Placebo’yu neden sevelim ki sorusuna bir sebep daha
çıktı. Kendileri için Türkiye’nin yerinin ayrı, bizde de Placebo’nun değeri
başka. Rob the Bank için öektiği klip ile de bunu destekliyor. Tüm dünya artık
anlamışken kendi ülkemiz vatandaşlarının “bağzı” şeyleri halen anlayamamış
olması da adını koyamadığımız kahrolası şeyler.
gezi parkı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gezi parkı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
alternatif gezi parkı film afişleri
yazan: titiemre
tarih: 7/15/2013 02:06:00 ÖÖ
etiket: alternatif gezi parkı film afişleri, gezi parkı, melikşah altuntaş, sanat
yorum:
Hiç yorum yok
Melikşah
Altuntaş’ın hayal gücüyle birleşen gezi parkı olayları… İşin içine biraz sinema
da eklenince ortaya çıkan ürünler pek bir nefis oluyor;
posterlerle, şarkılarla gezi parkı direnişi
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 6/25/2013 05:20:00 ÖÖ
etiket: dosya, gezi parkı
yorum:
Hiç yorum yok
gezi parkı direniş süreci
yazan: titiemre
tarih: 6/12/2013 02:14:00 ÖÖ
etiket: dosya, gezi parkı, gezi parkı direniş süreci
yorum:
Hiç yorum yok
Pengueninden toma'sına, üzerine yazılan
şarkılardan atılan gaz bombalarına, kurulan kütüphanelerden yardım sever
vatandaşa kadar gezi parkı direniş süreci;
yaşar kemal ve gezi parkı direnişi hakkında
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 6/10/2013 05:10:00 ÖS
etiket: gezi parkı, haber, yaşar kemal
yorum:
Hiç yorum yok
''Kültürün imhası aynı anda, insanlığımızın da imhası
olur. Ama bilinmesi gerekir ki bir toplumun sağlığı, gücü ve doğruluğu tolerans
olduğunda belli olur. Eğer zulüm görürse o zaman acımasız olur zayıflar ve
yaratıcılığını yitirir.'' Yaşar Kemal, Gezi Parkı direnişini yazdı...
Yaşar Kemal, La Repubblica gazetesine, Gezi Parkı’nda
başlayan ve tüm Türkiye’ye yayılan direniş hakkında yazdı:
''Her zaman söylediğim ve desteklediğim gibi dünya bir
kültür bahçesidir. Orada binlerce çiçek yetişir ve her çiçeğin kendi rengi ve
kokusu vardır. Dünyamız bu bin çeşit çiçeklerle çok güzeldir. Kültürler
bunlarla daha da güzelleşirler. Ama bir çiçek yok edilirse o zaman rengi ve
kokusu da dünyada biter.
Kültürün imhası aynı anda, insanlığımızın da imhası
olur. Ama bilinmesi gerekir ki bir toplumun sağlığı, gücü ve doğruluğu tolerans
olduğunda belli olur. Eğer zulüm görürse o zaman acımasız olur zayıflar ve
yaratıcılığını yitirir.
Irkçılık da en ağır hastalıktır. Varlıkların yok
edilmesi, nefret tohumlarının insanların kalbinde beslenmesinde ırkçılık
vardır.
Ve ifade özgürlüğü ve demokrasiye karşı yaratılan kin
bizim neslimizde felaketler için büyük rol oynamıştır ve asla affedilemez.
Bugün bize gereken demokratik bir rejimdir ve asla insanlık dışı bir baskı ile
olmamalıdır.
Gerçek bir demokratik düzeni oturtmak gerekir. Çünkü
demokrasi bir gerekliliktir, bir denge unsurudur. Bir rejim de herkesin kendi
haysiyetinin olması ve başlıca temel haklarından esirgenmemelidir. Onurumuzu,
ekmeğimizi ve zengin kültürümüzü kurtarmak bizim elimizdedir. Gelin hep
birlikte uygun bir demokrasi için el ele vererek yüreğimizi, zihnimizi bir
araya getirelim.''
patti smith: we are all capulchu!
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 6/06/2013 04:32:00 ÖS
etiket: gezi parkı, haber, patti smith
yorum:
1 yorum
Gezi Parkı Direnişi’ne sevdiğimiz insanlardan da destek
almak mutluluk veriyor. Üstelik bu sevdiğimiz kişiler sadece ülkemizden değil
diğer ülkelerden de olabiliyor. Direnişe destek veren Patti Smith onlardan
biri.
yazarlardan gezi parkı direnişi için çağrı
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 6/04/2013 08:34:00 ÖS
etiket: gezi parkı, haber, yazarlardan gezi parkı direnişi için çağrı
yorum:
Hiç yorum yok
“Biz aşağıda imzası olan yazarlar İstanbul’daki bir
parkın yok edilmesine karşı protesto hakkını kullanmak isteyen halkın, polis
güçlerinin durmaksızın süren şiddetli saldırıları ile baş başa bırakılması ve
devletin üst düzey yöneticilerinin polis şiddetini durdurmak için tedbir
almamaları sonucu tüm Türkiye’ye yayılan protesto gösterilerinin halkı dinlemek
yerine giderek artan bir şiddetle bastırılmaya çalışılmasını kınıyoruz.
Ülkeyi halk adına yönetenlerin görevi bu durumda
öncelikle vekaletini aldığı insanların isteklerini dinlemek ve polis ile halkı
karşı karşıya bırakmaktan kaçınmak olmalıdır. Bu nedenle devlet ve hükümetin
yönetici kadrosunu ivedi olarak polis güçlerinin şiddetli saldırısını durdurmak
için çağrı yapmaya ve daha sonra halkın isteklerini dinlemek için bağımsız bir
kurul oluşturmaya davet ediyoruz.”
BİLDİRİDE İMZASI BULUNAN YAZARLAR:
Zülfü Livaneli, Ahmet Ümit, Buket Uzuner, Ayşe Kulin,
Ece Temelkuran, Hasan Ali Toptaş, Ali Çimen, Aslı Tohumcu, Canan Tan, Ayfer
Tunç, Onur Caymaz, İclal Aydın, Mine Söğüt, Berrak Yurdakul, Deniz Gezgin,
Kürşat Başar, Hamdi Koç, Hikmet Hükümenoğlu, Hatice Meryem, Demet
Altınyeleklioğlu, Ünver Alibey, Hakan Bıçakçı, Ahmet Tulgar, Celil Oker, Irmak
Zileli, Umay Umay, Yiğit Karaahmet, Başar Başarır, Yalçın Tosun, Altay Öktem,
Zeynep Çavuşoğlu, Lale Müldür, Vildan Çetin, Sezer Ateş Ayvaz, İsmail Güzelsoy,
Deniz Durukan, Karin Karakaşlı, Yasemin Yazıcı, Fatih Balkış, Dursun Göçmen, Merve
Küçüksarp, Atalay Girgin, Leyla Ruhan Okyay, Selim Temo, Aslı Solakoğlu, Fırat
Demir, Mehmet Said Aydın, Oray Eğin, Şükran Yücel.
türkiye yayıncılar birliği'nden gezi parkı direnişi için açıklama
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 6/03/2013 04:55:00 ÖS
etiket: gezi parkı, haber, türkiye yayıncılar birliği
yorum:
Hiç yorum yok
İstanbul, Taksim’deki Gezi Parkı’nın AVM yapılması planına karşı
parkta çadır kurularak başlatılan oturma eyleminin 4. gününde (31 Mayıs 2013)
eylemcilere ve ardından Taksim’e toplanan on binlerce insana karşı polisin gaz
ve su ile müdahalesi iki gündür sürmektedir. Taksim meydanında bugün öğlene
kadar gaz müdahalesi sürmüş, öğleden sonra polisin meydandan çekildiği
haberleri gelmiş olmasına karşın aşırı dozda gaz ve su ile yaralanmalara sebep
olan müdahalelerin diğer illerdeki gösterilerde sürdüğü öğrenilmiştir. İki gün
içinde Taksim’de gözaltına alındığı öğrenilen 100’den fazla insanın
gözaltındaki durumları da merak konusudur.
Polisin protestolara müdahalesi sırasında gaz bombalarını sıklıkla havaya değil vatandaşların üzerine, hatta baş bölgelerine attığı olayda çekilen görüntülerden anlaşılmaktadır. Bu nedenle yaralananlar arasında gazeteci Ahmet Şık ve Osman Örsal ve milletvekili Sırrı Süreyya Önder de bulunduğu, Önder’in hastaneye kaldırıldığı öğrenilmiştir. Havadan helikopterlerle gaz bombaları atıldığı, biber gazı yerine portakal gazı denilen bir gazın ve plastik mermilerin de kullanıldığı, bu araçların ciddi yaralanmalara yol açtığı ulaşan bilgiler arasındadır.
Avrupa Birliği ve ABD Dışişleri Bakanlığı konuyla ilgili açıklamalarında polisin orantısız ve aşırı güç kullanmasını eleştirerek endişelerini belirtmişlerdir. Açıklamalarda ifade ve toplanma özgürlüğünün temel insan hak ve özgürlükleri arasında bulunduğunu, Türkiye’nin bağlı olduğu uluslararası sözleşmelerde bu hak ve özgürlüklerin sınırlarının tanımlandığını ölçüde bu hak ve özgürlüklerin güvence altında olması gerektiğini hatırlatılmıştır.
Toplanma özgürlüğü İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve Avrupa İnsan Hakları Beyannamesi’nde belirtilen temel bir insan hakkıdır. Bu özgürlük bir araya gelme, topluca ortak ilgi ve çıkarları ifade etme, savunmayı kapsamaktadır. Anayasamızın 34. maddesinde “Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir,” denilmektedir.
Taksim’deki ve diğer illerdeki eylemlerde polisin aşırı güç ve gaz kullanımıyla vatandaşların toplanma ve gösteri özgürlüğü ihlal edilmiş ve edilmektedir. Türkiye Yayıncılar Birliği olarak bu hak ve özgürlüğün devlet eliyle ihlalini kınıyor, yetkilileri bu ihlale bir an önce son vermeye çağırıyoruz.
Türkiye Yayıncılar Birliği
Polisin protestolara müdahalesi sırasında gaz bombalarını sıklıkla havaya değil vatandaşların üzerine, hatta baş bölgelerine attığı olayda çekilen görüntülerden anlaşılmaktadır. Bu nedenle yaralananlar arasında gazeteci Ahmet Şık ve Osman Örsal ve milletvekili Sırrı Süreyya Önder de bulunduğu, Önder’in hastaneye kaldırıldığı öğrenilmiştir. Havadan helikopterlerle gaz bombaları atıldığı, biber gazı yerine portakal gazı denilen bir gazın ve plastik mermilerin de kullanıldığı, bu araçların ciddi yaralanmalara yol açtığı ulaşan bilgiler arasındadır.
Avrupa Birliği ve ABD Dışişleri Bakanlığı konuyla ilgili açıklamalarında polisin orantısız ve aşırı güç kullanmasını eleştirerek endişelerini belirtmişlerdir. Açıklamalarda ifade ve toplanma özgürlüğünün temel insan hak ve özgürlükleri arasında bulunduğunu, Türkiye’nin bağlı olduğu uluslararası sözleşmelerde bu hak ve özgürlüklerin sınırlarının tanımlandığını ölçüde bu hak ve özgürlüklerin güvence altında olması gerektiğini hatırlatılmıştır.
Toplanma özgürlüğü İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve Avrupa İnsan Hakları Beyannamesi’nde belirtilen temel bir insan hakkıdır. Bu özgürlük bir araya gelme, topluca ortak ilgi ve çıkarları ifade etme, savunmayı kapsamaktadır. Anayasamızın 34. maddesinde “Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir,” denilmektedir.
Taksim’deki ve diğer illerdeki eylemlerde polisin aşırı güç ve gaz kullanımıyla vatandaşların toplanma ve gösteri özgürlüğü ihlal edilmiş ve edilmektedir. Türkiye Yayıncılar Birliği olarak bu hak ve özgürlüğün devlet eliyle ihlalini kınıyor, yetkilileri bu ihlale bir an önce son vermeye çağırıyoruz.
Türkiye Yayıncılar Birliği