Burroughs 1984
yılındaki bir röportajda, kafayı taktığı bir restoranı ses ile kes yapıştır
yapıp uzay zaman ikileminde nasıl kaybettiğini fısıldıyor.
Kızıl Gece
Şehirleri’nde (Cities of Red Night), kes yapıştır denemelerinizi psişik
araştırma formu gibi kullanıyorsunuz (psychic). Belirli bir çalışmaya mı
dayanıyor yoksa kendi tecrübe ettiğiniz bir durum mu?
Aslında
kendi araştırmam, tabii ki. Örneğin, belirli bir zaman parçasını alalım ve onu
kesmeye başlayalım. Sonra onu oradan alıp oraya koyalım, görülecek ki, çoğu kez
oldukça ilginç şeyler ortaya çıkıyor.
Romandaki metod
okumak ve sonra üstüne sesleri serpiştirmek oldu.
Doğru.
Bunun arkasındaki teori
nedir? Eşzamanlılık mı?
Herhangi
bir teori yok. Sadece gerçek. Fenomen.
“İş” isimli kitapta
kötü yemek servisi olan bir restoranı bant kayıtlarınızla ortadan kaldırdığınız
bir konuya atıf yapıyorsunuz. Bu nasıl oldu?
Nasıl
işe yaradığını bilmiyorum. Restoranın önünde kayıt yaparsınız ve kayıt yaparken
de fotoğraflar çekersiniz. Daha sonra mekanın önünde bu kayıtları çalıp daha
fazla fotoğraf çekersiniz.
Sahibinin,
çalışanların önünde?
Fark
etmez.
Kayıtların biçimini
bozmak gerekli midir?
Aslında
gerek yok. Yaptığınız şey aslında, zamanda bir tür delik açmak. İnsanlar dün ne
olduğunu duyuyorlar. Sonra da “şu anda” olduğunu zannediyorlar. Bu durum, bir
bozulmaya neden olabilecek şekilde zamanda bir delik açıyor.
Bu metoda nasıl denk
geldiniz?
Önce
kaydedip sonra da aynı kayıtları çaldığımız bazı gerçek sokak kayıtlarındaki
denemeler serisinden çıktı. Bunu yaptığınızda ilginç şeyler olacağını
anlıyorsunuz.
İnsanların hala
dünyanın nedensiz görünümlerinden hoşlanmadığını düşünüyorum.
Sebep
ve sonuca hiç takılmadım.
Kaynak: futuristika!
0 YORUM:
Yorum Gönder