Günah Keçisi

Her insan yapamadıkları, başarısızlıkları için suçlayacak birini, günahlarını taşıyacak bir bedeni arar. İşte o adam benim. Günah keçisiyim ben. 

Hani bahsedilirken, derler ya, vay ibne vay; işte o adamım ben.

Kimisinin alamadığı evi, kimisinin okutamadığı çocuğu, batırdığı işi, sevişemediği sevgilisi, söyleyemeyip içine attığı sözüm ben.

Kendi bacağından asılmayan, eli bıçaklı koyunların keçisiyim ben. Günah keçisiyim ben.

Ağzıyla içemeyenlerin içemedikleriyim ben. Kasvetli zamanlarda küfür edilecek adamın ben.

Başarı hikayelerinin yenileni, başarısızlıklarla dolu olanın kötü adamıyım ben.

Diyeceksiniz ki şimdi, ya kardeşim sen hep mi haklısın, haklıyım ulan.
Yalanlarınızın içini doldurmak için olmuş kötü adamım ben. Haksız da olmam ben. Söz de vermem, ona göre. Otur dinle adam gibi dinleyeceksen.

Şimdi kötü oldum iyi mi oldu? Mutlu musunuz? Ben mutluyum. İçiyorum içiyorum kusuyorum beynimdekileri. Mutluyum ya-hu!

Fena mı oldu? Haksız da çıkmıyorsunuz artık. Hep alan memnun, hep alan memnun bıktık. Veren de memnun artık. 

Nur topu değil, yoksulun evinde "bir yumurta daha yiyecek boğaz" olarak doğmuşum ben. Koyar mı bana?

Diyeceksiniz ki, içmeye başladın bozdun kendini. Evet. Bozdum ya-hu! Bozuldum. Kokuşmuş yumurta olmuşum.. Bozulmuşum. Mutluyum böyle. Kime ne!
paylaş:

0 YORUM:

Yorum Gönder