Bazı geceler çok üzgün oluyorum. Lodos sahilden taraf vururken
benliğimin karanlığına saplanmış bir bıçak gibi pişmanlığım ay ışığından
tekrar bana doğru yansıyor. Yansıyan mı pişmanlığım yok sa pişmanlığım
mı yansıtan onu henüz idrak edemesemde bazı geceler çok üzgün oluyorum. o
kadar üzülüyorum ki bir insanın bu kadar üzülebilecek derecede
evrimleşebilmiş olması obiyolojik açıdan mantıksız fiziksel açıdan
imkansız geliyor fakat bütün denklemleri, beklentileri ve istaitksel
hataları deler geçercesine üzülüyorum ben bazen.
Boynumda
çıtırdayan iki omur omurların sağında hafiften gıcırdayan bir köprücük
kemiği. Kemiklerin arasında artık kendinden bekleneni veremeyen bir
kısım kas yapısı ve derinlerde hala hışımla kan pompalayan bir kalple
yaşıyorum. Fakat bunlar genel olarak üzüntüm ve kişilğim ile alakasız
duygu durum açıklamaları. Bu, benden ve benliğimden dışarıda, bazı
zaaflarım ile bir sebeple işgüzar bir bağlantısı olduğunu düşündüğüm
saçma bir zıtlaşma öyküsü. Ki bunu algı süzgeçineden geçirip analiz
verilerini kullancak kadar zeki de değilim ama bir şekilde olanı biteni
anlatma yeteneğime güveniyorum sayın kalem.
Durulgan
bir akşamın sabahında kaybolacağını bilmek ne kadar üzüyorsa galaksi
ötesinde sakince parlamaya çalışan helyumu ile mutlu bir yıldızı, o
derece üzgünüm. Elbette yıldızın ateşi sönmeyecek fakat kayda değer bir
gözlem sunmakdıktan ve parladığını yansıtamadıktan sonr ne anlamı kalır
füzyon dediğin olayın. Ne anlamı var ki koskoca evrende seni ve senin
tepkilerini anlayacak, gözlemleyecek ve hesaplayacak gözler olmadıktan
sonra ışık yılları boyunca yanmanın ?
Bir yıldız olmak
gözlemlenemedikten sonra ne kadar anlamlı olabilir ki. Sevilmeyen bir
insan olmakla eş değer bir sorgusal hesaplama denklemine düşmüş bir
insanın kaybolduğu sorunsal bir karanlıkta ancak sorgulanabilir bir
yıldızın yalnızlığı ve yan(m)lışlığı. Trilyonlarca yıldız milyonlarca
mesafe ve tek bir farkediliş olur bu evrende. Evrenin derinlikleri kimi
zaman sonsuzluğu ile büyüler kimi zamanda karanlığa sığınmış sonsuz
ziyaretçisi ile. Lakin her ziyaretçi ve ve her büyülü gezegen bir yıldız
ile birleşip farkedilmek ister. Adının konmasına ve bir anının ortak
fotoğrafı olmasına muhtaçtır
Bazı geceler o kadar mutsuz oluyorum ki anlatamam sayın kalem.
Yani olmamak geliyor içimden
Üzgün olacağıma kadeh olayım diyorum bazen
Kendi kendime konuşma seanslarımda
Kadehte olamıyorum.
Ben bazı geceler hep üzgün oluyorum.
Fakatsız bir gölgeler diyarında
Güneşsiz bir sahilin kıyısında
Taşlaşan bir deniz yıldızı kadar
Üzgün oluyorum.
Fikirsiz bir şair güncesi
Okunmayacak bir defter satırı benimkisi.
Bazen kırmızı ağır kaçıyor
Siyahın gölgesinde
ve ben bazen çok mutsuz oluyorum sayın kalem.
0 YORUM:
Yorum Gönder