1920lerin Los Angeles’ında bir
hastanede, portakal toplarken kolu kırılmış küçük bir kız çocuğu ve kendini
öldürmeye çalışan bir dublörün hayal dünyasından var edilen bir renk cümbüşü,
bir destan.
Tarsem Singh’in yönettiği 2006
yapımı The Fall, IMDb’den 7.9 almış. Katıldığı festivallerden 3 ödülle dönen
film zaman zaman güldürürken yer yer de ağlatıyor.
İzlenmesi gereken filmler
arasında yerini, kendini kazıklayarak sabitlemiş bir baş yapıt.
“öl” deyince ölen karakterler,
“yardım edelim ölmesin” diyen bir kız çocuğu.
Ne kadar laf edilse o kadar boş
kalır. Sadece izlemek ve hayal dünyasında küçük bir dal parçası olmak yeter.
Geçenlerde izledim gerçekten çok güzeldi hayaller hayaller hayaller..
YanıtlaSilÇocuk saflığı ve sevgisi, bende en çok bu kaldı, o küçük kız
YanıtlaSilşahane filmdi gerçekten.
sadece "muhteşem" kelimesi açıklar sanırım bu filmi, hala nasıl anlamıyorum, bu kadar iyi nasıl olabilir?
YanıtlaSil