“baban ne iş yapar?”

demir çitlerin parçaladığı bir top,
onun arkasında parçalanan çocuklar.
...
“baban ne iş yapar?”
...
sümüğü ağzında, yüreği elinde;
yozlaşmış bir dünyanın kahpe bombası,
delip geçer yüreğini,
“baban ne iş yapar?”
...
bir feryat figan;
elleri havada, ayağı toprakta.
patlamış yeryüzü ve toz toprakta,
parçalanmış bir yer süsü.
...
“baban ne iş yapar?”
jiletin ters tarafı,
acı,
sual,
sosyo-ekonomi.
...
eli ağzında ki mahzun,
hep bir fotoğraf karesi canlı.
“baban ne iş yapar?”
“hatıra bekçisidir”
geçersiz.
...
“baban ne iş yapar?”
çığlıklarla yönetseler dünyayı,
sesleri kesilir.
sırtındaki yükü,
terli,
sert bakışlı.
“binaları dikeltir”
geçersiz.
...
“baban ne iş yapar?”
çığırır bir durak için,
kesilir bir ayazın altında.
asılı 
ve tek bakışlı.
“tozunu alır gök kubbelerin gölgesinin”
geçersiz.
...
memleketin taşı toprağı kan parçası, sual bombası, tası zehir, tasması kibirli, hiç yoktan cümlelerle katleder birbirini. rüzgar tersten eser, güneş güneyden doğar, dağları denize paralel değildir.
kerpiç başlıkların, sarı toprakların iki yumrusu vardı(r). misafirperverliği kan davasında saklıdır.
...
çocuklar kan saçıyor,
boylarından büyük işlere kalkışıyor,
boylarından büyük adamlarla evleniyor.
“baban ne iş yapar?”
“hakkıdır bu taşların toprakların”
çocuklar kan saçıyor,
çocuklar çocuk doğuruyor.
...
çocuklar kan saçıyor,
boylarından büyük adamlara nefret duyuyor,
boyunlarına ip dolanıyor.
“baban ne iş yapar?”
“onundur bu yerdeki kan”
çocuklar kan saçıyor,
çocuklar çocuk kalıyor.
...
“baban ne iş yapar?”
çocuklar,
“baban ne iş yapar”
kan,
“baban ne iş yapar?”
saçıyor.
“baban ne iş yapar?”
çocuklar,
“baban ne iş yapar?”
çocuk,
“baban ne iş yapar?”
kalıyor,
“baban ne iş yapar?”
doğuruyor.
paylaş: