Yönetmen:
Alfonso Cuarón
Senaryo:
P.D. James (roman), Alfonso Cuarón
Oyuncular:
Julianne Moore, Clive Owen, Chiwetel Ejiofor
Tür:
Macera | Dram | Bilim-Kurgu | Gerilim
Yıl:
2006
Süre:
109 dk.
Ülke:
ABD, Birleşik Krallık
Dil:
İngilizce, Almanca, İtalyanca, Romanca, İspanyolca, Arapça
Ödül:
3 Oscar Adaylığı, 22 ödül, 28 adaylık
IMDb
puanı: 8/10
Rotten
Tomatoes: 8/10
Metascore:
84/100
2027
yılının Londra’sında geçen bir hikâye Children of Men. Yıl 2027 olmasına 2027
ama Londra bugünden çok da farksız sayılmaz, belki de bu gelecek için öngörülen
umutların çok da gerçekleşmeyeceği konusunda bir fikir vermek için bu şekilde
yapılmıştır. Zaten genele bakıldığında filmin konusu “umut” etrafında hayat
buluyor diyebiliriz.
Yeni
doğan bir çocuk için tanrının dünyadan henüz umudunu kesmediğinin göstergesi
olarak bahsedilir bir deyiş ya da şiirde ve film başladığında 2027 yılındayken
yaklaşık on dokuz sene boyunca hiç kimse doğum yapmamış. Öncesinde doğumların
azaldığı, ölü doğumun arttığı ve düşük sayısındaki artış görülmüş, bunun bir
felaket olacağı da kısa süre içinde anlaşılmış. Film ise ironik olarak dünya
üzerindeki en genç bireyin öldürülüşüyle başlıyor.
Ardından
umutların tamamıyla bitti denildiği sırada siyah hamile bir kadın çıkıyor
ortaya. Kadını koruyup “tomorrow” adlı gemiye bindirip insan soyunu sürdürmek
için yapılan çalışmalara dahil etmek amaç. Burada filmde politik konulara büyük
eleştiriler yapmak yerine aslında kadere ve şansa daha çok gönderme söz konusu.
Tabii hiçbir eleştiri yok mu tabii ki var. Örneğin Birleşik Krallık’ın
göçmenlere karşı gösterdiği tutum.
Anarşi
ve keşmekeşin hâkim olduğu bu distopyada şanslı olan yaşamını zor da olsa
sürdürürken zayıf olan halka maalesef kopmak zorunda.
Görsellik
açısından da gayet başarılı bir film Children of Men. Bazı karelerde başka
olgularla birleştirebileceğimiz gerçeklikleri yakaladığımızda daha da kendisini
sevdiriyor açıkçası. Bir örnekle açıklamak gerekirse, siyah hamile bayana
yardım etmek için uğraşan eski aktivist kahramanımız ülkenin başındakilerle ya
da en azından büyük başlardan birinden yardım istemek için gittiğinde bir anda
çamur, duman, pislik kayboluyor ve piknik yapan insanların, zebraların
dolaştığı bir mekân kapılarını açıyor. Büyük başla konuşma esnasında çocuğun
sadece yeni teknoloji ürünü sanal bir oyunu oynaması gözlerden kaçmazken hala
garip bir şekilde umudun arkasına sığınmış büyük baş pencerenin kenarına
ulaştığında domuz şeklinde kocaman bir balonun gökyüzünü süslediğini görüyoruz.
İleride de bir yapı duruyor görkemli bir şekilde, işte bahsi geçen yapı Pink
Floyd’un Animals adlı albümünün kapağında yer alan yapı. Animals albümü Hayvan Çiftliği adlı kitaptan esinlenilerek yaratılmıştır. Hayvan Çiftliği'nde de ne anlatıldığını herkes az buçuk biliyordur.
Bunun
haricinde de birkaç değişik ve enteresan kareleri de görmek olası.
Harry
Potter and the Prisoner of Azkaban ve Y tu mama también gibi başarılı filmlerin
yönetmenliğini yapmış, Oscar’a 3 kez aday gösterilmiş Alfonso Cuarn’un elinden
çıkma Children of Men soluk soluğa izlenirken heyecanını bir an olsun
kaybetmeyen bir yapıda. Üstelik büyük bütçeli yapımlarda çekilmesi çok
tehlikeli olabilecek sahneleri de bünyesinde barındırıyor. Örneğin saldırı
esnasında kameraya kanın sıçraması ve kameramanın kamerayı eline alıp karakterin
arkasından koşarak çekime devam etmesi ve yaklaşık üç dakika sallanan bir kanlı
ekranda olayı seyretmemiz belgesel niteliğini gözler önüne seriyor.
Üstelik
konu bakımından din sömürüsü yapılacak devreye rahatlıkla getirilebilir. Ama bu
durum çok çok geride kalarak ilerlerken olması gereken yerde suratımıza tokat
gibi patlıyor.
Üzerinde
çok da konuşulmaya gerek yok aslında, bazı izleyiciler beğenmeyebilir, doğaldır
bu, ama izlemiş olmayı bir kayıp olarak göreceklerini de düşünmüyorum.
Ödüllerle
de başarısı ortaya çıkıyor zaten.
formattan sonra pc yi doldurucağım filmlere bir yenisi daha eklendi paylaşım için teşekkürler :) clive owen ın etkisi de çok tabi ahah
YanıtlaSilben teşekkür ederim :)
YanıtlaSil