Yönetmen:
Steven Soderbergh
Senaryo:
Simon Moore, Stephen Gaghan
Oyuncular:
Michael Douglas, Benicio Del Toro, Catherine Zeta-Jones
Tür:
Suç | Dram | Gerilim
Yıl:
2000
Süre:
147 dk.
Ülke:
Almanya, ABD
Dil:
İngilizce, İspanyolca
Ödül:
4 Oscar, 60 farklı ödül, 57 adaylık
IMDb
puanı: 7.8/10
Metascore:
86/100
San
Diego’da gizli narkotik ajanları, uyuşturucu karteli aleyhine açılacak dava
için hükümete yardımda bulunmaktadırlar. Bir baskın sonucu uyuşturucu taciri
Eduardo Ruiz’i tutuklarlar. Ünlü uyuşturucu baronu olan Carlos Ayala aleyhine
mahkemede tanıklık edeceğini söyleyen Eduardo’dan sonra Carlos da tutuklanır. Carlos’un
tutuklanmasıyla ne olduğuna anlam veremeyen karısı Helena, bir süre sonra
kendisini ve oğlunu eşinin iş ortaklarının yaptığı tehditlerle de karşı karşıya
bulur. Hamile olan Helena yanına aldığı avukat Arnie Metzger’in desteğiyle
kocasının kirli işlerini devralmak koşuluyla da olsa kocasını hapisten çıkarmak
için elinden geleni yapacak, kendini ve oğlunu güvenlik altına alacaktır.
Aynı esnada
kendisi narkotik ajanları tarafından izlenmektedir.
Bunun
yanında Amerika’da yüksek mahkeme yargıcı olarak görev alan Robert Wakefield,
başkan tarafından uyuşturucuyla mücadele kurulunun başına getirilmiştir. İşinde
kaçınılmaz başarılı olan Robert, uyuşturucu ticaretiyle savaşmak için Birleşik
Devletlerin ekiplerinde yen düzenlemeler yapmak istemekte, aynı zamanda Meksika’lı
güvenlik görevlileriyle birlikte çalışmayı planlamaktadır. Lakin kendisi de
alkol bağımlısı olmaya yolunda ilerlerken uyuşturucuya gittikçe bağımlılığı
artan kızı Caroline ile de ilgilenmek zorunda kalacaktır. Caroline her ne kadar
iyi bir aile, her istediğini ona verebilecek bir yaşamı olsa, devam ettiği
okulda başarılı öğrenciler arasında yer alsa da arkadaş çevresi ve kötünün
cazibesi onu da kollarına alacaktır.
Bunun
yanında Meksikalı polis memuru Javier Rodriguez yakın arkadaşı Manolo Sanchez
ile birlikte Meksika’nın bir numaralı suç savaşçısı General Salazar’a yardım
etmekte, uyuşturucu ticaretini çökertmek için uğraşmaktadır. Bir süre sonra
ellerindeki bilgiler kendilerini aşmaya başlayacak ve daha öncesinde güç ve
para arzularını kışkırtan önerilere karşı durmayı başarırken zaman geçtikçe
kendilerini rüşvet ile yozlaşmanın sardığı bir ağda çaresiz bir şekilde
bulacaklardır.
Garip
kurgusu ve olay akışıyla ön plana çıkan, aynı zamanda oyuncularının başarılı
performanslarıyla göz dolduran, farklı konuları barındırıp bunları bir anda bir
şekilde birleştiren filmlere göre biraz daha aykırı yapıya sahip, bünyesinde
bolca ünlü ve başarılı ismi barındıran, Akademi Ödülleri’nden 4 Oscar ödülü,
farklı 60 ödül ve 57 adaylığıyla aslında ne kadar başarılı olduğunu da
nesnelleştiren Traffic, zamanının en iyi yapımlarından biri olarak beyazperdede
yerini almış vaziyette.
Uyuşturucu
kullanmanın ne derece kötü olduğunu bize derslerle akseden aynı zamanda
uyuşturucuyla mücadele işinin ne derece sarpa sardığını ve nu işte ne gibi
kirli işlerin döndüğünü de apaçık gösteren bir film.
Hayatın
ne zaman neler göstereceğinin belli olmadığını anlatan, inişler ve çıkışlarla
dolu yaşamlardan bahseden güzel bir film.
Benicio
del Toro’nun oyunculuğuna bir kez daha hayran kalmamızı sağlayacak bir yapım. Üstelik
her pahalı yapımda şöyle araya güzel bir kadın oyuncu sıkıştıralım söylemini
geride bırakan oyunculuğuyla göz dolduran Catherine Zeta-Jones’u da bünyesinde barındırıyor.
Michael Douglas ise olduğu insanı göstermeyen karakteri çok iyi sırtlanıyor.
Kaçırılmaması
gereken lakin anlaşılması biraz güç ve sonu bakımından da izleyici de “iyi de
bu olaylar neden birleşmedi” düşüncesini akıllara getirebilecek bir film. Baştan
söyleyelim.
0 YORUM:
Yorum Gönder