Düşündüm, çok uzun süre düşündüm.Bir yargıya varamayacağımı bile bile düşündüm.Hiç bi' yargıyı umursamayarak düşündüm.Ağaç köklerinin erişemediği kadar derin,hiç bir çığlığın duyulmayacağı kadar uzaklara dalarak düşündüm.Ankaray'ın son metro kabininde kafasını cama yaslayıp karanlığı izleyen adamlar mı mutsuzdur,Kadıköy-Beşiktaş vapurunda denize gözleriyle bedeninden daha güzel dalan kadınlar mı?
Üzüldüm, kimseye anlatamayacak kadar üzüldüm.Ayaklarımı sürüye sürüye,insanların yüzüne bakmadan yürüyecek kadar üzüldüm.Kimseyi düşünemeyecek hale gelene kadar üzüldüm.Sokak köpeklerine adını soracak kadar,kaldırım taşlarının çizgilerini sayacak kadar,rakı kadehlerinin dibini yüzümü ekşitmeden içecek kadar üzüldüm.Tertemiz beslenen sevgilerin boşa çıkıp sahipsiz kalışına,sadakatlerin şeytanla aldatılışına,kahve diplerinin kalışına,acı dolu bakışlara,ağlamaklı konuşlara...
Ağladım, kafamı duvara vura vura ağladım.Sesim kısılana kadar ağladım.Lanet edemedim,kendime bile acıdım zarar veremedim öylesine ağladım.Gözyaşlarımı toplasam bardaklar dolardı,dolsa da bi' boka yaramayacağına ağladım.Düşmüştüm sarhoş yürürken dizim acımıştı onu bahane ettim ağladım.Neşet ne kadar sevmiş Leyla'yı dedim oturdum ona da ağladım.Acılı kalışlara,güvensizliklere,bitmişliklere,hiçliklere,yağmur damlalarının cama değişine,havada kaybolan sigara dumanına,zamanla silinen anılara,unutulamayan acılara..
Küfrettim, içim tertemiz olana kadar.Ciğerlerimdeki acı bitene kadar,ruhum rahatlayana kadar küfrettim.Çok azını içimden,bir sürü de dışımdan ettim.Terbiyesiz diyenler oldu onlara da ettim.Terk edenlere,karısını dövenlere,sebepsiz gülenlere,yalandan ağlayanlara,kendini sıkıp ağlamayanlara,bulup da bunayanlara,ayağıma takılanlara,elimden kayanlara,kayan yıldızlara...
Boşverdim.En son boşverdim.Kendime kadar boşverdim.Bir sürü soru sordular kağıtlar dolusu.O kağıtları da boş verdim.Boşluğu bile boşverdim.Boşa giden emekleri boşverdim.Düşünmeyi de üzülmeyi de ağlamayı da boşverdim.Boş kalan kadehleri,gerçekleşmeyecek hayalleri,hem gidenleri hemde gelenleri,sevenleri sevilenleri,ihtiyaçları ve istekleri,söylenenleri ve söylediklerimi,ciddiyeti ve gülünçleri,üzüntüleri,hisleri...
Üzüldüm, kimseye anlatamayacak kadar üzüldüm.Ayaklarımı sürüye sürüye,insanların yüzüne bakmadan yürüyecek kadar üzüldüm.Kimseyi düşünemeyecek hale gelene kadar üzüldüm.Sokak köpeklerine adını soracak kadar,kaldırım taşlarının çizgilerini sayacak kadar,rakı kadehlerinin dibini yüzümü ekşitmeden içecek kadar üzüldüm.Tertemiz beslenen sevgilerin boşa çıkıp sahipsiz kalışına,sadakatlerin şeytanla aldatılışına,kahve diplerinin kalışına,acı dolu bakışlara,ağlamaklı konuşlara...
Ağladım, kafamı duvara vura vura ağladım.Sesim kısılana kadar ağladım.Lanet edemedim,kendime bile acıdım zarar veremedim öylesine ağladım.Gözyaşlarımı toplasam bardaklar dolardı,dolsa da bi' boka yaramayacağına ağladım.Düşmüştüm sarhoş yürürken dizim acımıştı onu bahane ettim ağladım.Neşet ne kadar sevmiş Leyla'yı dedim oturdum ona da ağladım.Acılı kalışlara,güvensizliklere,bitmişliklere,hiçliklere,yağmur damlalarının cama değişine,havada kaybolan sigara dumanına,zamanla silinen anılara,unutulamayan acılara..
Küfrettim, içim tertemiz olana kadar.Ciğerlerimdeki acı bitene kadar,ruhum rahatlayana kadar küfrettim.Çok azını içimden,bir sürü de dışımdan ettim.Terbiyesiz diyenler oldu onlara da ettim.Terk edenlere,karısını dövenlere,sebepsiz gülenlere,yalandan ağlayanlara,kendini sıkıp ağlamayanlara,bulup da bunayanlara,ayağıma takılanlara,elimden kayanlara,kayan yıldızlara...
Boşverdim.En son boşverdim.Kendime kadar boşverdim.Bir sürü soru sordular kağıtlar dolusu.O kağıtları da boş verdim.Boşluğu bile boşverdim.Boşa giden emekleri boşverdim.Düşünmeyi de üzülmeyi de ağlamayı da boşverdim.Boş kalan kadehleri,gerçekleşmeyecek hayalleri,hem gidenleri hemde gelenleri,sevenleri sevilenleri,ihtiyaçları ve istekleri,söylenenleri ve söylediklerimi,ciddiyeti ve gülünçleri,üzüntüleri,hisleri...