Son Gemi ya da Güneşin Arkasından Gelen Kadın

Terk edilen köylerin sonuncusunu gördüm, kalbi kırıkların bütün ayrıntılarını izledim. Yürüdüm, ayazda ve sıcakta. Hiç yemek yemedim, hiç su içmedim. Aklıma gelmedi hiçbir şey. Kendimi bıraktığım bu boşluğun mesafesi ancak günlerle ölçülebiliyordu. Zamanla aynı düzlemde değildik onun büyüklüğünü görebiliyordum yalnızca.  Yürüdüm, aydınlıkta...
paylaş:

“baban ne iş yapar?”

demir çitlerin parçaladığı bir top, onun arkasında parçalanan çocuklar. ... “baban ne iş yapar?” ... sümüğü ağzında, yüreği elinde; yozlaşmış bir dünyanın kahpe bombası, delip geçer yüreğini, “baban ne iş yapar?” ... bir feryat figan; elleri havada, ayağı toprakta. patlamış yeryüzü ve...
paylaş:

Pablo'nun selamı

çift gövdeli bir çitlembik ağacının kalbinden gidiliyor taşa oyulmuş merdivenleri takip ederek belki eski bir ejderhanın inine. hazinesi aranmış belli ki taşla kaplı kuyulardan. şu paranoyalardan kurtulsam her şey oluverecekmiş gibi ama onlarsız sanki hiçbir şeyin anlamı mı kalmıyor bu arada...
paylaş:

Tekne

Tarihsiz bir hayat güncesi, kalabalık okyanus tekne-sesi Gündüzsüz martılar hırçın, geceler köpüklü yalnız bir başına dalga değil Sebebi, Biraz tekirdağ bazen efes, genelde Kavaklıdere. Paslı demir kokusu ve ispirto eksik kalmaz asla çamurla yıllandırılmış yosun kokusu, keskin. Balıkçının hırgür sesi hınzır dumanı üflemekten çatallı ve yoksul. Ölüm fermanını doldurdu çoktan. Balıkçı mı? Belkide...
paylaş:

Göç Yolları

Göç Yolları “Artık uzun göç yollarını kanatlarına sığdıramayacağını bilen kuş, sürüden ölmek için ayrılır. Yol, uzun uzadıya gider. Aklına eski bir mavi girer kuşun, daha önceki yolculuklardan. Bende kapatırım gözlerimi, dikkatimi dağıtan her şeyin üzerinden atlayarak o kuşa odaklanırım. Son gidişin...
paylaş:

Vargüdüsel Bir Afroizma Eleştirisi

Politik duygusallığımın afrodizyaklı tepkimesinde aseksüel patlamalar yaşadığım, zihnimin zindanlarında ideal dünya mastürbasyonları yaptığım bir gecenin 500 ışık yılı uzaktaki bir nötron yıldızının kendi içine çökmesine tanık olmasına mütevellit, durup dururken, hiç sebepsiz bazı fikirlerimi seninle paylaşmaya karar verdim sevgili okur. Şimdi ben bu cümleyi yazarken iki kere düşündüysem sende anlamak...
paylaş:

Sonsuzlğun Temsilcisi

Bu sonsuz gecenin buzla dolu bir pisuvara işercesine zıtlıkla dolu sabahına hoşgeldiniz. Şimdi sensizlikle yalnızllaşmış benliğime merhamet deilemekteyim. Sensiz sevgilim yani sensiz sevgili Naz tek bir an bile .. inanmayacaksın ama gerçekten tek bir an bile.. sensiz.. tek bir an.. nasıl desem O kadar yalnız ve kimsesiz.. anlamsız ve kayboluşla dolu. Sana ulaşamayışın köpüğünde tütüyor sanki, bira...
paylaş:

Adalet ve İktidar Pastanesi

    "Yani bana öyle geliyor ki adalet fikri kendi içinde, farklı tipteki toplumlar tarafından belli bir siyasi ve ekonomik iktidarın bir aracı olarak ya da bu iktidara karşı bir silah olarak icat edilmiş ve devreye sokulmuş bir fikir. Ama bence, adalet kavramının kendisi, her halükârda...
paylaş:

sosyal şizofren

Okyanusu bile bir kaşık suda boğmak istiyorum, nedir bu bendeki öfke bu nefret? Sağanakla beraber sokaklarda sürüklenen şeyler gibi kendimi damarlarımdaki kanın akışına bırakmak istiyorum, olmuyor. Her defasında sanki kalbim daha hızlı atıyor ama damarlarımdaki kan duruyor, normal mi bu? İlk başta...
paylaş:

Vahim

Vahim olaylar oluyor. Gazeteciler tutuklanıyor, vekiller. İnsanlar tutuklanıyor.  * Yıllardır boğazlarımızda ki eller daha sağlam sıkıyor bugünlerde ümüğümüzü.  * Ama biz zaten yıllardır bu zalimin zulmü ile mücadele etmiyor muyuz ?  Ediyoruz.  Cumhuriyet, Demokrasi,...
paylaş:

Sonsuz Hatalar Zinciri

       Yaklaşık olarak 7 yaşındaydım. Annemle beraber denizde yüzerdik ve ben çok severdim bu sonsuzluk mavisinin ışıklarında dalgalanan o gece yarısı ay ışığı yansımalarını. Annem mütemadiyen çalışmak zorunda olduğu için genelde geceleri yüzme fırsatımız olurdu. Denize girdiğimiz yerin görece uzak açıklarında ufak bir ada bulunurdu ki kendisi balıkçı teknelerinin uğrak yeri...
paylaş:

Ufaktan bir cigara hikayesi

Kapatma amına koduumun mekanını demek istedim, sonra baktım etrafa, bi kaç kere ölürken yeniden doğdum. Yanlış mı mekandayım dedim lan burası benim evim sanki. Sol köşede duran kırık bira şişesi ancak benim odamda bu denli umarsız durabilir. Hem sen kimsin siktir git, defol defol diyorum karanlıkta gözükmeyen yüzünü adım gibi ezebere biliyorum kapatma kıçına patlattığımın  mekanını. Sarı taş...
paylaş: