Christopher Boffoli isimli sanatçının aşağıda
görüldüğü üzere ilginç çalışmaları bulunmakta. Gofret paketinin seri numarasının
önünde duran suçlular ve daha fazlası;
sigara içmeyi çekici kılan 25 sinema karakteri
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 6/25/2013 03:49:00 ÖS
etiket: liste, sigara içmeyi klas gösteren 25 sinema karakteri
yorum:
1 yorum
Sigara
içmek her ne kadar sağlığa zararlı olsa da bazı kişilere sigara içmek çok
yakışıyor. Complex Magazine tarafından derlenen aşağıdaki zamazingoları
sizlerle paylaşmak istedik. .gif uzantılı olduklarından hareketlenmeleri ve
sizde bir kıpırdanma etkisi yaratmaları bir süre gerektirebilir, sabırlı
olmanızı dileriz.
River
Phoenix - Mike Waters / My Own Private Idaho (1991)
Leonardo
DiCaprio - Romeo / Romeo&Juliet (1996)
Clint Eastwood - Blondie / The Good, the Bad, and the
Ugly (1966)
Jamie Foxx - Django Freeman / Django Unchained (2012)
Molly Ringwald - Claire Standish / The Breakfast Club
(1985)
Angelina Jolie - Lisa Rowe / Girl, Interrupted (1999)
Brad Pitt - Tyler Durden / Fight Club (1999)
David Strathairn - Edward R. Murrow / Good Night, and
Good Luck (2005)
Denzel Washington - Alonzo Harris / Training Day (2001)
Robert De Niro - Sam 'Ace' Rothstein / Casino (1995)
Humphrey Bogart - Rick Blaine / Casablanca (1942)
Penelope Cruz - Maria Elena / Vicky Cristina Barcelona
(2008)
Marcello Mastroianni - Marcello Rubini / La Dolce Vita
(1960)
Jack Nicholson - J.J. Gittes / Chinatown (1974)
Emma Stone - Grace Faraday / Gangster Squad (2013)
James Dean - Jim Stark / Rebel Without a Cause (1955)
Jean-Paul Belmondo - Michel Poiccard / Breathless
(1960)
Audrey Hepburn - Holly Golightly / Breakfast at
Tiffany's (1961)
Ray Liotta - Henry Hill / Goodfellas (1990)
Marlon Brando - Stanley Kowalski / A Streetcar Named
Desire (1951)
Rita Hayworth - Gilda / Gilda (1946)
Johnny Depp - Raoul Duke / Fear and Loathing in Las
Vegas (1998)
Matt Dillon - Dallas Winston / The Outsiders (1983)
Ryan Gosling - Luke / The Place Beyond the Pines (2013)
John Travolta - Danny Zuko / Grease (1978)
man of steel (2013)
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 6/25/2013 03:47:00 ÖS
etiket: Amy Adams, christopher nolan, david s. goyer, film, Henry Cavill, Kevin Costner, man of steel, Michael Shannon, Russell Crowe, Zack Snyder
yorum:
Hiç yorum yok
Senaryo:
David S. Goyer, Christopher Nolan
Oyuncular:
Henry Cavill, Amy Adams, Michael Shannon, Russell Crowe, Kevin Costner
Tür:
Aksiyon | Macera | Fantezi | Bilim-Kurgu
Yıl:
2013
Süre:
143 dak.
Ülke:
ABD, Kanada, BK
Dil:
İngilizce
Kripton gezegeninde gerçekleşen sorunlardan sonra
dünyaya gönderilen bir bebek, Kent ailesi tarafından bulunur ve Clark ismiyle
yetiştirilir. Clark büyüdükçe kendisindeki olağanüstü gücün varlığını hisseder
ve insanlardan neden farklı olduğunu sorgulamaya başlar. Nereden geldiğini ve
neden gönderildiğini anlamak için uğraşır. Amacına ulaştığında ise dünyayı
bekleyen zorlu günlerle karşılaşır. Umudun sembolü olabilmek için içindeki
kahraman dışarı çıkmalıdır.
Christopher Nolan’ın yapımcılığını üstlenip The Dark
Knight serisinin senaristi David S. Goyer’in de kaleme aldığı Man of Steel’in
yönetmeni Zarc Snyder. Şimdiye kadarki Superman filmlerinin yeterince başarılı
olamayışı ve ekibinde gördüğümüz isimlerden dolayı ister istemez izleyicide büyük
bir beklenti doğuruyor. Peki, Man of Steel bu beklentiyi karşılayabiliyor mu?
Man of Steel iyi bir görselliğe sahip, neticede diğer
Superman filmlerinde çok isteyip bulamadığımız bir detay. Önceki yapımların bu
özellikten yoksun olmasını çekim yılına ve o zamanda kullanılan teknolojiye
yoranlar var, tabii bir filmin heybetli bir görselliğe sahip olması için
teknoloji gerekli olsa da istenilen görsellik de o dönemde yapılabilir düzeyde.
Tarihte pek de iyi sonuçlar alamayan Worner Bros ve DC
Comics ortalığı, Man of Steel ile olabildiğince isteğine ulaşmış. Çok da
başarılı çizgi roman uyarlamalarına sahip olmayan ortaklık, bu filmle şimdiye
kadar çekilen en iyi uyarlamaya kavuşuyor diyebiliriz.
Christopher Reeve tam da Superman için doğmuş bir
oyuncu olsa da Henry Cavill’in Reeve’den eksik kalır bir yanı yok. Üstelik filmde
sadece Cavill değil diğer tüm oyunculuklar da yerli yerinde. Filmin aynı The
Dark Knight’ın sahip olduğu karanlığı içermesi de filmi iyi kılan yönlerinden
biri. Üstelik müziklerle de bu desteklenmiş. “Superman” kelimesinin neredeyse
hiç kullanılmaması ise iyi olmuş.
Film 143 dakika uzunluğunda fakat filmin en çok eleştiriye
açık yanı bu kadar süre içerisinde tüm olayı anlatmaya çalışması. Bu da konunun
açıkçası biraz kopuk olmasına neden oluyor. Kriptonda yaşananlar, Clark’ın
çocukluk dönemi, kahraman oluşu, araya sıkıştırılan aşk derken zincirin
halkalarından birkaçı eksik kalıyor. Eleştiriye açık bir diğer mevzu ise
filmdeki aksiyon. Özellikle ikinci yarıda tam da bitti denilen anda bir başka
aksiyon sahnesinin meydana gelişi bize göre güzel, sıkıntı bu aksiyon
sahnelerinin olması gerektiğinden biraz daha uzun tutulmuş olmasından
kaynaklanabilir. En başlarda dediğimiz gibi bu film görsel açıdan doyurucu, bir
o kadar da aksiyon barındırıyor. 3D mevzusu ise bu film için gerekli mi
gereksiz mi pek yorum yapamıyoruz. Genel olarak 3D’yi çok da gerekli
bulmadığımızı söyleyebiliriz fakat normalde yorulan gözlerimiz bu kadar dakika
boyunca yorulmadıysa bu ya 3D’nin iyi yapıldığını ya da çok da gerekli
olmadığını gösteriyor. Buna izleyip kendiniz karar verebilirsiniz.
Filmin fragmanını buradan izleyebilirsiniz.
film çekimlerinden kahkahalar
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 6/25/2013 05:39:00 ÖÖ
etiket: dosya, film çekimlerinden kahkahalar
yorum:
Hiç yorum yok
Film/dizi çekimleri muhtemelen keyifli geçiyordur. Ara verildiğinde
ya da dil sürçmelerinde bol bol kahkaha atıyorlardır. Bu düşünceyi destekler
nitelikte birkaç fotoğraf:
posterlerle, şarkılarla gezi parkı direnişi
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 6/25/2013 05:20:00 ÖÖ
etiket: dosya, gezi parkı
yorum:
Hiç yorum yok
21. istanbul lgbt onur haftası
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 6/23/2013 12:03:00 ÖÖ
etiket: etkinlik, haber, istanbul lgbt onur haftası
yorum:
Hiç yorum yok
Bu sene 21.si düzenlenen Onur Haftası'nın teması
"direniş". Hormonlu Domatesler 28 Haziran'da; Onur Yürüyüşü ise 30
Haziran'da.
21. LGBT İstanbul Onur Haftası bu yıl
"Direniş" teması ile 24-30 Haziran tarihleri arasında
gerçekleştirilecek. Direnişin teması, Gezi direnişi başlamadan haftalar önce
belirlenmişti.
Haftanın tanıtım metninde direniş teması,"Bizzat
devlet erkanı ve yetkililerinin hasta, sapkın, günahkar ve kabahatli saydıkları
varoluşumuzla bu toplumda eşitlik talebini dillendirmemizdi" şeklinde
tanımlanıyor.
24 Haziran Pazartesi günü 14:30'da Medya Forumu ile
başlayacak olan etkinlikler hukuk, eğitim, sendikal haklar, feminizm, LGBT
mülteciler gibi bir çok konuyu gündeme taşıyacak.
Direniş Forumu,Vegan Atölye, Çatışan Feminizmler ve
Transfobi Paneli, LGBT, Çalışma Hayatı ve Sendikal Hareket Paneli, Öğrenci
Buluşması, Oueer Pedagoji Paneli, Trans Gündem Oturumu, etkinliklerden sadece
bazıları.
Hafta kapsamında Sumru Yavrucak'ın tek kişilik oyunu
Kimsenin Ölmediği Bir Günün Ertesiydi,
Craft Tiyatro'nun Uğrak Yeri oyunu ve Can Candan'ın yönetmenliğini
yaptığı Benim Çoçuğum Belgeseli'nin de gösterimleri yapılacak ve filmin yönetmeni
ile de bir söyleşi gerçekleştirilecek.
Yürüyüş 30 Haziran
Geleneksel olarak verilen Hormonlu Domates Ödül Töreni
ve Parti ise 28 Haziran cuma günü saat 21:00'da başlayacak.
İstanbul Onur Haftası Grubu, 30 Haziran pazar günü saat
17:00'da, tüm renklerimiz ve çoşkumuzla "Buradayız, Alışın,
Gitmiyoruz!" demek için herkesi İstiklal Caddesi'ne LGBT Onur Yürüyüşü'ne
davet ediyorlar.
23 Haziran'da ise Trans Onur Yürüyüşü düzenlenecek.
Ayrıntılı programa ve bilgilere ulaşmak için:
http://onurhaftasi.tumblr.com/
Kaynak: Bianet.org
tübitak rahatladı: evrim bitti!
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 6/19/2013 02:39:00 ÖS
etiket: evrim, haber, tübitak
yorum:
2 yorum
TÜBİTAK evrim meselesini kökünden halletti: TÜBİTAK
Popüler Bilim Yayınları’nın kitap satış arşivinde bulunan ve insanın gelişimini
“Evrim Teorisi” ile açıklayan kitapların basım ve satışı durduruldu.
Geçtiğimiz yıllarda TÜBİTAK Popüler Bilim Yayınları’nın
kitap satış arşivinde bulunan ve insanın evrimini bilimsel yönden inceleyen
kitaplar listeden tamamen çıkartıldı. Söz konusu kitaplar -listede bulunmasına
karşın- satın alınmak istendiğinde “Tükendi” ibaresi ile karşılaşılıyordu
zaten. Şimdiyse kurum tarafından satış ve basımı resmen durduruldu.
Veto yiyen eserler
Zooloji Profesörü Richard Dawkins’e ait Kör Saatçi ve
Gen Bencildir kitapları, Alan Moorehead’dan Darwin ve Beagle Serüveni, Stephen
Jay Gould’dan Darwin ve Sonrası, Mahlon B. Hoagland’dan Hayatın Kökleri, James
Watson’dan İkili Sarmal, Richard Lewontin’den Üçlü Sarmal, Ernst Mayr’dan
Biyoloji Budur ve Richard Leakey-Roger Lewin’in Göl İnsanları kitapları
TÜBİTAK’ın listesinden çıkartıldı. Eski listeden geriye yalnızca Linda
Gamlin’in Evrim kitabı kaldı.
Darwin takıntısı yeni değil
Darwin’in başına gelen ilk olay bu değil. Darwin’in
doğumunun 200’üncü yıldönümü UNESCO tarafından tüm dünyada “Darwin Yılı” olarak
ilan edilmiş ve bu vesileyle TÜBİTAK, Bilim ve Teknik Dergisi’nin 15 sayfasını
ve kapağını Darwin’e ayırmıştı. Ancak TÜBİTAK Yönetim Kurulu, derginin bu
hâlini beğenmeyip kapağı son anda değiştirerek, genel yayın yönetmeninin
görevine son vermişti.
cahillikler kitabı | john lloyd & john mitchinson
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 6/13/2013 04:11:00 ÖS
etiket: cahillikler kitabı, john lloyd, john mitchinson, kitap, ntv yayınları
yorum:
2 yorum
Maddenin kaç hali var, telefonu kim icat etti, mavi
balinanın yutabileceği en büyük cisim nedir, dünya mı ayın etrafında döner
yoksa ay mı dünyanın etrafında döner, kafası koparılmış bir tavuk en fazla ne
kadar yaşar, kırkayağın kaç ayağı vardır, aya çıkan ilk hayvan nedir, James
Bond’un en sevdiği içki hangisidir… tüm bu sorular ve daha fazlası NTV
Yayınları’ndan çıkan Cahillikler Kitabı’nda yer alıyor. Cevapları ise çoğumuzun
tahmin ettiğinden farklı.
Şimdiye kadar bildiğimiz neredeyse tüm bilgiler ya
eksik ya da tümüyle yanlış. Belki tüm bu bilgiler günlük hayatta pek de işimize
yaramayacak, belki de çoğunu kitabı bitirdikten sonra unutup gideceğiz fakat
konuşmalarda adı geçtiğinde hatırlanacağı kesin. İlginç olan her şey gibi bu
kitapta geçen neredeyse tüm bilgiler kolay anlaşılabilir ve eğlenceli bir dille
okuyucuya sunulmuş. Bu da çok gerekli gibi gözükmese de kitabın bir çırpıda
meraklı bir şekilde bitmesine sebep oluyor.
Başlıkların bile ayrı bir ilginçliği, espri anlayışı
var. Örneğin üstte belirtilen soruların yanında hitler vejetaryen miydi, Roma
yanarken Neron ne yapıyordu, feministler sutyenleriyle ne yaptı vb. haliyle bu
gibi başlıkları gördüğünüzde meraklı bir şekilde kitaba devam etmek
istiyorsunuz, içerik de yalın ve esprili bir dille sunulduğu için sayfalar su
gibi akıp gidiyor. Tabii tüm bu bilgiler çok mu gerekli, cevap açıkça hayır. Ama
kitabın zaman kaybı olarak görülmemesi gerekli, mesela gece yatmadan önce,
otobüste yolculuk ederken ya da herhangi bir kitabı okurken kafa dağıtmak için
bile bu kitap okunabilir.
Hem ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler cümlesini kimin
kurduğunu, vücut boyutlarına oranla en büyük penise sahip canlının ne olduğunu,
Japon balıklarının hafıza sürelerini, insanoğlunun yaptığı en büyük yapının Çin
Seddi olmadığını öğrenmek güzel bile olabilir.
Savaşmaktan üç kat daha tehlikeli olan şeyin çalışmak
olduğunu söyleyen bir kitabı kim okumak istemez ki?
Kitabın yazarları John Lloyd ve John Mitchinson. Kitabın
fiyat, arka kapak bilgisi için şuraya bakabilirsiniz.
stoker (2013)
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 6/12/2013 01:12:00 ÖS
etiket: chan-wook park, film, matthew goode, mia wasikowska, nicole kidman, stoker, wentworth miller
yorum:
Hiç yorum yok
Senaryo:
Wentworth Miller, Erin Cressida Wilson
Oyuncular:
Mia Wasikowska, Nicole Kidman, Matthew Goode
Tür:
Dram | Gizem | Gerilim
Yıl:
2013
Süre:
99 dk.
Ülke:
BK, ABD
Dil:
İngilizce
Senenin en başarılı filmlerinden biri olan Stoker’ın yönetmen koltuğunda, intikam üçlemesi ve bu üçlemenin tartışılmaz en başarılı filmi kabul edilen Oldboy ile sinefillerin gönlünü fethetmiş başarılı yönetmen Park-Chan Wook oturuyor.
Senenin en başarılı filmlerinden biri olan Stoker’ın yönetmen koltuğunda, intikam üçlemesi ve bu üçlemenin tartışılmaz en başarılı filmi kabul edilen Oldboy ile sinefillerin gönlünü fethetmiş başarılı yönetmen Park-Chan Wook oturuyor.
Yönetmenin film geçmişi incelendiğinde karşımıza
psikolojik gerilim türünde bir filmin çıkacağını tahmin ediyoruz, tahminde
zorlanılan olay ise Güney Kore sinemasını muhteşem bir şekilde temsil eden bir
yönetmenin aslında basit bir konuya sahip bir film ile Hollywood’un kısıtlayıcı
ve çok da yenilikçi olmayan yapısına girişinde göze aldığı riskin sonucu.
Film, Stoker ailesinin fertlerinin arasındaki ilişkilere
yöneliyor. On sekizinci yaş gününde babasını trajik bir şekilde kaybeden
India, ergenlik çağının son demlerini yaşayan biraz da gotik tipli bir birey,
Evelyn ise baba ve kızın ilişkisini aile fertleri arasında pek de
gerçekleştirememiş anne karakteridir. Cenaze gününde aileye katılan ve o güne
kadar India’nın hiç tanımadığı bir amca karakteri olan Charles, o günden sonra
geriye kalan aile fertlerinin gidişatının hiç de tahmin edilmeyen bir patikada
yürüyeceğinin habercisi.
Her ne kadar Kore yapımı filmlerin başarısını
gösteremese de buram buram gerçek yönetmenlik özellikleri gösteren film,
kadrajın içine giren derin görüntüleriyle görsel bir harikalık olarak
gösterilebilir. Zaman zaman gerilimin yüksek dozlarını vücudumuza ağır ağır
enjekte etsek de kararlı ve istemli bir umursamazlık içerisinde gerçekleşen
oyunculuklar rahatsız olmamıza neden oluyor.
Önemli olanın konu değil estetik bir yönetmen dokunuşu
olduğunu bize kanıtlayan yapısıyla da yılın en iyileri arasında yerini
sağlamlaştıran Stoker, izlenmeli dediğimiz bir film. Tabii biz biraz daha o
alıştığımız şiddeti görmek isterdik, bunu da belirtelim.
Filmin fragmanını buradan izleyebilirsiniz.
gezi parkı direniş süreci
yazan: titiemre
tarih: 6/12/2013 02:14:00 ÖÖ
etiket: dosya, gezi parkı, gezi parkı direniş süreci
yorum:
Hiç yorum yok
Pengueninden toma'sına, üzerine yazılan
şarkılardan atılan gaz bombalarına, kurulan kütüphanelerden yardım sever
vatandaşa kadar gezi parkı direniş süreci;
minimalist posterler ve filmlerden eşyalar
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 6/11/2013 02:43:00 ÖÖ
etiket: alizee lafon, minimalist posterler, sanat
yorum:
Hiç yorum yok
Grafiker olan Alizée Lafon, filmlerde kullanılan ve
ikonlaşmış eşyalardan posterler tasarlamış. Minimal yaklaşımı ve renk
tonlarının güzelliğiyle sanatçının ürünleri gerçek anlamda harika.
The Hobbit: The Desolation of Smaug ilk afiş ve ilk fragman
yazan: titiemre
tarih: 6/11/2013 01:28:00 ÖÖ
etiket: the hobbit, the hobbit desolation of smaug, the hobbit desolation of smaug ilk afiş
yorum:
Hiç yorum yok
Peter Jakson tarafından sinemaya üç film
olarak uyarlanacak olan The Hobbit, serinin ikinci filmi The Hobbit: The
Desolation of Smaug’un ilk afişi yayınlandı. 13 Aralık 2013’te vizyona girecek
olan filmin fragmanı ise yarın yayınlanacak.
2012 yılının en iyi 10 kitabı
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 6/10/2013 05:17:00 ÖS
etiket: 2012 yılının en iyi 10 kitabı, liste
yorum:
2 yorum
Edebiyat
eleştirmenleri tarafından hazırlanmış ntvmsnbc tarafından yayınlanan listeye
göre 2012 yılının en iyi 10 kitabı aşağıdaki gibi sıralanmış.
10
- Pascal Mercier, Lizbona'a Gece Treni
9-
Murat Gülsoy, Baba, Oğul ve Kutsal Roman
8-
Murathan Mungan'ın Seçtikleriyle Bir Dersim Hikayesi
7-
Şule Gürbüz, Coşkuyla Ölmek
6-
Roberto Bolano, 2666
5-China
Mieville, Şehir ve Şehir
4-
Javier Cercas - Salamina Askerleri
3-
Jonathan Franzen, Özgürlük
2-
Yaşar Kemal, Çıplak Deniz Çıplak Ada
1-Hermann
Broch, Vergilius'un Ölümü
JÜRİ:
*Burcu
Aktaş, Radikal Kitap
*Elif
Bereketli, SabitFikir
*Kaya
Genç, Milliyet Kitap
*Semih
Gümüş, Notos-Radikal Kitap
*Melisa
Kesmez, Radikal Kitap
*Sibel
Oral, Taraf Kitap
*Aysu
Önen, SabitFikir
*Ömer
Türkeş, Radikal Kitap
*Oylum
Yılmaz, SabitFikir
Yazarların
kendi ilk 10 listesine şuradan ulaşabilirsiniz.