Daha
çok zombi, daha hızlı bir geçiş ve daha çok aksiyon arayanlara karşın “kapana
kısılma” gerilimini yoğunca verdiğine inandığımız The Walking Dead, üçüncü
sezon prömiyerini fazlasıyla başarılı bir şekilde gerçekleştirdi. Üstelik bilgilere
göre 10.9 milyon izleyiciyle sezona giriş yapan popüler zombi dizisi, uzun
aradan sonra bekleyenlerine görsel şölen de tattırmış oldu. Bolca zombi, bolca
gerilim yüklü ilk bölümle ekranlara gelen dizi, yeni sezonda merak uyandıracağa
benziyor.
Üçüncü
sezonun ilk bölümünde izleyicilerin tam da istediği kadar zombi vardı ve
dizideki karakterlerimiz uzun kışı zorluklarla atlamış bir şekilde güvenli bir
yer arayışı içindelerdi. Dizide tabii ki en önemli etkilerin, seyircisine
gerçekliği gösterebilmek için en vurgulayıcı detayın zombi yaratmakta
kullanılan makyajdan geçtiğini söylemek yersiz. Gerçekte zombiler nasıl olmalı
bu tabii ki tartışılır ancak başarılı ve etkili makyajın kullanılmış olması The
Walking Dead’in uzun ve yorucu bir uğraş sonunda ortaya çıkmasını sağlıyor.
Zombilerin
yakın çekim sahnelerinde izleyiciyi dehşete düşüren bir görüntünün olması
dizinin başarısını arttırırken tam da onların istediği şekilde bir tabağın
önlerine servis edilmesini sağlıyor.
İkinci
sezonda her ne kadar geri planda tutulan asıl tartışılanın bebeğin babasının
olduğu konu bu sezonda daha da dramatikleştirilmiş şekilde çıkıyor karşımıza. Ev
hanımı kişiliğinden çıkmasını canı gönülden istediğimiz hatta mümkünse en yakın
zamanda zombiye dönüşüp öldürülmesini istediğimiz Lori, hamileliğin bünyeye
kattıkları ve virüsü öğrenmenin verdiği gerginlikle bebeğin ölü doğma, zombiye
dönüşme ve vücudunu parçalayarak dışarıya çıkmasını kafaya takıp delirme
noktasına geliyor. Bu fikirler de aslında izleyicinin kafasında soru
işaretlerinin doğmasına, olsa nasıl olur’un cevabını aramaya sevk ediyor.
Dizi
tarihindeki belki de en nefret edilesi, en sinir bozucu çocuk karakter olan
Carl, bu sezonda biraz daha büyümüş, geçen sezondaki silah taşıma kavgası,
gereksiz yaygaraya inat eline verilen silahla ortalığın tozunu attırıyor. Tabii
bunun nasıl şekilde olduğunu henüz kavrayamasak da demokrasinin biteceğinin
temellerini atan ikinci sezon final bölümünden sonra yaşananların geri
döngülerle bağlanabileceğini düşünmemizle bu durumun da gün ışığına çıkacağını
en azından buna neden olan durumun biraz olsun anlaşılmasını sağlayacağını
düşünüyoruz. En azından bu sezon "Carl nerede?" sorusunu duymayacağız gibi.
Bunun
yanında Carl’ın ergenlik muhabbetinin diziye çok da yansıtılmaması gerektiğini
düşünüyoruz. Beth ile samimiyetinin ne şekilde gerçekleşeceğini henüz
kestiremesek de Beth’in Carl’a olan davranışlarının mümkün olduğunca
abla-kardeş ilişkisine dönmesini diliyoruz. Yoksa dizi hiç de tasvip
etmediğimiz yöne doğru büyük bir hızla sürüklenecek ve bu hiç de iyi olmayacak.
Michonne’un
diziye girmesi yeni bir soluk getirmesine sebep oldu diyebiliriz, en azından
dizideki mantıklı insan sayısı arttı. İlk iki sezonda sesin zombileri başlarına
çektiğini keşfedip bun yanında daha sessiz bir silah kullanmayı çok da akıl
edemeyen grubumuz -ki Daryl’ı bu gruptan ayrı tutuyoruz, o başlı başına farklı
bir kişilik ve Carol ile samimiyeti kış mevsiminde ne şekilde ilerledi merak
konusu- en azından Michonne ile birlikte bir adım ileriye atlayabilir. Kadın zombileri
güç ihtiyacı olarak kullanıyor ya takdiri kazandı.
Farklı
zombilerin diziye girmesi de gerilim dozunu arttırdı. Örneğin kasklı, çelik
yelekli güvenlikçilerin zombiye dönüşmüş olması işi daha da zorlaştırıp yeni
öldürme biçimlerinin gerekliliğini ortaya koydu. Neticede yüzü aşkın zombinin
tüfekle kafalarından vurularak öldürülmesi bir yere kadar, bundan sonrası
sıkıcı gelmeye başlamıştı. Makyajın yine kullanılmış olması, yüzülen yüzler vs.
bolca vahşet, gore anlayışının doğuşu, hepsi dizinin daha da merak edilesi,
izlerken daha çok heyecan duyulmasını sağlamış oldu.
Son
olarak da diziye katılmış olan yeni bir grup. Bu da yeni yüzler görmemizi
sağlayacak. Kadınlara yeni erkek eşler mi gelir, aralarında nasıl bir ilişki
bir etkileşim doğar ve iki grup arasında nasıl bir çıkar ilişkisi gözetilir
bunu ilerleyen bölümlerde daha rahat göreceğiz lakin aynı kişileri görmekten
sıkılmıştık, bu durum gerçek anlamda iyi oldu.
2 sezonda toplam 200 zombi öldürüldüyse eğer, sırf bu bölümde 153 tane zombi öldürülmüştür... 2. sezon zaten Lori ve Carl'ın ortama adapte olmasını seyretmekle geçirdik. Neyse ki Michonne geldi. Darly ağğbimiz de var. Hapishane de ki Michael Scofield ve çetesi var... Daha ne olsun diyor ve yeni bölümlerini merakla bekliyoruz.
YanıtlaSilçok güzel bir başlangıç oldu yeni sezona. çok da özlemiştik diziyi..
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil