tanaka tatsuya'dan lezzetli minyatür dioramalar


Sanatçı Tanaka Tatsuya günlük objeler ve minyatürler ile dioramalar yaratıyor. Meyveler, sebzeler, elektronik eşyalar, askı, pipet, kibrit gibi birçok gıda ve objeyi minyatür oyuncaklar ile kompoze ederek harika işler ortaya çıkarıyor. Şayet siz de bu işleri sevdiyseniz sanatçıyı internet sitesinden, instagram hesabından ya da facebook sayfasından takip edebilirsiniz. (MMM aracılığı ile)










paylaş:

snowflake: kendi dildonu kendin yap


Snowflake, sizin tarafınızdan tasarlanan, siz sipariş verdikten sonra sizin istediğiniz boyut, renk gibi özelliklere göre üretilen ve sadece sizin için yapılan yetişkin oyuncağı.
Eğikliğini, kalınlığını, şeklini, şemalini, rengini kısacası her bir özelliğini sizin belirlediğiniz ve yalnızca sizin için hazırlanan dildoya sahip olabilirsiniz.


paylaş:

national geographic traveler 2014 fotoğraf yarışması

National Geographic Traveler’ın düzenlemiş olduğu yarışmaya gönderilen yaklaşık 18 bin fotoğrafın arasından en iyiler belirlendi. Merak etmeyin yemek fotoğrafı yok.

Birinci: The Independence Day
Marko Korošec


İkinci: Mea Shearim, Jerusalem, Israel
AGNIESZKA TRACZEWSKA

Üçüncü: Diver in Magic Kingdom
Marc Henauer

Light Source
Marcelo Castro

End of the World
Sean Hacker Teper

A Well Earned Rest in the Sahara
Evan Cole

Divine Makeover
Mahesh Balasubramanian

Ladies in Waiting
Susie Stern

Foggy, Small Town
Duowen Chen

"Khotso" Peace at Devil's Knuckles
Byron Inggs


Takipçilerin Seçimi: Among the Giants
James Eimmerman



paylaş:

dünyanın en pahalı 25 yemeği


The Baltic Travel Company adındaki şirket yaptığı araştırmaya göre dünyanın en pahalı 25 yemeğini derlemiş ve infografik haline getirmiş. Domatesin bu yaz mevsiminde neden 2 TL olduğunu henüz anlayamamış bünyemiz gerçekten hayret etti.

paylaş:

heykellerden selfie

Bir Reddit kullanıcısı başarılı bir çalışmaya imzasını atmış. Son zamanların pek rağbet gören hatta artık yavaş yavaş relfie’ye pabucunu kaptırmaya başlayan selfie çılgınlığına farklı bir boyut kazandıran Jazus_ur_lookin_well adlı kullanıcı ünlü heykeller selfie çekiyormuş izlenimi veren fotoğraflarıyla takdiri hak ediyor.





paylaş:

vibratör kolye


Seks oyuncakları üreten Crave adındaki şirket “Vesper” ismini verdiği kolye şeklinde vibratör üretti.
Paslanmaz çelik kaplama olan bu ergonomik vibratörün basit çalışma düzeneği var. Sadece açma kapama tuşuna sahip vibratörün üç farklı hız seçeneği de mevcut, yavaş, orta ve hızlı. Üstelik gümüş ve altın kaplama seçenekleri de müşterilerine sunulmuş.
Siz de şuradan ön sipariş verip 1600’ü aşkın müşterinin arasına girebilirsiniz.




paylaş:

istenmeyen kokuları yok eden klozet kapağı


Büyük tuvaletinizi yaptıktan sonra başınıza gelebilecek en korkulu şey şüphesiz sifonun çalışmıyor olduğunu fark etmek, ikincisi ise hemen ardınızdan birinin daha gelip tuvaleti kullanması. İlkini bilemeyiz ama ikincisi için yeni bir ürün geliştirildi.
Fresh Air Plus adındaki bu klozet kapağı, oturduğunuz anda fanı sayesinde istenmeyen kokuları vakumlayıp basit şekilde bağlanmış hortumuyla ortamdan uzaklaştırıyor. Böylelikle oda spreyi kullanmanıza, farklı kötü kokuları uzaklaştırmak için başka bir şey yapmanıza gerek kalmıyor.
Herkese hayırlı uğurlu olması dileğiyle.



paylaş:

texticle: yetişkin emoji uygulaması


Texticle adındaki uygulama arkadaşlarınıza müstehcen ve haşin emojiler göndermenize olanak sağlıyor. Sizde klasikleşmiş gülen surat, göz kırpan surat vs’den sıkıldıysanız onlarca göğüs, popo, silah, içki, ot içerikli yetişkin emojilerini deneybilirsiniz. iOS ve Android servisler için 1,99 dolara bu uygulamaya sahip olmak için sizi buradan alalım.




paylaş:

daha iyi seks için 6 basit kural


BuzzFeed daha iyi seks için neler yapılması gerektiğini sıraladığı videosuyla karşımızda. 6 basit kural ile daha iyi seksin kapıları sonuna kadar açılıyor.

Kural 1. Topuklulardan kurtulun.
Orgazm esnasında kadının pelvisi belli oranda yükselir. Bazı topuklu ayakkabılar pelvisin doğal olmayan yollarla yükselmesine neden olur. Bu da orgazmların yoğunluğunu azaltır.

Kural 2. Su için.
Yanınıza su almadan koşuya çıkar mısınız? Seks eğlenceli olsa da aynı zamanda bir egzersizdir. Susuzluğu iyice giderilmiş bir beden, kaygan bir bedendir.

Kural 3. İçki içmeyin.
İçki ve seks uzun bir maziye sahip olsa da içki, suyun tam tersini yapar ve kurumanıza neden olur. Susuzluk sertleşme problemine ya da vajinal kuruluğa yol açar.

Kural 4. Çorap giyin.
Yapılan bir araştırmada uzmanlar, birbirlerini tatmin etmeye çalışan çiftleri incelediler. Bazı çiftler üşüdüklerinden yakındılar. Uzmanlar onlara çorap giymelerini önerdi. Çorapsız çiftlerden yalnızca %50'si orgazma ulaşırken, çorap giyenlerin %80'i orgazma ulaştı.

Kural 5. Pozitif takviye.
Genitallerinden daha emin olan kadınlar daha fazla orgazm olurlar. Bu yüzden gidin ve onlara güzel şeyler söyleyin.

Kural 6. Sıradanlıktan kurtulun.
Araştırmaya göre çeşitli seks oyunlarına odaklanan kadınların orgazm olma ihtimali daha fazla. Biraz çılgın olun ve tadını çıkarın.

paylaş:

penis boyu önemli mi?


İnsanlık tarihinin henüz cevabını tam olarak veremediği malum soruların başında penis boyunun önemli olup olmadığı geliyor. Yüzyıllardır penis boyunun önemini savunan da var, boyu değil işlevi önemli diyen de.
ASAP Science bunun hakkında bir video hazırlamış.




Masters of Sex’ten de öğrendiğimiz kadarıyla kadınlar iki şekilde orgazm oluyorlar. Vajinal ve klitoral. Vajinal orgazmda penis boyunun önemi haliyle artıyor lakin klitoral orgazmda penisin boyundan çok işlevi meydana çıkıyor. Bu daha çok o anki uyarılmada beynin sinyalleri alış şekliyle açıklanabilir.

Birçok anket sonucuna göre kadınların çoğu penisin boyutunu pek de önemsemiyor, fakat penis boyu homoseksüel erkekler için bir kıstas.
Bir başka araştırmada bilgisayar ekranından kadınlara farklı vücut boyutlarına sahip erkekler gösterildiğinde ise uzun ve daha fit görünüşlü erkeklerin daha çekici ve arzu edilen olduğu ortaya çıkıyor. Bunun yanında daha büyük penise sahip kişiler de daha fazla tercih ediliyor.
Bununla birlikte kişilik, güven, çekicilik gibi faktörler de cinsel tatminkarlığa etki eden faktörler arasında.

Özetle, boyut bazı konularda kesinlikle yardımcı bir etmen ama daha büyük olan daha iyidir anlamına gelmiyor.

paylaş:

cinsel hastalık virüslerini öldüren kondom


Avustralyalı biyoteknoloji firması Starpharma, cinsel yolla bulaşan hastalıkları önleye karşı VivaGel adını verdiği kondom geliştirdi. Kondomun sahip olduğu kayganlaştırıcı HIV gibi virüslere karşı antibiyotik olmayan antimikrobiyal bileşen içeren %0,5 oranında astodrimer sodyum maddesi ihtiva ediyor.
Açıklamalara göre doğum riskini azalttığı gibi virüslerin de %99,9’unda etkili oluyor.
Avustralya’nın en büyük kondom üreticisi Ansell ile işbirliği yapan firma birkaç ay içerisinde ürünün satışa çıkacağının haberini verdi.
İstatistiklere göre ABD’de 1,3 milyon insan HIV virüslü ve bunun beşte biri kadar kişi de HIV virüsü taşıdığının farkında değil. Avustralya’da da günden güne zührevi hastalıklara yakalanma oranı artıyor.

Global bir sorun haline gelen bu hastalıkların yayılmasının önüne geçilmesi için VivaGel kondom önemli bir rol üstlenebilir.


paylaş:

penisiyle hz. isa portresi çizen adam


Kanadalı modern performans sanatçısı Brent Ray Fraser’ın sanat için yapamayacağı şey yok anladığımız kadarıyla. Birkaç ay önce yayınladığı video bu savı kanıtlar nitelikte. Yapmış olduğu çalışmada Fraser, penisini kullanarak Hz. İsa portresi çiziyor.
Sanatı desteklediğin için teşekkürler BRF!
BRF'yi siz de destekleyebilirsiniz, örneğin internet üzerinden ona ait vücut kıllarını, spermini ya da posterlerini satın alabilirsiniz. Yani isterseniz.



paylaş:

şarkı sözlerinden coca-cola şişelerine

Ülkemizde adı daha çok kafayı yemiş mümin kardeşlerimizin boykotlarıyla gündeme gelen Coca-Cola’nın pazarlama girişimlerinden biri olan isim yazılı şişelerini itiraf edin siz de kendi isminizi ya da yazdığınız kızın/oğlanın adını arayarak bulup aldınız, hatta Instagram’a bile koydunuz. Yemeyin bizi. Neyse. Aklıselim bir vatandaş dinlendiğinde içimizi kıpır kıpır eden Mambo No. 5 adlı şarkının sözlerindeki hatun isimlerinin bulunduğu şişeleri rafa dizmiş.

Reklama para vermese kendi kendine reklam oluşturma özelliği bulunan Coca-Cola, bir süre daha beleş reklamlarla bizlerle birlikte olacak.

“A little bit of Monica in my life /
A little bit of Erica by my side /
A little bit of Rita is all I need /
A little bit of Tina is what I see /
A little bit of Sandra in the sun /
A little bit of Mary all night long /
A little bit of Jessica, here I am…”



(via buzzfeed)
paylaş:

cuma kafası #5


Yeni bir Cuma günü, yeni umutlar, belki de geç kalmışlıklar. Kararını sizler verin. Önünüzde yeni başlayan bir roman mı mevcut, yoksa rafa bıraktığınız yarım kalan bir kitap mı?
Yine bir hafta daha eksildi pekâlâ. Hafta sonunu iyi değerlendirmekte tabii ki fayda var.
Yağmurlu bir hafta geçirdik diyebiliriz. Daha önce kademeli kademeli yağması gereken yağmur sanki bir anda yeryüzüne düştü. Evlerin arasında kalmış birkaç metre karelik topraktan gelen yağmur sonrası toprak kokusu ciğerlerimize doldukça canlandık. Kimi yerde sular yükseldi, kimi yerde olmayan gölcükler oluştu. Doğa, her zamanki gibi ne kadar güçlü olduğunu bizlere gösterdi.
Bu hafta sonu da birkaç önerimiz olacak sizlere;

Ne izlesem?
Sinemaya bu hafta sonu gidin, çünkü önerdiğimiz bir film var, Weekend. 2011 yapımı film ülkemizde henüz vizyona girdi.
Arkadaşlarının evindeki partide içtikten sonra gey bara gidip Glen adındaki adamla tanıştıktan sonra yaşanan tek gecelik ilişkinin ardından geçen hafta sonunu anlatan bu inanılmaz film, 2011 yılının en iyifilmleri arasında ve en iyi eşcinsel temalı 50 film listesinde de 4’ncü sırada yer alıyor.



Ne dinlesem?

Spoon dinleyebilirsiniz. Yeni albümü They Want My Soul oldukça iyi.



Ne okusam?
Grimm Masalları. Özellikle yatmadan önce açıp birkaç masal okuyabilirsiniz. Üstelik an itibari ile okuduğunuz bir kitap mevcutsa yarıda bırakmak zorunda da değilsiniz.
Bizim elimizde olan Saffet Günersel çevirisiyle Pinhan Yayınlarından çıkan iki ciltli olanı ve arka kapağı şu şekilde sonlanıyor: “Grimm Masalları’nın Türkçede ilk kez yayımlanan bu eksiksiz ve sansürsüz baskısı ‘Bir varmış, bir yokmuş’ var olmayan bir dünyaya değil, tam tersine var olan dünyaya açılan bir kapıdır ve bu kapıdan ancak bu dili okumayı öğrenerek geçilebilir.”

Nereye gitsem?
Beyoğlu’nda güzel bir yemek yedikten, bir şeyler içtikten sonra kendinizi muhteşem çikolatalı pastayla ödüllendirmek için J’adore Chocolatier adındaki minnacık çikolata dükkanına uğrayın. Daha girer girmez çikolatanın kokusuyla sarhoş olacak, pastanızı yerken en az orgazm kadar haz veren şeylerin de olduğunu düşüneceksiniz. Tabii yoğun çikolatadan hoşlanmıyorsanız meyvelerle bezenmiş daha hafif bir tatlı olan Oh la la Beatrice de tercih edilebilir.

Bu hafta sonu hayatınızda geçireceğiniz en iyi dakikalara sahiplik eder diye umuyoruz, içimizden geçenler bunlar. 
paylaş:

rte animasyon oldu: gözünüzden kan akacak!


10 Ağustos 2014 Pazar günü yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce muhtemelen bir reklam kampanyası olarak hazırlanan bu animasyon gözünüzü kanatacak, beyninizi folloşlayacak. Animasyonda malum adamın hayat hikayesinden çarpıcı(!) kesitler sunuluyor. İstanbul İmam Hatip Lisesi’ne giden RTE ardından ismini vermek istemeyen üniversiteye gidiyor. O dağı deliyor, Angry Birds’teki çılgın kanatlı gibi duvarları yıkıp geçiyor, top peşinde koşuyor, halkın önünde birilerini yuhluyor, “van minut” dediği bile oluyor, paraları sıfırlıyor.

İşte hayatınızı iki dakikada mahvedecek o animasyon.




paylaş:

Paradoksal Edinimler ve Rasyonel Parametrelere Bağlı İnteraktif Çatışmalar 2 : Paralel Evren

Evimde oturmuş bir yandan viskimi yudumlayıp bir yandan armut yerken - viskiyle en iyi giden yiyecek armuttur - her gün yaptığım gibi üstün genel kültürümle cahillerin kalelerini başlarına yıktığım Bil ve Fethet oyununu oynamak için Facebook'a girdim.
Arka planda da Wagner'in Tannhausen uvertürünü açmış dinlerken Wagner ile Nietzche'nin de arkadaş olduğu, hatta Nietzche'nin Wagner'in karısına aşık olduğu aklıma geldi. Midnight in Paris filminden de gördüğümüz üzere " sanatçılar hep beraber takılıyorlarmış eskiden " diye düşündüm. Wagner, Wagner'in Karısı ve Nietzche veya Nazım Hikmet, Abidin Dino ve Nazım Hikmet'in karısı...
Düşüncelerim bittiğinde bir kızın " geçmişe dönüp babamı öldürsem ne olur acaba :D " yazan iletisine ve altına yapılan " paradoks olur, evren patlar ;) " yorumuna denk geldim. Cevap yazmam gerektiğini hissettiğim anda Deja vu yaşadım.
   Deja vu; benim teorime göre Paralel Evrenlerdeki bizlerin yaptıkları şeylerin çakışmasıyla oluşuyordu. Yani başka bir evrendeki ben de Facebookta böyle gerzekçe bir ileti görüp cevap verme gereği duymuştu. Hakkında binlerce sayfalık makaleler yazılan bir konuya, oto sanayinde elektrikçi olarak çalışan birinin dört kelime ile cevap verebileceğini düşünmesi beni cahil cesareti denilen şeyin varlığına tam anlamıyla ikna etti.
Ben de bilim adamlarının gururunu kurtarmak adına, elçi olarak katılmalıydım sohbete. Öncelikle yorum yazan arkadaşa cevap verip sonra kızın sorusunu cevaplayacaktım. 
   "Bak oğlan " yazdım. Sildim. Çünkü sadece kızlar erkeklerden bahsederken oğlan kelimesini kullanırlardı.
   "Bak oğlum " yazdım. Sildim. Boş yere cahilin gururuna dokunup hırçınlaştırmaya gerek yoktu. En son;
   " Kardeş, evren öd mü ki patlasın :D
Zamanda geriye gidip babanı öldürürsen sadece sen yok olursun. Başka bir şey olmaz. Çünkü evrenin hafızası vardır, her olayı kaydeder ve bu kayıtlar hiç bir şekilde değiştirilemez. Senin zaman makinesiyle geçmişe gitmiş olmanı da kaydetti. O yüzden istersen geçmişe gidip Dünya'nın yaratılışını engelle yine de bir paradoks olmayacaktır. Çünkü senin geleceğin, zaman makinesiyle geçmişe gittiğin an senin geçmişin oldu
Özetle geçmişe gidip babanı öldürürsen, o evrende yok olursun. Başka bir paralel evrende ise yaşamaya devam edersin. Evren'in hafızası değiştirilemez. Böylece paradoks da çözülmüş olur " yazdım.
   Uzun süre beklediysem de cevap vermediler.
Az önce dört kelime ile çürütülen zaman makinesi paradoksu gibi benim açıklamam da sessizlikle çürütülmüştü. Bilim adamlarının gururunu kurtarmak isterken kendi gururumu da teslim etmiştim. Cahillere elini versen kolunu kapıyorlardı zaten. Ama ben çabuk pes eden biri değildim. Yorumumu silip tekrar yazdım. Yine uzun süre bekledikten sonra cevap gelmedi.
Gururunu kurtarmak, poker oynamaya benziyordu. Bir miktar kaybettikten sonra kaybettiğini geri almak için hırs yapıyor, elinde kalan son gurur parçalarını da kaybediyordun.
Kararında bıraktım. Üstelemedim. Cahiller kendi bildikleriyle mutlulardı. Mutluluklarını bozacak bilgilere duvar örmüşlerdi. Bir atasözünü hatırlayıp gülümsedim;
ignorance is bliss
   Facebook'taki 16 arkadaşımdan birisi olan Her Gün Bir Yeni Bilgi; " Einstein hangi rüyayı göreceğini düşünmemek için her gün aynı rüyayı görürmüş " bilgisini paylaştı. Ben de cevap alamayacağımı bile bile ;
" Rüya; biyolojik olarak gün içinde yaşadıklarının bilinçaltına işlenirken beyninin hatırlayamadığı yerleri başka anılarla doldurmaya çalışması şeklinde açıklanabilir. O yüzdendir ki yatmadan önce düşündüğün şeylerle ilgili rüyalar gerçeğe çok yakın olur ve eğer göreceğin rüyayı kontrol etmek istiyorsan uyumadan önce görmek istediğin rüyayı düşünmeli ve REM Uykusu'na geçmeden uyanıp tekrar uyumalısın. Yani uykuyla uyanıklık arasında 2-3 dakikalık uykucuklar yaşayarak istediğin rüyayı görebilirsin. Benim teorime göre ise rüyalar paralel evrenlerdeki bizlerin yaptığı şeylerdir. " yazdım.
   Paralel evrenlere takmış vaziyetteydim. Çünkü bu evrende bir halt olamadığımı biliyor, en azından başka evrenlerde Wagner'in karısına aşık olduğumu veya Paris'te bir otelde kalıp şehre bakarken Abidin Dino'ya " bana mutluluğun resmini çizebilir misin Abidin? " dediğimi hayal ederek biraz olsun yaşama tutunuyordum.










paylaş: