin McLeavy, Victoria Thaine
Tür:
Dram | Korku | Gerilim
Yıl:
2009
Süre:
84 dak.
Ülke:
Avustralya
Dil:
İngilizce
Ödül:
2 ödül
IMDb
Puanı: 6.8/10
Aslına
bakılırsa piyasada pek çok benzeri bulunan bir film olmasıyla beraber yine de
kendini izletmeyi başarabilen filmler kategorisine sokabiliriz bu filmi. İşkence
severler her ne kadar denildiği gibi çokça benzeri bulunsa da seveceğini
düşünüyorum.
Konu
ise kısaca şöyle, ilgiye muhtaç bir kız, daha doğrusu hoşlandığı çocuk
tarafından sevilmeyi bekleyen bir kız ve kızının bu durumunu gören ve onun
mutlu olmasını isteyen bir baba mevcut bu filmde. Hoşlandığı çocuğu bir şekilde
kaçırır ve evinde küçük bir partiyle eğlenmeye çalışır. Psikolojisi öyle
bozuktur ki bu aile bireylerinin eğlence bir süre sonra işkenceye dönüşür.
christiane f. - wir kinder vom bahnhof zoo (1981)
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 11/03/2011 08:26:00 ÖS
etiket: eroin, film, herman weigel, horst rieck, jens kuphal, kai hermann, natja brunckhorst, thomas haustein, uli edel
yorum:
Hiç yorum yok
Yönetmen:
Uli Edel
Senaryo:
Kai Hermann(kitap), Horst Rieck(kitap), Uli Edel, Herman Weigel
Oyuncular:
Natja Brunckhorst, Thomas Haustein, Jens Kuphal
Tür:
Biyografi | Dram
Yıl:
1981
Süre:
138 dak.
Dil:
Almanca
Ülke:
Batı Almanya
Ödül:
2 ödül
IMDb
puanı: 7.6/10
Okudunuz
mu ya da hatırlar mısınız bilemiyorum, ilkokul son sınıflarda ya da lisede herkesin
elinde gezdirdiği bir kitap vardı: Eroin. Hatta bu kitabı edebiyat öğretmenleri
ya da büyükler, okuyalar eroinin ya da bu belaya benzer diğer uyuşturucuların
insan hayatına ne gibi zararlar getirdiğini öğrenmek ve hiçbir zaman denemek
olsa bile başlanılmaması gerektiğini göstermek için diğer kişilere/öğrencilere
önerirdi. İşte o kitaptan uyarlama olan bu film de kitap gibi aynı etkiyi
gösterdiği söyleniyor, sinemaya aktarım konusunda başarılı sayılıyor. Kitabı okumadım
ama bu kişilere benzer oyuncuları bulup filmde oynatmaları konusunda
söylenenlere katılıyorum.