Yönetmen:
Jaco Van Dormael
Senaryo:
Jaco Van Dormael
Oyuncular:
Jared Leto, Sarah Polley, Diane Kruger
Tür:
Dram | Fantastik | Romantik | Bilim-kurgu
Yıl:
2009
Süre:
141 dak.
Ülke:
Kanada, Belçika, Fransa, Almanya
Dil:
İngilizce
Ödül:
5 ödül, 3 adaylık
IMDb
puanı: 7.8/10
Beyaz
malum sıvının içinde yüzmektesiniz, portakalda vitamin olayları vs. anneniz ve
babanızı kendiniz seçiyorsunuz, gelecek hakkında tüm bilgi birikimine
sahisiniz, olacakları görüyorsunuz ve bir anda melekler çıkıveriyor ve
dudaklarınıza dokunuyor, tam da üst dudağın ortasına ve dudak aşağı doğru
bükülüveriyor, siz de o küçük saflığınızla tüm bildiklerinizi
unutuveriyorsunuz. Ama işler küçük bir aksilik sonucu bozuluyor, melekler bir
çocuğa dokunmayı unutuyor.
Vitrinin
önüne geçtiniz ve karşınızda iki kek duruyor, renkli, göz alıcı ve ikisini de
istiyorsunuz, ama sizdeki para sadece birine yetiyor. Seçim yapmak zorunluluğu
konuluyor önünüze, gözleriniz bir o keke bakıyor bir diğerine, küçücük aklınız
zorlanmaya başlıyor ve seçim yapıyorsunuz, hiçbirini.
Yıl
marsa yolculuğun mümkün olduğu zaman, küçükken verdiğiniz tutulması imkânsız
gibi görünen bir söz var, marsa dökülecek külleri taşıyorsunuz kutuda, zaman
öyle bir zaman ki marstaki üretim Çin’den daha az maliyetli ve iş böyle olunca
marsta üretilen bisikletleri dünyaya getiriyorlar.
Sene
2092, dünya üzerinde her şey çok farklı, kök hücre teknolojisi öyle bir
gelişmiş ki artık ölen hücreler yerine kendilerini yenileyenler mevcut, haliyle
ölüm denen kavram ortadan kalkmış durumda. Siz ise yatağınızda yatan son ölümlü
varlıksınız ve insanların gözleri sizin üzerinizde, piyasa öyle bir işliyor ki
insanlar oturmuşlar sabah programında sizi seyrediyorlar.
Sokaktan
geçerken bankta oturan üç tatlı kız, sanki hepsi size âşık, yaşınız ya beş ya
altı. İleride hangisiyle evlenirsiniz, hangisinde çocuklarınız olur, hangisiyle
mutlu bir hayat sürdürürsünüz ve hangisiyle birlikte olursanız gerçek aşkı
tadabilirsiniz? Kafanızı kurcalayan milyonlara soru, adeta fareler beyninizi
kemiriyor.
Seçtiğiniz
aile anlaşamadığını fark ettiğinde trene binen annenizin arkasından mı
koşarsınız yahut arkada kalan babanızın elini mi tutarsınız? Ya hiçbirini
hatırlamıyorsanız ve beyniniz size en güzel oyunlarından birini oynuyorsa
bugün, babanızla kaldığınızda farklı bir macera annenizle gittiğinizde ayrı bir
hikâye sizi bekliyorsa?
Ölürken
ağzınızdan çıkan son isim bankta oturan kızlardan hangisinin ismi olur, en çok
sevdiğinizin mi, sizi en çok sevenin mi?
Biraz
kuantum fiziği, sicim teorisi, kaos teorisi, termodinamik yasaları, kütle
kanunu, biraz metafizik, zamanın tek yönlü akışı, uzaydaki boşluklar, zamansal
ve uzamsal boyutlar, biraz sevgi, biraz aşk, iki yumurta, kabartma tozu ve
vanilya, şeker de eklenirse iş tamam.
Karşımızda
Mr. Nobody ve karşısına gelenlerde yaptığı seçimler doğrultusunda değişen
hikayesi.
Hak
ettiği değeri görememiş bir eser.
Şimdiden
iyi seyirler.
en sevdiğim filmlerden :)
YanıtlaSil