Avatar:
The Last Airbender ile Avatar: Legend of Korra arasında köprü oluşturmak, The
Last Airbender’ın bitişiyle kafaları kurcalayan soru işaretlerini biraz olsun
ortadan kaldırabilmek amacıyla yapımcılar tarafından oluşturulması kararlaştırılan
Avatar: The Last Airbender – The Promise’in ikinci bölümü 30 Mayıs 2012
tarihinde Dark Horse tarafından basılıp yayımlanmış.
Çizgi
romanın ilk bölümünde daha çok geçmişi hatırlatmak, savaşın verdiği acıları
düzeltmek adına uyum sürecinin başlatılması ve bu süreçte yapılacakların
tartışılması, bunun üzerine doğan sorunlar ve sorunların başlatmış olduğu
gerginlik ön plandayken ikinci bölümde ise Toph ve açtığı metal okulunun
yanında, ilk bölümde doğan sorunlara çözüm arayışları üzerine kurulu sahneler
yer alıyor. Bu yüzden ilk bölüme göre daha az içerik ve ilk bölüme nazaran daha
fazla komiklik barındırıyor diyebiliriz.
Toph
boş bulduğu bir okulda tesadüfi olarak bulduğu üç çocuğu eğitmeye başlar, tabii
bir önceki bölümde gerçekleşen ateş ve toprak ulusu arasındaki gerginlikten
kuvvet alan ateş ulusundan bir eğitmen okulun aslında onların okulu olduğunu
söyleyerek Toph ve öğrencilerin derhal okuldan ayrılmalarını söyler. Tabii bildiğimiz
üzere Toph böyle şeylere hiç gelemez ve ortamda gerginlik oluşur. Bunun yanında
toprak bükmekten daha zor ve inanılmaz derecede hayali gibi gelen metal
bükmenin öğretilmesi için uğraş verdiği bu okulun bu kadar çabuk kaybedilmesine
de göz yumamaz. Tabii bu gergin ortamı garip çözümle halleden Sokko öğrenciler
arasında bir rekabetin oluşmasını sağlayarak kazanan tarafın okula sahip
olabileceği fikrini doğurur ve üç gün sonrasında karşılaşma ayarlar.
Her
şey yerli yerindedir pekala da üç öğrenci de birbirinden beceriksizdir. Tabii Toph
ve Sokko’nun bu öğrenciler üzerinde gerçekleştirmek istedikleri planlar da yok
değildir.
Öte
yandan ateş lordu Zuko hala yaptığının arkasında durmaktadır, babasıyla
hapishanede konuşması ise onun içindeki ateş ulusu yüceliğini her geçen dakika
arttırmakta ve kötü tarafa kaymasına da neden olmaktadır.
Diğer
yandan Aang ve Katara, yeniden uyum sağlanması için gerçekleştirilen bu
hareketin belki de gerçekten çatlak noktalarının olduğu fikrine inanmaya
başlamışlardır. Neticede buradaki halk birlikte yaşamakta ve bir aileyi
evlerinden uzaklaştırmak için çaba göstermeye çalışmaktadırlar. Bunun yanında
iki ulusunda çok farklı olduklarının farkındadırlar ve birlikte yaşamamaları
gerektiği düşüncesi de kafalarını kurcalamaktadır. Bunun için Zuko ve toprak
kralı ile bir görüşme ayarlamak için toprak kralının karşısına çıkar ve aslında
hiç de tahmin etmedikleri bir şekilde toprak kralının ateş lorduna karşı
çıkacağını öğrenirler. Ve durum hiç olmadığı kadar karışık bir hal alır.
Her
ne kadar birincisi kadar olmasa da olay örgüsü o kadar akıcı ilerliyor ve biraz
da özlemden olsa gerek sonunda ne olacağı o kadar çok merak ediliyor ki bir an
önce üçüncü bölüme geçme isteği doğuyor insanın içinde.