sineklerin tanrısı | sir william gerald golding

Zor denilen zamanlarda her biri on üçünü henüz geçmemiş toplasan bir avuç çocuk, vurulan uçaklarının ıssız mı ıssız bir adaya düşmesiyle olduğundan daha da zor zamanlar geçirmeye başlar. Her ne kadar o çok da sevmedikleri büyükler bulundukları adada yok diye sevinseler de yaşayabilmek ve daha bir düzen içinde hayatlarını sürdürebilmeleri için büyüklerin becerebildiği gibi bir hayat tarzını benimsemeleri gerektiğinin farkına varırlar.
En başlarda demokratik olarak kendilerine yol gösterecek birini lider olarak seçerler, iş bölümü yapıp karınlarını da avlanarak doyururlar. Başlarını sokacak bir yer olsun diye barınak yaparlar, en sevdikleri iş olan oyun oynamayı da bolca görev edinirler.
Tabii bir süre sonra liderlik için hırs doğar, hırs beraberinde korkuyu getirir. Sorgulama yetisini kazanan çocuklar doğru ile yanlışı ayıt eder. Bir süre sonra da ortamda ne bir demokrasi ne de kurulu bir düzen kalır. Bir nevi kabile hayatına geçen çocuklar git gide vahşileşir.
William Golding’in distopik diyebileceğimiz yapısıyla modern çağın sağlıksız toplum anlayışını ustaca anlattığı kitabı iki sinema filmiyle de beyazperdede vücut bulmuş. Mina Urgan çevirisiyle kitap Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıkıyor.
Kütüphanenizin iyi bir yerinde bulunması gereken kitap, aynı zamanda ölmeden önce okunması gereken kitaplar arasında.

paylaş:

2 yorum:

  1. ben filmini izlemiştim lise döneminde sanırım. çok etkilenmiştim. filmde son sahnelerde kurtarmaya gelen askerin "çocuklar ne yaptınız siz?" demesi ve herkesin kalıvermesi öylece..

    YanıtlaSil
  2. 'çocuklar nasıl şeytana dönüşebilir?'in cevabı gibi. bu çocuklardan korkulur. ben en azından böyle değildim. gerçi haldır huldur gezmekten bitlenmişim ama her çocuk bitlenmiştir diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil