Bu
başarı henüz albüm yokken çıkılan konserlerden tutun da The Cure, Yeah Yeah
Yeahs gibi başarılı grupları bünyesinde barındıran Fiction Records’la yapılan
anlaşmaya kadar her türlü duruma bağlanabilir. Orijinallik konusu ise
günümüzdeki müzik gruplarında tümüyle bir orijinallikten bahsedilmesi gereken
şey diyerek inaktive edilebilir. Bununla beraber düşünüldüğünde kulağımızda her
zaman bulunmasını istediğimiz müziklerin sahibi büyük isimler bile zamanında
başka gruplardan esinlenmiş yahut etkilenmişlerdir. Bu da özgünlük kavramının
ne kadar yersiz bir söylem olduğunu gösterir, en azından yapılan ilk işte. Üstelik
White Lies’ın kuklaların ya da kendi boyadığı maskelerin ardına saklanır gibi
bir hali de yok açıkçası. Kendi kitlesiyle bu kocaman tavanın içinde
kavruluyor.
Henüz
albüm çıkmadan önce piyasaya sürülen Death isimli parça albümün güçlü birimi. Zaten
öncesinde oluşturduğu sadık kitlesiyle, akıllara kazınan ezgisiyle de bu haklı
başarıyı kolaylıkla sırtlanıyor. Çoğunlukla post-punk eksenini güzergâh
belirlemiş albümdeki ilk şarkı da Death. Dinledikten sonra da koyu bir
atmosferde buluveriyorsunuz kendinizi ve ister istemez diğer şarkıları da
dinlemek istiyorsunuz. Ve albüme ismini veren ve en az Death kadar başarılı bulunan
ikinci şarkı To Lose My Life başlıyor.
Kendileri
her ne kadar Joy Division, Interpol, Editors gibi isimlere benzetilseler de
eğer yapılan işte herkes kendine özgü bir şeyler koyabiliyorsa üzerine işte
başarı o zaman tartışılmaz olur. Yoksa her grup başkalarının geçip patika
oluşturduğu izlerden yürüyor başlarda. E sonunda kendi çizgisini çiziyorsa
ortada sorun kalmıyor.
Dinlenilmesi
hoşa giden ve başarı olarak üst sıralarda kendi yerini sağlamlaştıran diğer bir
parça ise Unfinished Business. Geriden gelen kilise orglarını andıran ses,
aşkın kutsanmasını anlatan bir tören gibi.
A
Place To Hide, Fifty On Our Foreheads adlı parçalar ise Joy Division
benzerliğinin kaynağı niteliğinde. Albümün karanlık tarafta yer alan parçaları
ise E.S.T. ve From The Stars. Bu parçalar da gözden kaçacak gibi durmuyor. Ve albüm
The Price Of Love adlı parçayla son buluyor.
Belki
de şu an başarısı tam anlamıyla görülemese de yıllar geçip geriye doğru
bakıldığında kendi yolunda ilerlemeyi başarmış bir albüm olarak yerini
alacağından şüphe duyulmaması gerekir.
Arşivlerde
yer almayı hak ediyor.
Albümdeki
parçalar:
-death
-to
lose my life
-a
place to hide
-fifty
on our foreheads
-unfinished
business
-e.s.t.
-from
the stars
-farewell
to the fairground
-nothing
to give
-the
prince of love
White
Lies’ın web sitesi için bu linki, myspace sayfası için şu linki, youtube kanalı
için bu bağlantıyı ve To Lose My Life albümünü dinlemek için Last.fm sayfasını kullanabilirsiniz.
0 YORUM:
Yorum Gönder