2011
yılında yayınlanan Black Mirror, üç bölümden oluşan bir mini dizi. Bölümler ise
birbirinden bağımsız, farklı hikayeleri anlatıyor ve tamamıyla farklı oyuncular
tarafından oynanıyor. Ana tema ise aslında teknolojinin getirdikleri üzerine ya
da getirecekleri üzerine. Sonuçta teknoloji geliştikçe özellikle paylaşım
ortamları sürekli artar halde ve insanların bir bilgiye ulaşmak için bir tuşa
basmaları yeterli.
Black
Mirror ismi ise gün içerisinde kullandığımız ekrana sahip elektronik cihazlara
gönderme, enerjisi bitince ekranın karamasından yola çıkılmış.
Bölümleri
ayrı ayrı inceleyecek olursak,
1.
Bölüm: The National Anthem
Mini
serinin ilk bölümü heyecan ve gerilim dozu oldukça yüksek, konu bakımından da
yeterince ilgi çekici ve aykırı.
İngiltere
başkanı telefonun çalmasıyla uyanıyor ve önemli bir haberin gelmesiyle acil
toplantıya çağırılıyor. Durum ise düşünüldüğünden de vahim bir hal içerisinde. Prenses
kaçırılmış ve videosu yetkililere gönderilmiş. Videoda prensesin görüntüsünü
izliyoruz ve durumun daha da kötü bir hal alacağını fark ediyoruz. Video çoktan
paylaşım sitelerine verilmiş durumda ve Youtube’ta izlenme rekorları kırıyor,
Twitter’da dakikada binlerce tweet atılıyor. Olaydaki ilginç durum ise
prensesin kaçırılmasından çok prensesin serbest kalması için yapılması istenen.
Prensesin sağ salim kurtulabilmesi için başbakanın canlı yayında, bir domuz ile
seks yapması isteniyor.
Bundan
sonrasında ise olaylar gelişiyor ve koşuşturmaca başlıyor.
2.
Bölüm: 15 Million Merits
Serinin
ikinci bölümü ilk bölüme göre daha durağan ve kurgu bakımından daha zayıf geçse
de anlattığı konu bakımından oldukça sağlam bir bölüm. İnsanların kapalı bir
ortamda avatarlar ile yaşadığı, pedal çevirerek puanlar toplayıp bu puanlar ile
yemek satın aldıkları, temel ihtiyaçlarını karşıladıkları, avatarlarını
süsledikleri, arkadaşlarına hediyeler gönderdikleri ve çeşitli programlar
seyredebildikleri bir distopyada geçiyor. Pedal çevirenlerin bir alt grubu ise
obezlik gibi çeşitli sorunları olan insanlar, bu gibi kişiler ise ortamın
düzeninden ve temizliğinden sorumlu kişiler. Pedalcıların üstünde olan grup ise
çeşitli yarışmalar düzenleyerek pedalcıları pedal çevirmekten kurtulup kendi
programlarında gösteri sunmaya teşvik edenler. Burada çalışanlar ise
pedalcıların kazandıkları puanlarla izledikleri programlarda hünerlerini
sergileyip bir nevi televizyon oyunculuğu yapmaktalar. Bu programlarda şarkı
söylenebildiği gibi porno sektörüne de hizmet gösterilebiliyor.
Kahramanımız
ise pedalcılık yaparak puan kazanan ve kazandığı puanları aşık olduğu kızın
yarışmaya katılmasına harcayan biri. Şarkı söylemek için katıldığı yarışama
başka özellikleri keşfedilen bayan kahramanımız ise onu bekleyen sondan bir
haber pedal çevirmekten bıkmış vaziyette ona ilgi gösteren kişiyi sevmeye
başlıyor.
3.
Bölüm: The Entire History of You
Mini
dizinin son bölümü hafızaya yönelik. Değişik bir teknoloji, kulak arkasına yerleştirilen
küçük bir çiple gözle görülen her şeyin hafızaya alınmasını, geri sarıp neler
görüldüğünün izlenmesini, hafızanın küçük bir aparatla televizyon ekranına aktarılmasını
ve konu komşuyla izlenmesini sağlıyor.
Karakterimiz
Liam, iş bulma konusunda sorun yaşayan bir avukat, evli ve yine bir
başarısızlıkla sonuçlanan iş başvurusundan sonra karısının arkadaşlarının da
olduğu bir yemeye katılıyor. Ortamda çok eğlenmese de sıkıntısını pek belli
etmiyor. Ortamdaki Jonas adındaki adama da baştan beri sempati duymuyor. Jonas
ise Liam’ın karısının eski sevgilisi. Karısının dediğine göre birkaç haftalık
bir ilişkileri olmuş ve ayrılmışlar.
Yemekten
sonra bu durumu yeniden tartışmaya açan Liam yemek esnasında karısının Jonas’a
gösterdiği ilgiyi geri sarıp sarıp izliyor ve olaylar gelişiyor.
Bilim
kurgu adına bu üç bölümlük dizi gerçekten başarılı ve her bir bölümde kısa film
izlenmiş havası veriyor.