Bu özet kullanılabilir değil. Yayını görüntülemek için lütfen
burayı tıklayın.
internet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
internet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hareketli albüm kapakları
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 7/01/2013 01:51:00 ÖS
etiket: hareketli albüm kapakları, internet
yorum:
Hiç yorum yok
ana somnia: rüyaları merak eder misiniz?
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 6/25/2012 11:32:00 ÖS
etiket: ana somnia, dosya, interaktif siteler, internet
yorum:
Hiç yorum yok
Hayal/düş
dünyasının sınırlarını zorlayan bir internet uygulamasını tanıtmaktan mutluluk
duyuyoruz. Ana Somnia, şayet izin verdiğiniz taktirde kameranızı çalıştırıyor
ve ışığınızı kapattığınızda sizi rüya alemine götürüyor ta ki ışığı açana
kadar.
where the fuck should i go to eat: karnım acıktı ulan!
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 6/16/2012 07:11:00 ÖS
etiket: dosya, interaktif siteler, internet, wherethefuckshouldigotoeat.com
yorum:
Hiç yorum yok
Bir
süre önce Hangi Sanatçıyla Hangi İçki İyiGider? Sorusuna çok güzel yanıtlar veren Drinkify adlı siteye göz atmıştık.
Şimdi sırada bir başkası var.
Pek
sinirli “nerede yemek yesem ki?” tavsiye sitesi Where the Fuck Should I Go to Eat izin verdiğiniz takdirde size
yakın restoran/kafe/bar tavsiyesinde bulunup Google Map yardımıyla da adresinizden
tavsiye edilen restoranın ikamet ettiği yere çizgi çizerek “Why Don’t You
Fucking Go to X” diye soruyor?
Tavsiye
edilen yerin çok “boktan” olduğunu düşünüyorsanız “No, That Place Looks Like
Shit” seçeneği de bulunuyor. Tabii sizin derdiniz bir şeyler içmekse “Actually,
I’m Fucking Thirsty” seçeneği tam size göre.
Denemenizi
tavsiye ediyoruz.
we live in public (2009)
yazan: Adsız
tarih: 5/21/2011 09:00:00 ÖÖ
etiket: facebook, film, her şeyimiz meydanda, if istanbul, internet, josh harris, ondi timoner
yorum:
2 yorum
2010 yılında If Film Festival kapsamında ülkemizde gösterime giren bir belgesel. İnternet’in patlamaya başladığı 90ların başında en büyük internet öncülerinden Josh Harris’in yaşam hikayesini ve yaptığı garip deneyi konu edinir. Ta o zamanlarda insanların bir kutu içinde sıkışıp kalacağını gören Harris, yüzü aşkın sanatçıyla birlikte yerin altına inşa ettiği çok katlı otele sırf bir vakit ünlü olabilmek için kendi rızasıyla gelen insanları koyar ve bu kişiler otelin her yerine monte edilen kameralarla 24 saat kayıt altına alırlar. Tuvalette, banyoda, yatakta davranışları ve ne yaptıkları kare kare belleklere alınan kişiler ortamın verdiği rahatlıktan ve bilinçaltlarındaki “her şeyimiz meydanda” olgusuyla çıkmaza doğru yol alırlar. Proje tam da Harris’in tahmin ettiği gibi sonuçlanır. Emniyetin bir baskın düzenleyerek projenin son bulmasıyla bu kez Harris kendi hayatını izleyicilere açar. Evinin her köşesine yerleştirdiği kameralarla kendisinin ve kız arkadaşının yaşamını online olarak sanal ortamda paylaşır. Bir süre sonra tam da denek olarak kullandığı kişilere benzemeye başlayan Harris için son çok da uzakta olmayacaktır.
Ondi Timoner’in Sundance’te jüri büyük ödülüne layık görüldüğü bu belgesel, zamanımızın çoğunu facebook, twitter gibi sanal âlemde harcadığımız bizleri ve teknolojinin nereye doğru gittiğini suratımıza tokat gibi çarpan bir yapım.
Sanal ortamda aslında nasıl da herkesin her şeyi meydanda yaşadığı günümüzde, bu eğilimin nelere mal olabileceği çarpıcı bir şekilde sorgulanıyor.
90 dakika uzunluğundaki belgesel bir nevi kendi hayatımızdan kesitler sunarken, aynanın karşısına geçip kendimizi izliyor havası yaşatıyor.
Filmin IMDb puanı 7.2/10 ve metascore’u 69/100.