2012: ocak-mayıs analizi

Normalde sene sonunda topluca bir yazı yazarım ama hem boşluk hem de 2012 in daha ilk yarısında çıkan olağanüstü albümler bizi bu yazıya yöneltti efendim. Şahsi zevklerime göre (her zamanki gibi, altını çizerek) 2012 nin Mayısa kadar olan ilk yarısında çıkan dikkat çekici işler: Lion's Roar -...
paylaş:

100 yıllık kamera david lynch'e verilirse | lumiere

Lumiere Kardeşlerden kalma kamera, 95 yılında 41 sinemacıya verilmiş ve film çekmeleri istenmiş. Bahsi geçen kamera yüz küsür yıllık ve sinema tarihinin ilk kamerası. Filmi çekenlere ise üç kural konmuş, 52 saniyelik makaranın dışında başka başka bir film kullanılmayacak, senkronize ses olmayacak ve sadece üç çekim hakkı. Şimdi bu sinemacılardan biri David Lynch olunca 52 saniyelik filmini paylaşmak istedik....
paylaş:

cannes film festival 2012 ödül sahipleri

Dünyanın önde gelen film festivallerinden Cannes, 16 Mayıs’ta başlamıştı. Bu akşam (27 Mayıs) biten festivalde ödüller de sahiplerini buldu. Kısa filmde Türkiye ödül sahibi olurken festivalin büyük ödülü Haneke’ye verildi. Michael Haneke The White Ribbon ile Palme d’Or almıştı, bu ikinci Palme...
paylaş:

valtari | sigur rós

“I love Sigur Rós but occasionally they do sound like two cats fucking beside a very encouraging orchestra” yazan tweeti retweet yapan ve bu hareketiyle aslında yaptığı işte kendilerine ne kadar güvendiğini gösteren İzlandalı post-rock grubu Sigur Rós, uzun bir aradan sonra hayranlarına yeni bir...
paylaş:

adalar: büyük ada'nın sırrı, bölüm: 1, kısım: bölüm 1'in başlangıcı

Bağcılar-Kabataş tramvay hattına binip oradan da vapurla büyük adaya gidecektik. Pazar günüydü. Güneşli ve güzel bir hava. Sevdiğim kıza açılabilmek için süpersonik bir ortam olacaktı. Sınıfça gideceğimiz bir geziydi. Bu yüzden boş anımız hiç olmayabilirdi. Ama umutluydum. En güzel kıyafetlerimi giymek için halıyı açtım. Altında temiz iki tane çorabım vardı. Kıyafetim falan yoktu anlayacağınız. Çaresizdim. Hem...
paylaş:

andrei tarkovsky'nin yaşamı ve sanatı üzerine

Ayna’da bize öz yaşam öykünüzü sundunuz. Ne tür bir ayna kullandınız? Bu, kalabalık bir caddede dolaştırılan, Stendhal’ın aynasına benzer bir ayna mıdır? Ya da içinde kendinizi bulduğunuz, kendinize dair daha önce bilmediğiniz şeyler öğrendiğiniz bir ayna mıdır? Bir diğer ifadeyle, bu gerçekçi...
paylaş:

chuck palahniuk ile bir söyleşi

Chuck Palahniuk bir ''rock star'' değil, ama olabilir de. "Dövüş Kulübü" ve "Invisible Monsters"ın (Görünmez Canavarlar) yazarı Palahniuk konser salonlarında ''okuma günleri'' düzenliyor, seyircilerine şişme erotik bebekler atmakla tanınıyor ve hayranları ismini kollarına yazdırıyor. Yazarın resmi...
paylaş: