Yönetmen:
Barry Levinson
Senaryo:
Adam Mazer
Oyuncular:
Al Pacino, Brenda Vaccaro, John Goodman
Tür:
Biyografi | Dram
Yıl:
2010
Süre:
134 dk.
Ülke:
ABD
Dil:
İngilizce
Ödül:
Golden Globe, 5 ödül ve 23 adaylık
IMDb
Puanı: 7.8/10
Al
Pacino’nun başrolünde oynadığı You Don’t Know Jack adlı film 90lı yıllarda
130dan fazla ölümcül hastalığı bulunan insanın ölümüne yardım etmiş Dr. Kevarkian’ın
gerçek hayat hikâyesini anlatır.
“Ölmek
bir suç değildir.” Sözünün sahibi Jack Kevarkian, 1990lı yıllarda 130dan fazla
ölümcül hastaya bir nevi ölüm danışmanlığı yapmış patoloji uzmanıdır. Daha çok
Dr. Death olarak bilinen Jack, ilk kez ’87 yılında Detroit gazetelerine verdiği
ilanlarla halka ulaşmayı denemiştir. Medyada ses getiren bu ilanlarla ancak üç
sene sonra ilk hastası kapısını çalmış ve kendi icat ettiği Thanatron adını
verdiği ölüm makinesiyle hastanın ölümü gerçekleşmiştir.
Lakin bu konumda Jack,
sadece makinenin nasıl kullanıldığını açıklamış, hastanın ölümü yine hastanın
kendi rızasına ve ellerine bırakılmıştır. Hasta kendi eliyle makineyi
çalıştırmış ve kendi ölümünü kendisi başlatmıştır. Sonrasında iki hastanın daha
ölümüne yardımcı olan Jack, mahkeme kararıyla doktorluk sıfatı elinden
alınmıştır. Bu da ölüm makinesinde kullandığı ilaçlara erişim hakkının elinden
alındığını göstermiştir. Lakin Jack durmamış ve ölümü bu kadar arzu eden ve
ölüme bu kadar ihtiyacı olan insanlar için ikinci ölüm makinesini yani
Mercitron’u icat etmiştir. Karbon monoksit gazıyla çalışan bu aletle insanlara
yardım etmeye devam etmiştir. Fakat 1998 yılında Thomas Youk’a yaptığı ölüm
danışmanlığı, kendisine karşı olan seslerin yükselmesine sebep oldu. Çünkü Kevarkian
bu defa hastanın hayatına kendisi son vermiş, işlemi kaydettiği videokasetini
de kendi elleriyle bir gecede 15 milyon izleyici olan ulusal kanal CBS’ye
vermiştir. Ve bu kanıt onu hapse attırmaya yetecek düzeyde bir kanıttır. Aslında
bu hasta da kendi rızasıyla ölümünü gerçekleştirmiştir. Tek yaptığı kendi
imzasıyla ölümü gerçekleştirecek kişinin Jack olduğunu bildirmesidir. Jack de
hastanın damarına ilaç enjekte ederek hastanın ölümüne yardım etmiştir. Ne var
ki bu durumdan şikayetçi milyonlarca insanı kendine doğru püskürtmüştür.
Aslında
açıklamalarında dediği gibi; tüm hayatsal faaliyetlerini yitirmiş, benliğini
kaybetmiş hastaların fişlerini çekme hakkı varken neden ölümü bu kadar arzu
eden ve çektiği acılardan yılmış insanların ellerinde kendi ölüm hakları yok? Üstelik
onun yapmak istediği ötenazinin yasallaşması ve daha düzgün koşullarda en az
acıyla ölümün gerçekleşebileceği kliniklerin açılması.
Lakin
o bu isteğini tüm yasaları çiğneyerek yaptığı için ve yüce mahkemenin
kanunlarını hiçe saydığı ve küçük düşürücü hareketlerde bulunduğu için hapse
atılması kaçınılmaz olmuştur.
Filmin
burada sonuna geliniyor lakin normal hayatta kendisi Vietnam’da yaptığı kan
nakli araştırmaları esnasında kaptığı hepatit C virüsü, yaşlılığı ve iyi huyu
sayesinde 8 yıl sonra özgürlüğü yeniden eline verilmiş. 2007 yılında hapishaneden
çıktıktan sonra çeşitli konferanslara, üniversitelerdeki söyleşilere katılan
Jack Kevarkian büyük ilgi görmüş, konferans ve söyleşi biletleri gişelerin
açılışından 5 dakika içinde tükendiği söylenmektedir. Bu durum da Hollywood’un
ilgisini çekmiş ve Dr. Death’in hayatını konu alan You Don’t Know Jack
beyazperdelerde yerini almıştır.
Al
Pacino’nun takdire şayan oyunculuğuna ise diyecek tek bir kelime yok. Hele hele
mahkemenin kurallarını küçük düşürdüğü kendini savunduğu sahneleri izlemek
insanda keyif uyandırıyor.
Peki,
asıl soruya gelecek olursak; Dr. Kevarkian bir melek mi yoksa bir katil mi? Onun
suratına baktığınızda bir katil mi görüyorsunuz?
You
Don’t Know Jack, Golden Globe ödüllü izlemeye değer bir film.
Bu filmi twitter üzerinden @metetasci önerdi. Kendisine teşekkürler.
0 YORUM:
Yorum Gönder