The Misfortunates.
Çölde Kutup Ayısı.
Adına yaraşır bir konu, bir
film, bir hikaye.
Ergenlik çağlarını o deli
zamanlarında bir çocuk, sorunlu amca, sorunlu bir baba. İçki, çöp, bir ev ve
yaşamlar. Ceza olarak verilen ödevler, cezanın yarattıkları, gelecek, aynı
hatalar, aynı oyunlar, farklı...
munich (2005)
yazan: Adsız
tarih: 2/22/2011 08:00:00 ÖS
etiket: daniel craig, Eric Bana, film, Marie-Josée Croze, munich, steven spielberg
yorum:
Hiç yorum yok
Katletmek ve katledilmek. İki
tarafın da korkunçluğu, kötülerin yanında masumları öldürüp adına “intikam”
koyup kendini avutmalar, 164 dakika dram, tarih ve gerilim.
1972
Münih Olimpiyatlarında 11 İsrailli atlete düzenlenen suikastın perde arkasını
irdeleyen filmin yönetmen koltuğunda 3 Oscar...
persepolis (2007)
yazan: Adsız
tarih: 2/22/2011 11:00:00 ÖÖ
etiket: film, iran devrimi, marjane satrapi, persepolis
yorum:
Hiç yorum yok
Marjane Satrapi’nin çizgi
romanından uyarlama olan 2007 yapımı Persepolis, İran devrimini, o dönemin
tarihini ve devrimden devletin, halkın ve ailelerin nasıl etkilendiğini küçük
bir kız çocuğunun gözünden anlatan başarılı bir animasyon.
Oscar, BAFTA ve Golden Globes’a
adaylığı ve Cannes Film...
RocknRolla (2008)
yazan: Adsız
tarih: 2/21/2011 08:00:00 ÖS
etiket: film, gerard butler, guy ritchie, RocknRolla
yorum:
Hiç yorum yok
Muhasebeciler, rock yıldızları,
gangsterler, Ruslar…
Hepsi Londra’da bir Rus
gangsterin emlak piyasasına oynadığı oyunla ele geçirdiği paranın peşine düşen
ve kendi payını almak isteyen farklı hayatlar.
Ölmeyen adamlar, güzel bir
kaçış, bitmeyen bir kaçış, sürekli bir kaçış…
7.3 IMDb puanına...
the rocky horror picture show (1975)
yazan: Adsız
tarih: 2/21/2011 11:00:00 ÖÖ
etiket: film, jim sharman, the rocky horror picture show, tim curry
yorum:
2 yorum
Tim Curry’nin başrolünü
üstlendiği, Jim Sharman’ın yönettiği The Rocky Horror Picture Show, 1975
yapımı, komedi, müzikal dalında kült bir film. 100 dakika uzunluğundaki film,
döneminde olduğu gibi günümüzde de değerini hala sürdürüyor. Tim Curry’nin
oyunculuğuna hasta olunası bir yapıt. Film,...
wicker park (2004)
yazan: Adsız
tarih: 2/20/2011 09:46:00 ÖS
etiket: diane kruger, film, josh hartnett, matthew lillard, paul mcguigan, rose byrne, wicker park
yorum:
2 yorum
Sinemaların en küçük
salonlarında gösterilen, dilimize “hep seni aradım” diye çevrilen IMDb
kullanıcılarının da 6.9 puana layık gördüğü güzel bir film Wicker Park. Esas
oğlanın vitrinlere bakan bir bayana aşık olmasından, tiyatro sahnelerindeki
aynalara kadar her şeyi anlatıyor aslında. Çevrilen...
derin flaş
Karanlığın içindeki aydınlanan tek gözümün akına inat her yer siyah, her yer buğulu ve saat gece yarısını çoktan geçmiş. Şeytan saatinden uzaklaşırken anbean yokluğumdan dem vurmaya kalkıştıkça belki de bu olanlar, belki de sadece beynimin oyunlarından en zoru, en korkuncu.Ortalıkta hiç ses yok, ortalık...
i saw the devil (2010)
yazan: Adsız
tarih: 2/17/2011 09:00:00 ÖS
etiket: akmareul boatda, film, i saw the devil, kim ji-woon
yorum:
Hiç yorum yok
Akmareul Boatda.
İntikam hiç bu kadar ağır,
hiç bu kadar şiddetli olmamıştı.
Eşinin sapkın bir seri
katil tarafından öldürüldüğünü öğrenen gizli ajan, iki haftalık izne
ayrıldığında belki de hayatının en korkunç günlerini geçireceğini ve nefret denilen
olgunun vücuduna bu kadar çok enjekte edildiğini...
mulholland dr. (2001)
yazan: Adsız
tarih: 2/17/2011 04:04:00 ÖS
etiket: david lynch, film, justin theroux, laura harring, mulholland dr., naomi watts
yorum:
Hiç yorum yok
Genç bir bayan başarılı bir
aktris olma umuduyla Hollywood’a gelir ve kendini çıkmazın içinde bulur.
Gizemli bir araba kazası sonucu geçmişini hatırlamayan bir kadını yerleştiği
dairede bulan bayan, çemberin aralıklarından sızabilmek için geçmişi ve anıları
deşmeye çalışır. Bu oyunda fark edilmeyen...
eastern promises (2007)
yazan: Adsız
tarih: 2/15/2011 08:00:00 ÖS
etiket: armin mueller-stahl, david cronenberg, eastern promises, film, naomi watts, viggo mortensen, vincent cassel
yorum:
Hiç yorum yok
'Every sin leaves a mark!'
Genç bir Rus kızı, kollarındaki
iğne izleri ve karnındaki bebeğiyle hastaneye kaldırıldığında hayatını kaybeder.
Vücudundaki darp izleri olayın göründüğünden daha karmaşık olduğunu
açıklamaktadır. Kurtulan bebeğin hayat hikâyesini öğrenmeye çalışan bir ebe,
kızın...
little miss sunshine (2006)
yazan: Adsız
tarih: 2/15/2011 01:11:00 ÖS
etiket: film, jonathan dayton, little miss sunshine, valerie
yorum:
1 yorum
Little Miss Sunshine adlı
güzellik yarışmasına katılmak isteyen küçük bir kız, insanları kazananlar ve
kaybedenler diye iyi gruba ayıran idealist bir baba, intihardan yeni kurtulmuş
eşcinsel bir amca, uyuşturucu bağımlısı bir büyük baba, sürekli Friedrich
Nietzsche okuyan, pilot olmak isteyen...
videodrome (1983)
yazan: Adsız
tarih: 2/13/2011 09:00:00 ÖS
etiket: david cronenberg, film, james woods, videodrome
yorum:
Hiç yorum yok
“Long live the new flesh!”
Hangisinin
hayal hangisinin gerçek olduğu anlaşılamayan bir dünya, reyting uğruna soft
porno ve şiddet görüntüleri yayınlamaktan çekinmeyen bir televizyon yöneticisi,
izlendikçe beyin tümörüne sebep olan “videodrome” denilen underground bir
kaset, video oynatıcısı...
sinekler evi
Birkaç insan, birkaç eşya, birkaç kurtçuk…Karıncalar var bozulmuş yiyeceklerin arasında gezinen ve odadan odaya koşuşturanlar. Bira şişesinin soğukluğunda kasılan göbek delikleri var, her değişte sarsılan karın kasları ve parmak uçları.Çıplaklığında hayatın, çöp kutularına sıkışmış köpek yavruları...
this is spinal tap (1984)
yazan: Adsız
tarih: 2/12/2011 10:00:00 ÖÖ
etiket: film, rob reiner, this is spinal tap
yorum:
Hiç yorum yok
Holiganı oldukları İngiliz
metal grubu Spinal Tap Amerika’da bir geri dönüş turnesine çıkmaya karar verir.
Turneyi düzenleyen ve aynı zamanda film yapımcısı olan DeBergi, grupların sahne
önünde ve arkasında yaşadıklarını, hissettiklerini ve metalci ruhunu anlatan
bir belgesel çekmek isteyince...
bad guy (2001)
yazan: Adsız
tarih: 2/11/2011 08:00:00 ÖS
etiket: bad guy, film, kim ki-duk, Nabbeun Namja
yorum:
Hiç yorum yok
Nabbeun Namja.
Bir adam, sokak ortasında bir
kızı öperse, bu kız da adamı tüm halk içinde küçük düşürürse, kızın sonu ne
olur?
Gururuna yenik bir adam, bir
sevgili, bir hata, anlık yanlış bir his, bataklık, aşk.
Yönetmen koltuğunda Ki-duk Kim,
100 dakikalık bir dram.
Güney Kore sinemasının...
wild at heart (1990)
yazan: Adsız
tarih: 2/11/2011 08:00:00 ÖÖ
etiket: david lynch, film, laura dern, nicolas cage, wild at heart
yorum:
Hiç yorum yok
İki genç âşık, Sailor ve Lula
ve onları ayırmaya çalışan, hatta Sailor’ı öldürmek için bir adam tutan
Lula’nın cadaloz annesi. Yılan derisinden bir ceket,yüze sürülen kırmızı bir
ruj. Bir cinayet, hapishane günleri, garip insanlar ve bir David Lynch filmi.
Nicolas Cage, Laura Dern ve
enteresan...
pulp fiction (1994)
yazan: Adsız
tarih: 2/10/2011 08:00:00 ÖS
etiket: bruce wills, film, john travolta, pulp fiction, quentin tarantino, samuel l. jackson, uma thurman
yorum:
1 yorum
Bir boksör, birbirlerine
deliler gibi aşık iki genç soyguncu, bir gangster, bir gangster karısı, bebek
bakıcısı bir adam, bebek konumundaki gangsterin karısı, ödemeyi geciktirenler,
Mc Royal’in komik hikayesi, bin bir çeşit absürt insan, bin bir çeşit farklı
kişilik, tek kesişme noktası.
Yazan,...
breaking the waves (1996)
yazan: Adsız
tarih: 2/10/2011 08:00:00 ÖÖ
etiket: film, golden heart üçlemesi, lars von trier
yorum:
2 yorum
Şu dakikaya kadar izlediğiniz
tüm dram ve romantizm filmlerini bir kenara koyun. Onların yeri ayrı, Breaking
the Waves’in yeri apayrı.
Tutucu bir kasabada, Bess,
kendisinin bile tahmin etmediği kadar hızlı bir şekilde evlenir ve mutlu olur.
Seksin, anlatıldığı gibi kötü ve korkutucu bir şey...
the lives of others (2006)
yazan: Adsız
tarih: 2/09/2011 08:00:00 ÖS
etiket: das leben der anderen, film, florian henckel von donnersmarckln, martina gedeck, sebastian koch, the lives of others, ulrich mühe
yorum:
Hiç yorum yok
Das Leben Der Anderen.
1984 yılı Doğu Berlin’in siyasi
sorunlarına ışık tutan, unutulmaz bir başyapıt. Döneminin en iyi yabancı film
dalında Oscar ödülünü almış ve anlattıklarıyla Doğu Berlin’in o dönemlerini
beyaz perdede en açık, en kara sahneleriyle var eden Florian Henckel Von
DonnersmarckIn...
death at a funeral (2007)
yazan: Adsız
tarih: 2/09/2011 08:00:00 ÖÖ
etiket: dean craig, death at a funeral, film, frank oz
yorum:
Hiç yorum yok
İnsan, cenaze töreninde ne
kadar gülebilir ki? İşte bunu öğrenmenin cevabı Death at a Funeral. Dean
Craig’in yazdığı frank Oz’un yönettiği 2007 yapımı bir film.
Babalarının cenaze töreninde
aslında babalarının bir gay olduğunu öğrenen iki kardeş, ilk başta buna
inanmazlar fakat bunu iddia eden...
natural born killers (1994)
yazan: Adsız
tarih: 2/08/2011 08:00:00 ÖS
etiket: film, juliette lewis, natural born killers, oliver stone, quentin tarantino, robert downey jr., tommy lee jones, woody harrelson
yorum:
2 yorum
“Herkesin içinde bir şeytan
vardır. Bazıları bunu saklar, bazıları ortaya koyar. Bu onların kötü olduğu
anlamına gelmez.”
Hikâyesi
Quentin Tarantino’ya ait, senaryosu ve yönetmenliği Oliver Stone’a ait olan
1994 yapımı, şiddetin kötülüğünü şiddetle anlatan garip bir film. Absürt bir
aşk hikayesi...
to each his own cinema (2007)
yazan: Adsız
tarih: 2/08/2011 08:00:00 ÖÖ
etiket: cannes film festival, film, herkesin kendi sineması, to each his own cinema
yorum:
Hiç yorum yok
To Each His Own Cinema
(Chacun son cinéma), Cannes Film Festivali’nin 60. yılı için 36 yönetmenin
çektiği 34 kısa filmden oluşan 2007 Fransız yapımı bir başyapıt. Kısa filmlerin
her biri yaklaşık 3 dakika. Anlattıkları şey ise sinema. Herkesin kendi
sineması, herkesin kendi dünyası. 5 kıta, 25...
blue velvet (1986)
yazan: Adsız
tarih: 2/07/2011 08:00:00 ÖS
etiket: blue velvet, david lynch, dennis hopper, film, isabella rossellini, kyle maclachlan, laura dern
yorum:
Hiç yorum yok
Isabella Rossellini, Kyle
MacLachlan, Dennis Hopper ve Laura Dern. 1986 yapımı bir David Lynch filmi.
Çim arazide bulunan bir insan
kulağı, bunu araştırmak isteyen kolej öğrencisi ve ona yardım eden şerifin
kızı, yeraltından bilmeceler, şiddet, cinayet, tecavüz ve uyuşturucu.
Bataklıklar prensi...
süt içinde balık kraker
Tutulmamış yeminler, yıkanmamış cesetler, kesilmemiş saçlar var yanı başımda, gece saatlerden çoktan sabaha yenik, ay ışıkları güneş doğana kadar aydınlatırken dünyayı, yukarılarda yer değiştiren yıldızlar, uzaklarda gemiler var okyanusları acıtan, yunuslar var trafik lambalarında, çizgiler her yerde,...
the fall (2006)
1920lerin Los Angeles’ında bir
hastanede, portakal toplarken kolu kırılmış küçük bir kız çocuğu ve kendini
öldürmeye çalışan bir dublörün hayal dünyasından var edilen bir renk cümbüşü,
bir destan.
Tarsem Singh’in yönettiği 2006
yapımı The Fall, IMDb’den 7.9 almış. Katıldığı festivallerden 3 ödülle...
ex drummer (2007)
yazan: Adsız
tarih: 2/03/2011 09:23:00 ÖS
etiket: ex drummer, film, koen mortier
yorum:
Hiç yorum yok
Sex Pistols’ın “God Save the
Queen” şarkısını bilmeyen
yoktur. Şarkı sözlerine bakıldığında “No Future” ifadesi geçer. İşte neden
geleceğin olmadığını öğrenmek için iyi bir tercih “Ex Drummer”. Belçika’nın en sıra dışı yazarlarından
Herman Brusselmans’ın kitabından uyarlama...
big nothing (2006)
yazan: Adsız
tarih: 2/03/2011 12:00:00 ÖS
etiket: big nothing, david schwimmer, film, jean-baptiste andrea, simon pegg
yorum:
Hiç yorum yok
Siz kendinizi çok zeki mi
zannediyorsunuz? Bir de bu filmi izlediksen sonra cevaplayın. David Schwimmer,
Simon Pegg. Buyurun cenaze namazına! Absürt bir hikaye, saçma bir cinayet,
kendini zeki sanan insanlar, kahkaha üstüne kahkaha.
Kısaca konu, bir adam, para
kazanmak uğruna başka bir adamla...
almost famous (2000)
yazan: Adsız
tarih: 2/02/2011 08:00:00 ÖS
etiket: almost famous, cameron crowe, film
yorum:
Hiç yorum yok
Cameron Crowe’un Oscar’lı ve 43
ödül sahibi, müzik eşliğinde dram filmi. Gruplar, Rolling Stone dergisine makale
yazma şansı bulan bir liseli, groupieler, âşık olmalar, iddiada bir biraya
karşı konulan güzel kızlar, küçücük bir gözyaşıyla biranın markasını soran
kızlar, kaybetmeler, başarısızlıklar,...
irriversible (2002)
yazan: Adsız
tarih: 2/02/2011 08:00:00 ÖÖ
etiket: albert dupontel, en rahatsız edici ve sinir bozucu filmler, film, gaspar noé, irriversible, monica belluci, vincent cassel
yorum:
Hiç yorum yok
Suç, dram, gizem. Tecavüz
sonucu mahvolan bir hayat, geri işleyen zaman, şiddet, gerilim. 2002 Gaspar Noé
filmi. Çok konuşulmuş, çok tartışılmış, “bu kadarı da fazla” denmiş, sinema
salonlarından filmin yarısında çıkanlar olmuş.
Garip kamera çekimleriyle hep
olduğu gibi baş dönmesine sebebiyet...
the king's speech (2010)
yazan: Adsız
tarih: 2/01/2011 04:17:00 ÖS
etiket: colin firth, film, geoffrey rush, helena bonham carter, the king's speech
yorum:
Hiç yorum yok
Bu yılki Oscar’a adaylıklarıyla
damgasını vuran bir film. Bünyesinde Colin Firth, Helena Bonham Carter,
Geoffrey Rush gibi isimleri barındıran, Golden Globe'ta drama dalında en iyi
erkek oyuncu ödülü almış, 12 dalda Oscar’a aday gösterilmiş, 8.5 IMDb puanıyla
top 250 listesinde 110. sırada yer...
the social network (2010)
yazan: Adsız
tarih: 2/01/2011 01:29:00 ÖS
etiket: david fincher, facebook, film, the social network
yorum:
Hiç yorum yok
Şimdiden 49 ödül almış ve 8
dalda Oscar’a aday gösterilmiş bir film The Social Network. Bu kadar çok ödül
almasının ve ilgi görmesinin sebebi gerçekten iyi olması mı yoksa yönetmen
koltuğunda David Fincher’in oturması mı bu tabii ki tartışılır fakat,
hayatımızda artık önemli bir yere sahip,...
thank you for smoking (2005)
yazan: Adsız
tarih: 2/01/2011 01:27:00 ÖÖ
etiket: film, jason reitman, thank you for smoking
yorum:
Hiç yorum yok
“iç, iç, iç o sigarayı, çek,
çek, çek dumanı, boğulana dek.” Bu şarkı sözleriyle başlayan Thank You for
Smoking daha başından ne kadar eğlenceli olacağının haberini veriyor.
Nick Naylor’ kötülememek
gerekir, aynı bir avukatın çocuk katilini savunması gibi o da sadece ev
kirasını ödemek için,...