muhabbetlerde ayrılık

Elenore:
Yarım kalanları söylemenin zamanı… Söyleyeceklerim mi yarım kalmıştı, yoksa ben miydim yarım kalan? Söyleyebilir miydim yarım kaldığımı? “senden önce başladım, sensiz yarım kaldım” diyebilir miydim? Olan tam da buydu oysa, senden önce başlamıştım işte. Şairin dediği gibi “önce aşk vardı, sen yoktun o zaman”. Öncesinde yoktun da sonrasında olacak mıydın, soramadım. Yanıt alamamaktan, aldığım yanıtların acıtmasından, kanamaktan, kanatmaktan, kanımın önce yanıtları sonra soruları silmesinden korktum.
Korkaktım, düpedüz korkaktım işte. Korktuğunu kabullenecek kadar cesur…
Monet:
Korkaklığımın sebebi sen, çöküşümün sebebi cesurluğun… Bilmezdim ki düşerken boşluklarda uzatıp elini, ben tutmadan çekeceğini. Düştüm de… Sonuna doğru yaklaşırken diplere, bulmak için gözlerimi açıp umduğum çıkmayınca karşıma, … Evet, ben buyum senin gözünde; kanatan yaralarını, üzerine de tuz döküp kahkahalara boğulan.
Korktum. Korkaklığımın sebebi incitmek, görmese de gözün, kör olduğunu söyleyecek kadar da korkağım. Cesur derken kendine, koymak aynaları önüne ve koyamamak… Evet, korkağın tekiyim. Cesursun. Bana korkak diyecek kadar üstelik…
Elenore:
Boşluk dediğin cevaplardı. Hani bir kez bile vermediğin cevaplar, korkundan veremediğin cevaplar. Ben bıraktım değil mi ellerini, ben senin ellerini tutmadım hiç, ben senin yüreğinden tuttum. Gören anlamazdı benim olduğunu, bende olduğunu. Ben seninleyken ellerim hep cebimde gezdim.
İncitmekten korkmuş, korktukça susmuş, sustukça, susatmış, susattıkça bir de inadına çöllere sürmüştün beni. Korkundan beni çöllere gönderecek kadar korkaktın. Ve işte ben, korkumdan su isteyemeyecek kadar korkak. Gurura korku denirdi o zamanlar…
Monet:
Bitmişim o zaman ben, yitip gitmişim. Hissettirmeden bin parçaya bölmüşsün, yarattığın dünyanda. Adımımı bile atamamışım bahçelerine, burnumu bile sokamamışım. Yalan bunların hepsi, diyemeyecek kadar korkağım, doğru.
Sen ki yüreğimden tuttuğunu iddia eden insan, sen ki benliğimin sebebi… Yıpratıvermişiz bilmeden sevgimizi. Yazık etmişiz kendimize. Lanetler okumak istiyorum tanıştığımız takvim sayfalarına, küfretmek geçirdiğimiz tüm dakikalara.
Gururdan bahsede bakın siz hele! Korkuyu gurura yakıştırana bir bakın!
Ya geceler… Hani tüm şehrin uykulu, sadece sokak lambalarının uyanık olduğu o geceler. Sormak gerek onlara. Haklıyla haksızı ayırmak değil amacım. Amacım, neyse…
Elenore:
Geceler… Alacağın cevaplara hazır mısın peki? Sen yatağın diğer yanında uyurken benim payıma düşen kısamda neler olduğunu öğrenmeye hazır mısın? Bedenler çıplak, parlarken sokak lambasından vuran ışıkla, ruhun girebildi mi bahçelerime? Gözyaşları sokak lambalarını söndürür bilir misin? O yüzden görmediler gözyaşlarımı, hıçkırıklar, ses geçirmez ruhunun çeperlerinde kaldı. Çeperler, tırnak izleriyle yırtılmıştı oysa…
Monet:
Gece inerken gökten, bedenlerden düştüğümüz belliydi aslında. Bitişlerin sebebi ne gurur ne de korku. Yitmelerin sebebi biz…
Birbirimize yetemedik, olan bu. Beklemeden bırakıverdik kendimizi kayalıklara ve düştük. Bilerek birbirimizi bin parçaya böldük.


elenore is created by artemis
monet is created by tunalızade gürkan efendi
paylaş:

0 YORUM:

Yorum Gönder