Sanatçı Tanaka Tatsuya
günlük objeler ve minyatürler ile dioramalar yaratıyor. Meyveler, sebzeler,
elektronik eşyalar, askı, pipet, kibrit gibi birçok gıda ve objeyi minyatür
oyuncaklar ile kompoze ederek harika işler ortaya çıkarıyor. Şayet siz de bu işleri
sevdiyseniz sanatçıyı internet sitesinden, instagram hesabından ya da facebook
sayfasından takip edebilirsiniz. (MMM aracılığı ile)
snowflake: kendi dildonu kendin yap
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 8/11/2014 11:56:00 ÖS
etiket: adult, dildo, kendi dildonu kendin yap, snowflake
yorum:
Hiç yorum yok
Snowflake, sizin tarafınızdan tasarlanan, siz sipariş
verdikten sonra sizin istediğiniz boyut, renk gibi özelliklere göre üretilen ve
sadece sizin için yapılan yetişkin oyuncağı.
Eğikliğini, kalınlığını, şeklini, şemalini, rengini
kısacası her bir özelliğini sizin belirlediğiniz ve yalnızca sizin için
hazırlanan dildoya sahip olabilirsiniz.
1997 yılında yapılan sanal seks
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 8/11/2014 11:39:00 ÖS
etiket: adult, internet, sanal seks
yorum:
1 yorum
national geographic traveler 2014 fotoğraf yarışması
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 8/11/2014 11:27:00 ÖS
etiket: fotoğraf, national geographic traveler, national geographic traveler 2014 fotoğraf yarışması, sanat, yarışma
yorum:
Hiç yorum yok
National Geographic Traveler’ın düzenlemiş olduğu
yarışmaya gönderilen yaklaşık 18 bin fotoğrafın arasından en iyiler belirlendi.
Merak etmeyin yemek fotoğrafı yok.
Birinci: The Independence Day
Marko Korošec
İkinci: Mea Shearim, Jerusalem, Israel
AGNIESZKA TRACZEWSKA
Üçüncü: Diver in Magic Kingdom
Marc Henauer
Light Source
Marcelo Castro
End of the World
Sean Hacker Teper
A Well Earned Rest in the Sahara
Evan Cole
Divine Makeover
Mahesh Balasubramanian
Ladies in Waiting
Susie Stern
Foggy, Small Town
Duowen Chen
"Khotso" Peace at Devil's Knuckles
Byron Inggs
Takipçilerin Seçimi: Among the Giants
James Eimmerman
8-bit se7en
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 8/11/2014 11:03:00 ÖS
etiket: 8-bit, sanat, se7en, seven, video
yorum:
Hiç yorum yok
Türünün ve zamanının klasiği olan 20 yıllık Se7en için
8-bit formatında video hazırlandı. İyi seyirler.
dünyanın en pahalı 25 yemeği
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 8/11/2014 10:58:00 ÖS
etiket: en pahalı yemek, infografik, liste, the baltic travel company, yemek
yorum:
Hiç yorum yok
heykellerden selfie
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 8/11/2014 01:54:00 ÖS
etiket: heykel, sanat, selfie
yorum:
Hiç yorum yok
Bir Reddit kullanıcısı başarılı bir çalışmaya imzasını
atmış. Son zamanların pek rağbet gören hatta artık yavaş yavaş relfie’ye
pabucunu kaptırmaya başlayan selfie çılgınlığına farklı bir boyut kazandıran
Jazus_ur_lookin_well adlı kullanıcı ünlü heykeller selfie çekiyormuş izlenimi
veren fotoğraflarıyla takdiri hak ediyor.
vibratör kolye
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 8/09/2014 02:48:00 ÖÖ
etiket: adult, haber, kolye, tasarım, vibratör
yorum:
Hiç yorum yok
Seks oyuncakları üreten Crave adındaki şirket “Vesper”
ismini verdiği kolye şeklinde vibratör üretti.
Paslanmaz çelik kaplama olan bu ergonomik vibratörün
basit çalışma düzeneği var. Sadece açma kapama tuşuna sahip vibratörün üç farklı
hız seçeneği de mevcut, yavaş, orta ve hızlı. Üstelik gümüş ve altın kaplama
seçenekleri de müşterilerine sunulmuş.
Siz de şuradan ön sipariş verip 1600’ü aşkın müşterinin
arasına girebilirsiniz.
istenmeyen kokuları yok eden klozet kapağı
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 8/09/2014 02:39:00 ÖÖ
etiket: fresh air plus, haber, istenmeyen koku, klozet, tasarım, tuvalet
yorum:
Hiç yorum yok
Fresh Air Plus adındaki bu klozet kapağı, oturduğunuz
anda fanı sayesinde istenmeyen kokuları vakumlayıp basit şekilde bağlanmış hortumuyla
ortamdan uzaklaştırıyor. Böylelikle oda spreyi kullanmanıza, farklı kötü
kokuları uzaklaştırmak için başka bir şey yapmanıza gerek kalmıyor.
Herkese hayırlı uğurlu olması dileğiyle.
texticle: yetişkin emoji uygulaması
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 8/09/2014 02:26:00 ÖÖ
etiket: adult, android, emoji, ios, texticle, uygulama
yorum:
Hiç yorum yok
Texticle adındaki uygulama arkadaşlarınıza müstehcen ve
haşin emojiler göndermenize olanak sağlıyor. Sizde klasikleşmiş gülen surat,
göz kırpan surat vs’den sıkıldıysanız onlarca göğüs, popo, silah, içki, ot
içerikli yetişkin emojilerini deneybilirsiniz. iOS ve Android servisler için
1,99 dolara bu uygulamaya sahip olmak için sizi buradan alalım.
infografik: 13 hamilelik efsanesi ve doğruları
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 8/09/2014 02:17:00 ÖÖ
etiket: anne, doğrular, haber, hamile, hamilelik, infografik, yanlış bilinenler
yorum:
Hiç yorum yok
ay ve mars'ı google maps ile keşfedin
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 8/09/2014 02:06:00 ÖÖ
etiket: ay, google maps, haber, mars
yorum:
Hiç yorum yok
5 Ağustos 2014 tarihinde Google Maps tarafından
paylaşılan videoda söylenen de bu.
daha iyi seks için 6 basit kural
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 8/09/2014 01:51:00 ÖÖ
etiket: adult, buzzfeed, daha iyi seks için kurallar, seks
yorum:
1 yorum
BuzzFeed daha iyi seks için neler yapılması gerektiğini
sıraladığı videosuyla karşımızda. 6 basit kural ile daha iyi seksin kapıları
sonuna kadar açılıyor.
Kural 1. Topuklulardan kurtulun.
Orgazm esnasında kadının pelvisi belli oranda yükselir.
Bazı topuklu ayakkabılar pelvisin doğal olmayan yollarla yükselmesine neden
olur. Bu da orgazmların yoğunluğunu azaltır.
Kural 2. Su için.
Yanınıza su almadan koşuya çıkar mısınız? Seks
eğlenceli olsa da aynı zamanda bir egzersizdir. Susuzluğu iyice giderilmiş bir
beden, kaygan bir bedendir.
Kural 3. İçki içmeyin.
İçki ve seks uzun bir maziye sahip olsa da içki, suyun
tam tersini yapar ve kurumanıza neden olur. Susuzluk sertleşme problemine ya da
vajinal kuruluğa yol açar.
Kural 4. Çorap giyin.
Yapılan bir araştırmada uzmanlar, birbirlerini tatmin
etmeye çalışan çiftleri incelediler. Bazı çiftler üşüdüklerinden yakındılar.
Uzmanlar onlara çorap giymelerini önerdi. Çorapsız çiftlerden yalnızca %50'si orgazma
ulaşırken, çorap giyenlerin %80'i orgazma ulaştı.
Kural 5. Pozitif takviye.
Genitallerinden daha emin olan kadınlar daha fazla
orgazm olurlar. Bu yüzden gidin ve onlara güzel şeyler söyleyin.
Kural 6. Sıradanlıktan kurtulun.
Araştırmaya göre çeşitli seks oyunlarına odaklanan
kadınların orgazm olma ihtimali daha fazla. Biraz çılgın olun ve tadını
çıkarın.penis boyu önemli mi?
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 8/09/2014 01:27:00 ÖÖ
etiket: adult, penis, penis boyutu, penis boyutu önemli mi
yorum:
Hiç yorum yok
Masters of Sex’ten de öğrendiğimiz kadarıyla kadınlar
iki şekilde orgazm oluyorlar. Vajinal ve klitoral. Vajinal orgazmda penis
boyunun önemi haliyle artıyor lakin klitoral orgazmda penisin boyundan çok
işlevi meydana çıkıyor. Bu daha çok o anki uyarılmada beynin sinyalleri alış
şekliyle açıklanabilir.
Birçok anket sonucuna göre kadınların çoğu penisin
boyutunu pek de önemsemiyor, fakat penis boyu homoseksüel erkekler için bir kıstas.
Bir başka araştırmada bilgisayar ekranından kadınlara
farklı vücut boyutlarına sahip erkekler gösterildiğinde ise uzun ve daha fit
görünüşlü erkeklerin daha çekici ve arzu edilen olduğu ortaya çıkıyor. Bunun yanında
daha büyük penise sahip kişiler de daha fazla tercih ediliyor.
Bununla birlikte kişilik, güven, çekicilik gibi
faktörler de cinsel tatminkarlığa etki eden faktörler arasında.
Özetle, boyut bazı konularda kesinlikle yardımcı bir
etmen ama daha büyük olan daha iyidir anlamına gelmiyor.
cinsel hastalık virüslerini öldüren kondom
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 8/09/2014 12:58:00 ÖÖ
etiket: cinsel yolla bulaşan hastalıklar, haber, hiv, kondom, sağlık, zührevi hastalıklar
yorum:
Hiç yorum yok
Avustralyalı biyoteknoloji firması Starpharma, cinsel
yolla bulaşan hastalıkları önleye karşı VivaGel adını verdiği kondom geliştirdi.
Kondomun sahip olduğu kayganlaştırıcı HIV gibi virüslere karşı antibiyotik
olmayan antimikrobiyal bileşen içeren %0,5 oranında astodrimer sodyum maddesi
ihtiva ediyor.
Açıklamalara göre doğum riskini azalttığı gibi
virüslerin de %99,9’unda etkili oluyor.
Avustralya’nın en büyük kondom üreticisi Ansell ile
işbirliği yapan firma birkaç ay içerisinde ürünün satışa çıkacağının haberini
verdi.
İstatistiklere göre ABD’de 1,3 milyon insan HIV virüslü
ve bunun beşte biri kadar kişi de HIV virüsü taşıdığının farkında değil. Avustralya’da
da günden güne zührevi hastalıklara yakalanma oranı artıyor.
Global bir sorun haline gelen bu hastalıkların
yayılmasının önüne geçilmesi için VivaGel kondom önemli bir rol üstlenebilir.
omelette
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 8/08/2014 11:57:00 ÖS
etiket: animasyon, kısa film, madeline sharafian, omelette
yorum:
Hiç yorum yok
İyi seyirler. Sevdiğinize yemek yapmayı unutmayın.
penisiyle hz. isa portresi çizen adam
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 8/08/2014 10:03:00 ÖS
etiket: adult, brent ray fraser, hz. isa, penis, portre
yorum:
Hiç yorum yok
Sanatı desteklediğin için teşekkürler BRF!
BRF'yi siz de destekleyebilirsiniz, örneğin internet üzerinden ona ait vücut kıllarını, spermini ya da posterlerini satın alabilirsiniz. Yani isterseniz.
şarkı sözlerinden coca-cola şişelerine
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 8/08/2014 09:26:00 ÖS
etiket: coca-cola, haber, mambo no 5, müzik
yorum:
Hiç yorum yok
Ülkemizde adı daha çok kafayı yemiş mümin
kardeşlerimizin boykotlarıyla gündeme gelen Coca-Cola’nın pazarlama girişimlerinden
biri olan isim yazılı şişelerini itiraf edin siz de kendi isminizi ya da
yazdığınız kızın/oğlanın adını arayarak bulup aldınız, hatta Instagram’a bile
koydunuz. Yemeyin bizi. Neyse. Aklıselim bir vatandaş dinlendiğinde içimizi
kıpır kıpır eden Mambo No. 5 adlı şarkının sözlerindeki hatun isimlerinin
bulunduğu şişeleri rafa dizmiş.
Reklama para vermese kendi kendine reklam oluşturma
özelliği bulunan Coca-Cola, bir süre daha beleş reklamlarla bizlerle birlikte
olacak.
“A little bit of Monica in my life /
A little bit of Erica by my side /
A little bit of Rita is all I need /
A little bit of Tina is what I see /
A little bit of Sandra in the sun /
A little bit of Mary all night long /
A little bit of Jessica, here I am…”
(via buzzfeed)
cuma kafası #5
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 8/08/2014 09:00:00 ÖS
etiket: cuma kafası
yorum:
Hiç yorum yok
Yeni bir Cuma günü, yeni umutlar, belki de geç
kalmışlıklar. Kararını sizler verin. Önünüzde yeni başlayan bir roman mı
mevcut, yoksa rafa bıraktığınız yarım kalan bir kitap mı?
Yine bir hafta daha eksildi pekâlâ. Hafta sonunu iyi
değerlendirmekte tabii ki fayda var.
Yağmurlu bir hafta geçirdik diyebiliriz. Daha önce
kademeli kademeli yağması gereken yağmur sanki bir anda yeryüzüne düştü. Evlerin
arasında kalmış birkaç metre karelik topraktan gelen yağmur sonrası toprak
kokusu ciğerlerimize doldukça canlandık. Kimi yerde sular yükseldi, kimi yerde
olmayan gölcükler oluştu. Doğa, her zamanki gibi ne kadar güçlü olduğunu
bizlere gösterdi.
Bu hafta sonu da birkaç önerimiz olacak sizlere;
Ne izlesem?
Sinemaya bu hafta sonu gidin, çünkü önerdiğimiz bir
film var, Weekend. 2011 yapımı film ülkemizde henüz vizyona girdi.
Arkadaşlarının evindeki partide içtikten sonra gey bara
gidip Glen adındaki adamla tanıştıktan sonra yaşanan tek gecelik ilişkinin
ardından geçen hafta sonunu anlatan bu inanılmaz film, 2011 yılının en iyifilmleri arasında ve en iyi eşcinsel temalı 50 film listesinde de 4’ncü sırada
yer alıyor.
Ne dinlesem?
Spoon dinleyebilirsiniz. Yeni albümü They Want My Soul
oldukça iyi.
Ne okusam?
Grimm Masalları. Özellikle yatmadan önce açıp birkaç
masal okuyabilirsiniz. Üstelik an itibari ile okuduğunuz bir kitap mevcutsa
yarıda bırakmak zorunda da değilsiniz.
Bizim elimizde olan Saffet Günersel çevirisiyle Pinhan
Yayınlarından çıkan iki ciltli olanı ve arka kapağı şu şekilde sonlanıyor: “Grimm
Masalları’nın Türkçede ilk kez yayımlanan bu eksiksiz ve sansürsüz baskısı ‘Bir
varmış, bir yokmuş’ var olmayan bir dünyaya değil, tam tersine var olan dünyaya
açılan bir kapıdır ve bu kapıdan ancak bu dili okumayı öğrenerek geçilebilir.”
Nereye gitsem?
Beyoğlu’nda güzel bir yemek yedikten, bir şeyler
içtikten sonra kendinizi muhteşem çikolatalı pastayla ödüllendirmek için J’adore Chocolatier adındaki minnacık çikolata dükkanına uğrayın. Daha girer girmez
çikolatanın kokusuyla sarhoş olacak, pastanızı yerken en az orgazm kadar haz
veren şeylerin de olduğunu düşüneceksiniz. Tabii yoğun çikolatadan hoşlanmıyorsanız
meyvelerle bezenmiş daha hafif bir tatlı olan Oh la la Beatrice de tercih
edilebilir.
Bu hafta sonu hayatınızda geçireceğiniz en iyi
dakikalara sahiplik eder diye umuyoruz, içimizden geçenler bunlar.
rte animasyon oldu: gözünüzden kan akacak!
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 8/08/2014 12:15:00 ÖS
etiket: animasyon, recep tayyip erdoğan, rte
yorum:
Hiç yorum yok
İşte hayatınızı iki dakikada mahvedecek o animasyon.
çok afedersiniz tayyip için şarkı yapıldı
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 8/07/2014 08:31:00 ÖS
etiket: cevdet yıldız, çok afedersin tayyip, müzik, rte, tayyip
yorum:
Hiç yorum yok
Gün geçmiyor ki efendim biri çıkıp da çok afedersin
tayyip hayranı olduğunu belirtmesin. Ajdar’ın değerini anlayın diye paylaşmak
istedik.
bozuk muslukla müzik yapan adamlar
yazan: tunalızade gürkan efendi
tarih: 8/06/2014 05:42:00 ÖS
etiket: bozuk musluk, müzik, sanat
yorum:
Hiç yorum yok
Adamların muslukları bile farklı, bizdekiler çok
afedersiniz tayyip gibi.
Paradoksal Edinimler ve Rasyonel Parametrelere Bağlı İnteraktif Çatışmalar 2 : Paralel Evren
yazan: vakamijin
tarih: 8/02/2014 03:20:00 ÖÖ
etiket: nietzche, paradoks, paralel evren, vakamijin, wagner, zaman makinesi
yorum:
Hiç yorum yok
Evimde oturmuş bir yandan viskimi yudumlayıp bir yandan armut yerken - viskiyle en iyi giden yiyecek armuttur - her gün yaptığım gibi üstün genel kültürümle cahillerin kalelerini başlarına yıktığım Bil ve Fethet oyununu oynamak için Facebook'a girdim.
Arka planda da Wagner'in Tannhausen uvertürünü açmış dinlerken Wagner ile Nietzche'nin de arkadaş olduğu, hatta Nietzche'nin Wagner'in karısına aşık olduğu aklıma geldi. Midnight in Paris filminden de gördüğümüz üzere " sanatçılar hep beraber takılıyorlarmış eskiden " diye düşündüm. Wagner, Wagner'in Karısı ve Nietzche veya Nazım Hikmet, Abidin Dino ve Nazım Hikmet'in karısı...
Düşüncelerim bittiğinde bir kızın " geçmişe dönüp babamı öldürsem ne olur acaba :D " yazan iletisine ve altına yapılan " paradoks olur, evren patlar ;) " yorumuna denk geldim. Cevap yazmam gerektiğini hissettiğim anda Deja vu yaşadım.
Deja vu; benim teorime göre Paralel Evrenlerdeki bizlerin yaptıkları şeylerin çakışmasıyla oluşuyordu. Yani başka bir evrendeki ben de Facebookta böyle gerzekçe bir ileti görüp cevap verme gereği duymuştu. Hakkında binlerce sayfalık makaleler yazılan bir konuya, oto sanayinde elektrikçi olarak çalışan birinin dört kelime ile cevap verebileceğini düşünmesi beni cahil cesareti denilen şeyin varlığına tam anlamıyla ikna etti.
Ben de bilim adamlarının gururunu kurtarmak adına, elçi olarak katılmalıydım sohbete. Öncelikle yorum yazan arkadaşa cevap verip sonra kızın sorusunu cevaplayacaktım.
"Bak oğlan " yazdım. Sildim. Çünkü sadece kızlar erkeklerden bahsederken oğlan kelimesini kullanırlardı.
"Bak oğlum " yazdım. Sildim. Boş yere cahilin gururuna dokunup hırçınlaştırmaya gerek yoktu. En son;
" Kardeş, evren öd mü ki patlasın :D
Zamanda geriye gidip babanı öldürürsen sadece sen yok olursun. Başka bir şey olmaz. Çünkü evrenin hafızası vardır, her olayı kaydeder ve bu kayıtlar hiç bir şekilde değiştirilemez. Senin zaman makinesiyle geçmişe gitmiş olmanı da kaydetti. O yüzden istersen geçmişe gidip Dünya'nın yaratılışını engelle yine de bir paradoks olmayacaktır. Çünkü senin geleceğin, zaman makinesiyle geçmişe gittiğin an senin geçmişin oldu.
Özetle geçmişe gidip babanı öldürürsen, o evrende yok olursun. Başka bir paralel evrende ise yaşamaya devam edersin. Evren'in hafızası değiştirilemez. Böylece paradoks da çözülmüş olur " yazdım.
Uzun süre beklediysem de cevap vermediler.
Az önce dört kelime ile çürütülen zaman makinesi paradoksu gibi benim açıklamam da sessizlikle çürütülmüştü. Bilim adamlarının gururunu kurtarmak isterken kendi gururumu da teslim etmiştim. Cahillere elini versen kolunu kapıyorlardı zaten. Ama ben çabuk pes eden biri değildim. Yorumumu silip tekrar yazdım. Yine uzun süre bekledikten sonra cevap gelmedi.
Gururunu kurtarmak, poker oynamaya benziyordu. Bir miktar kaybettikten sonra kaybettiğini geri almak için hırs yapıyor, elinde kalan son gurur parçalarını da kaybediyordun.
Kararında bıraktım. Üstelemedim. Cahiller kendi bildikleriyle mutlulardı. Mutluluklarını bozacak bilgilere duvar örmüşlerdi. Bir atasözünü hatırlayıp gülümsedim;
ignorance is bliss
Facebook'taki 16 arkadaşımdan birisi olan Her Gün Bir Yeni Bilgi; " Einstein hangi rüyayı göreceğini düşünmemek için her gün aynı rüyayı görürmüş " bilgisini paylaştı. Ben de cevap alamayacağımı bile bile ;
" Rüya; biyolojik olarak gün içinde yaşadıklarının bilinçaltına işlenirken beyninin hatırlayamadığı yerleri başka anılarla doldurmaya çalışması şeklinde açıklanabilir. O yüzdendir ki yatmadan önce düşündüğün şeylerle ilgili rüyalar gerçeğe çok yakın olur ve eğer göreceğin rüyayı kontrol etmek istiyorsan uyumadan önce görmek istediğin rüyayı düşünmeli ve REM Uykusu'na geçmeden uyanıp tekrar uyumalısın. Yani uykuyla uyanıklık arasında 2-3 dakikalık uykucuklar yaşayarak istediğin rüyayı görebilirsin. Benim teorime göre ise rüyalar paralel evrenlerdeki bizlerin yaptığı şeylerdir. " yazdım.
Paralel evrenlere takmış vaziyetteydim. Çünkü bu evrende bir halt olamadığımı biliyor, en azından başka evrenlerde Wagner'in karısına aşık olduğumu veya Paris'te bir otelde kalıp şehre bakarken Abidin Dino'ya " bana mutluluğun resmini çizebilir misin Abidin? " dediğimi hayal ederek biraz olsun yaşama tutunuyordum.
Arka planda da Wagner'in Tannhausen uvertürünü açmış dinlerken Wagner ile Nietzche'nin de arkadaş olduğu, hatta Nietzche'nin Wagner'in karısına aşık olduğu aklıma geldi. Midnight in Paris filminden de gördüğümüz üzere " sanatçılar hep beraber takılıyorlarmış eskiden " diye düşündüm. Wagner, Wagner'in Karısı ve Nietzche veya Nazım Hikmet, Abidin Dino ve Nazım Hikmet'in karısı...
Düşüncelerim bittiğinde bir kızın " geçmişe dönüp babamı öldürsem ne olur acaba :D " yazan iletisine ve altına yapılan " paradoks olur, evren patlar ;) " yorumuna denk geldim. Cevap yazmam gerektiğini hissettiğim anda Deja vu yaşadım.
Deja vu; benim teorime göre Paralel Evrenlerdeki bizlerin yaptıkları şeylerin çakışmasıyla oluşuyordu. Yani başka bir evrendeki ben de Facebookta böyle gerzekçe bir ileti görüp cevap verme gereği duymuştu. Hakkında binlerce sayfalık makaleler yazılan bir konuya, oto sanayinde elektrikçi olarak çalışan birinin dört kelime ile cevap verebileceğini düşünmesi beni cahil cesareti denilen şeyin varlığına tam anlamıyla ikna etti.
Ben de bilim adamlarının gururunu kurtarmak adına, elçi olarak katılmalıydım sohbete. Öncelikle yorum yazan arkadaşa cevap verip sonra kızın sorusunu cevaplayacaktım.
"Bak oğlan " yazdım. Sildim. Çünkü sadece kızlar erkeklerden bahsederken oğlan kelimesini kullanırlardı.
"Bak oğlum " yazdım. Sildim. Boş yere cahilin gururuna dokunup hırçınlaştırmaya gerek yoktu. En son;
" Kardeş, evren öd mü ki patlasın :D
Zamanda geriye gidip babanı öldürürsen sadece sen yok olursun. Başka bir şey olmaz. Çünkü evrenin hafızası vardır, her olayı kaydeder ve bu kayıtlar hiç bir şekilde değiştirilemez. Senin zaman makinesiyle geçmişe gitmiş olmanı da kaydetti. O yüzden istersen geçmişe gidip Dünya'nın yaratılışını engelle yine de bir paradoks olmayacaktır. Çünkü senin geleceğin, zaman makinesiyle geçmişe gittiğin an senin geçmişin oldu.
Özetle geçmişe gidip babanı öldürürsen, o evrende yok olursun. Başka bir paralel evrende ise yaşamaya devam edersin. Evren'in hafızası değiştirilemez. Böylece paradoks da çözülmüş olur " yazdım.
Uzun süre beklediysem de cevap vermediler.
Az önce dört kelime ile çürütülen zaman makinesi paradoksu gibi benim açıklamam da sessizlikle çürütülmüştü. Bilim adamlarının gururunu kurtarmak isterken kendi gururumu da teslim etmiştim. Cahillere elini versen kolunu kapıyorlardı zaten. Ama ben çabuk pes eden biri değildim. Yorumumu silip tekrar yazdım. Yine uzun süre bekledikten sonra cevap gelmedi.
Gururunu kurtarmak, poker oynamaya benziyordu. Bir miktar kaybettikten sonra kaybettiğini geri almak için hırs yapıyor, elinde kalan son gurur parçalarını da kaybediyordun.
Kararında bıraktım. Üstelemedim. Cahiller kendi bildikleriyle mutlulardı. Mutluluklarını bozacak bilgilere duvar örmüşlerdi. Bir atasözünü hatırlayıp gülümsedim;
ignorance is bliss
Facebook'taki 16 arkadaşımdan birisi olan Her Gün Bir Yeni Bilgi; " Einstein hangi rüyayı göreceğini düşünmemek için her gün aynı rüyayı görürmüş " bilgisini paylaştı. Ben de cevap alamayacağımı bile bile ;
" Rüya; biyolojik olarak gün içinde yaşadıklarının bilinçaltına işlenirken beyninin hatırlayamadığı yerleri başka anılarla doldurmaya çalışması şeklinde açıklanabilir. O yüzdendir ki yatmadan önce düşündüğün şeylerle ilgili rüyalar gerçeğe çok yakın olur ve eğer göreceğin rüyayı kontrol etmek istiyorsan uyumadan önce görmek istediğin rüyayı düşünmeli ve REM Uykusu'na geçmeden uyanıp tekrar uyumalısın. Yani uykuyla uyanıklık arasında 2-3 dakikalık uykucuklar yaşayarak istediğin rüyayı görebilirsin. Benim teorime göre ise rüyalar paralel evrenlerdeki bizlerin yaptığı şeylerdir. " yazdım.
Paralel evrenlere takmış vaziyetteydim. Çünkü bu evrende bir halt olamadığımı biliyor, en azından başka evrenlerde Wagner'in karısına aşık olduğumu veya Paris'te bir otelde kalıp şehre bakarken Abidin Dino'ya " bana mutluluğun resmini çizebilir misin Abidin? " dediğimi hayal ederek biraz olsun yaşama tutunuyordum.