iphone fotoğraf ödülleri 2013

iPhone artık dünya çapında çoğu kişinin iletişim kurmak ya da bunun dışında çok farklı uğraşları yapabilmek için kullandığı telefon. İnternet, oyun ve tabii ki en çok da fotoğraf çekmek için. Farklı uygulamaları sayesinde tercih edilmeyi sağlayan iPhone, bu kadar çok fotoğraf çekilmesiyle de bir yarışma ile kullanıcılarını ödüllendirmek istemiş. 2007 yılından beri her yıl farklı kategorilerde çekilmiş fotoğrafları değerlendirip birincileri belirliyor. Bu yıl altıncı kez kategori birincileri ve yılın en iyi üç fotoğrafı seçilmiş. Aynı zamanda 2014 yılında belirlenecek 7. iPhone Fotoğraf ödülleri için de başvurular devam ediyor.
İşte bu yılın en iyileri,

Holly Wesley, Yılın En İyi Fotoğrafı Kategorisinde 1.

Brolin Roney, Yılın En İyi Fotoğrafı Kategorisinde 2.

Bob Weil, Yılın En İyi Fotoğrafı Kategorisinde 3.

Jon Resnik, Hayvanlar 

Jose Luis Barcia, Mimarlık 

Yvonne Naughton, Çocuklar 

Britta Hershman, Çiçekler

Massimo Calogero, Yemek 

Maegan Moore, Manzara 

Luyu Huang, Yaşam 

Toma Stankiewicz Baldassarri, Doğa 

Mohammed Radhi, Haber/Etkinlik

Lisa Jay, Diğer 

Kim Hanskamp, İnsanlar 

David Rondeau, Mevsimler 

Daniel Fonseca, Natürmort 

Angel Jimenez, Gün Batımı 

Jenny Friedman, Gezi 

Mark Simone, Ağaçlar 

paylaş:

Çıkmamış Yirmilik Dişe Mektup

   Sevgili yirmilik dişler; amacınız ne oğlum sizin? bir milyon yıl önce işe yarıyordunuz ama artık ihtiyacımız yok size niye anlamıyorsunuz? 
   Sol üst tarafımda çıkmaya çalışan diş sana bundan sonra Anton diye hitap edeceğim. Sevgili Anton; birader, on yıl önce senin için yer boşalttım arkada. Hayvan gibi arsa var orada. Ali Ağaoğlu görse yaşamkent diker yeminle ama sen ne yapıyorsun? Öbür dişin dibine dibine giriyorsun. Manyak mısın, kırak mısın sen? Götüm götüm önlere gelmeye çalışıyorsun. Hayır ne var önde anlamıyorum ki. Ne bu kıskançlık?
   Yamulttun lan dişimi. zaten bir tane düzgün dişim vardı onu da yamulttun. Red Dragon'a döndüm resmen.
   Diğer dişler sizlere de diğer dişler diyeceğim bundan sonra. Bak güzel kardeşim yüzsüz müsün nesin? Yer yok işte lan. Damağımda mı çıkacaksın napacaksın şerefsiz. Var olma çabanızı takdir ediyorum Sartre görse kahrından ağlar o derece çabalıyorsunuz ama bu iş böyle olmaz. Çenemi ingiliz anahtarıyla genişletemeyeceğime göre size yer yok demektir. Siktirin gidin lütfen.
   Ben mecbur muyum sabah akşam ağrı kesici içmeye? Dişçilerin ev kredilerini ödeme umudu olmaya? Cehennem Silahındaki Mel Gibson gibi oldum sizin yüzünüzden
   Yeri gelmişken dişçilere de bir selam söyleyeyim. Allah kimsenin yolunu hayatında dişçiye gitmemiş dişçiye düşürmesin. Yani biri gelir de ben hiç dişçiye gitmedim diye övünürse oradan kaçın sonra geri gelip taş atın tekrar kaçın. Yani adam orada senin sinirlerinle 3 5 8 oynuyorsa, sen orada 127 Saat'teki James Franco gibi, sinilerin dokundukça dızzt dızzt öterken kafayı yiyorken 
" Bu kadar acımaması lazım ya senin acı eşiğin düşük herhalde " diyorsa onu dövün. Sabah akşam tokatlayın. Ellerini buzdolabında dondurup masaya falan vurun.
   Neyse çok dağıtmadan yirmlik dişler Allah belanızı versin. Öyle saçma sapan diş mi olur arkadaşım? Serdar Ortaç şarkısı gibi yeminle.
   Son olarak size şu şarkıyı armağan ediyorum. Anton özellikle sen dinle.


paylaş:

uğur saraç: turkhis celebrities-2

   Daha önceden de Sigmund Freud: lay lay lom galiba sana göre sevmeler isimli projesini paylaştığımız Uğur Saraç adlı grafik tasarımcısının şimdi de birkaç Türk ünlüsünün üzerine çalışmaları bulunmakta. Medyada yer aldıkları, hafızalara kazındıkları şekilde, söylevleri ve duruşları üzerine yoğunlaşıp yine güzel bir projeye imza atmış diyebiliriz Uğur saraç için. Turkish Celebrities-2, 





















paylaş:

pixelate: çocuğunuza meyve yedirmesini iyi biliriz


Siz, çocuğunuza meyve/sebze yediremeyen ebeveynler, evet evet siz, sizler için bir ürün geliştirilmiş. Tümüyle alttan alta size yardımcı olmak için, üstelik bunu sadece çocuğunuz değil siz de kullanabiliyorsunuz.
Pixelate denilen bu oyun, sıraya dizdiğiniz meyveleri –ya da çocuğunuza zorla ne yedirmek istiyorsanız işte- yedirmenizi sağlıyor. Gıdaların elektriksel dirençlerinden faydalanılarak özel tasarlanmış çatal ile ekranda gösterilen gıdayı tabaktan çatal ve arduino ile alıp yediğinizde ve işlemi tamamladığınızda kazanmış oluyorsunuz.

“Uçak geliyor aç bakalım ağzını” evresi biter bitmez bunu bir deneyin deriz, nereden kaça alınır onu bilmiyoruz.



(Athenna aracılığı ile)
paylaş:

gitar ile e-posta nasıl gönderilir?


Günlük tekdüze e-posta gönderme alışkanlığından sıkılan David Neevel adındaki adam biraz elektrik-elektronik, biraz yazılım biraz da müzik yeteneğini kullanarak bu durumu zevkli hale getirmek için uğraşmış ve başarılı da olmuş.

“Biz ara eleman ülkesiyiz mucit çıkaramayız.” yapısında bir toplum olduğumuz için gitar ile e-posta gönderme meselesi bize çok karmaşık gelebilir zekamız buna elvermiyor ama yapılan işi sonuna kadar takdir ettik.



(Nerdcore aracılığı ile)
paylaş:

burn electronica festival 2013


Burn Electronica Festival, 1 Eylül'de Suma Beach'de...

FG 93.7 tarafından 2004 yılından bu yana düzenlenen, Türkiye'nin ilk ve tek elektronik müzik festivali Electronica Festival İstanbul onuncu yılında müzikseverleri Suma Beach'te buluşturuyor!

Ağaçlar içindeki "Green Stage" ve deniz kenarındaki "Blue Stage" olmak üzere 2 sahnede öğlen 12:00'den gece 02:00'ye kadar sürecek olan festival katılımcılara şehrin karmaşasından uzakta, doğayla iç içe, en iyi DJ'ler eşliğinde özgürce eğleneceği bir gün vaddediyor.

Burn Electronica Festival İstanbul 2013
1 Eylül Pazar
Suma Beach / Kilyos
12:00 - 02:00

Plump DJS, Sharam Jey, Mario Basanov, Moon Boots, BeeGee, Murat Uncuoğlu, Ahmet Şendil, Low Earth, Alican Yüksel, Ferhat Albayrak, İlker Aksungar, Mert Yücel, Omur & Altan, Orkun Bozdemir, Batur Can, Doğuş Cihan, Queto, Murat Tokuz, Sezer Uysal, Mert Eser, Doruk Güralp, Nisso, Barış Bas, Atacan Safak, Ali Efe Dinç

Benzersiz eğlencesini Suma Beach’in atmosferiyle birleştirecek olan Electronica Festival Istanbul, bu sene de birbirinden önemli isimleri ağırlıyor. Elektronik müziğin en köklü isimlerinden, break-beat ve electro'nun öncüleri Plump DJS; prodüktör, DJ, plak şirketi sahibi, hit makinesi, on parmağında on marifet saklayan modern zaman efsanesi Sharam Jey; Litvanya’nın deep house prensi ve Baltık Denizi'nin gururu, ülkemizde de büyük bir hayran kitlesi bulunan Mario Basanov; son yılların en sofistike plak şirketi French Express’in önemli temsilclerinden Moon Boots ve FG 93.7 resident'ları Burn Electronica Festival İstanbul 2013'te sahne alıyor.


Burn Electronica Festival İstanbul 2013,  1 Eylül Pazar günü öğlen 12:00'den gece 02:00’ye kadar Suma Beach’te müzikseverlere elektronik müzik şöleni yaşatacak. Türkiye'de ilklerin festivali olma özelliği taşıyan Electronica Festival, 2013 yılında da her zaman olduğu gibi, yenilikçi müzik seçimlerini ve FG 93.7 kalitesini tek bir çatı altında toplayarak katılımcılara unutamayacakları bir Pazar günü yaşatacak.

paylaş:

kısa kısa #10


-Sel Yayıncılık: 'Evet, kızlı erkekli çalışıyoruz ve ayakkaplarımızla giriyoruz yayınevine'
Guillaume Apollinaire’in "Genç Bir Don Juan’ın Maceraları" adlı kitabını yayımladığı ve çevirdiği için "müstehcenlik suçundan" hakkında dava açılan Sel Yayıncılık, konuya Twitter'dan tepki gösterdi.

-İnternetin öncü alışveriş şirketlerinden Amazon, aralarında Andy Warhol ve Salvador Dali gibi ünlü sanatçıların eserlerinin de bulunduğu pek çok sanat eserini, internet sitesi üzerinden satışa çıkarıyor.

-Roger Waters, 199'uncu The Wall konserinde İstanbul'a unutulmaz bir gece yaşattı. Gezi Direnişi'nde hayatını kaybedenlerin resimleri duvara yansıdığında gecenin de zirve anı yaşandı.

-İngiltere Ulusal Portre Galerisi, Amerikalı şarkıcı Bob Dylan'ın portrelerinden oluşan bir sergiyi ağırlayacak.

-BBC, bilim kurgu dizisi Doctor Who'da yeni dönemde başroldeki doktor karakterini İskoç oyuncu Peter Capaldi’nin canlandıracağını açıkladı.


-Amerikalı bir turist, İtalya’da girdiği bir müzede, paha biçilemez değerde olan, 600 yıllık bir Meryem Ana heykelinin parmaklarını kaza ile kopardı.
paylaş:

belle & sebastian küçükçiftlik park'ta


Belle and Sebastian Türkiye’de ilk kez KüçükÇiftlik Park’ta!

Indie müziğin öncüleri “Belle and Sebastian” sabırsızlıkla beklenen Türkiye’deki ilk konseriyle 24 Ağustos Cumartesi akşamı KüçükÇiftlik Park’ta!

Türkiye’de müzikseverlerin yıllardır bekledikleri “Belle and Sebastian” 24 Ağustos Cumartesi akşamı KüçükÇiftlik Park sahnesinde olacak!

“The Boy with the Arab Strap” ile “En İyi Yeni Grup” dalında Brit Ödülü kazanan grup, “Dear Catastrophe Waitress”, “Step Into My Office” ve “I’m a Cuckoo” hitleriyle dünya listelerini alt üst ederek milyonları  ‘indie’ müziğin peşinden sürüklüyor.

Okul projesinden doğan bir efsane!
Belle and Sebastian’ın başarılı öyküsü, Stuart Murdoch’ın müzik endüstrisi üzerine hazırladığı bir yılsonu projesi olarak başladı.

Belle and Sebastian’ın miladı olan ödevin ardından ilk albümleri ‘Tigermilk’ Stow College’ın plak şirketi Electric Honey tarafından 1996 yılında yayınlandı.

Belle and Sebastian, 1998 yılında yayınladıkları “The Boy with the Arab Strap” albümüyle tüm dünyanın da tanıdığı bir efsane oldu. Aynı yıl kendi özel festivalini gerçekleştiren topluluk; ilk üç albümü sonrasında efsane gruplar kategorisinde görülebilecek bir başarı kazanmıştı bile!

Yayınladıkları ilk albümde yer alan “Step Into My Office” ve “I’m a Cuckoo” hitleriyle dünya listelerinde fırtına gibi eserken, Mercury, Ivor Novello ve Brit ödüllerinin hepsine aday gösterilen başarılı grup The List dergisinin 2005 yılında yapılan ve aralarında Idlewild, Travis, Franz Ferdinand ve Simple Minds gibi isimlerin yer aldığı ankette İskoçya'nın en büyük müzik grubu seçildi.


Belle and Sebastian uzun zamandır beklenen Türkiye’deki ilk konserini Uru Group ve Vera Müzik organizasyonu ile 24 Ağustos Cumartesi akşamı KüçükÇiftlik Park’ta gerçekleştirecek.

paylaş:

ekşi fest 2013

Ortalama 40.000 yazarı bulunan Kutsal Bilgi Kaynağı EKŞİ SÖZLÜK’ün 2011 yılından itibaren sadece Ekşi Sözlük yazarları ve artı bir misafirleri için ücretsiz olarak gerçekleştirdiği EKŞİFEST, bu sene 14 Eylül’de, LIFEPARK’ta…

Ekşi Sözlük yazarları ve sınırlı sayıda satılacak biletleri ile sizi de doyasıya eğlenceye davet ediyor. Festivalde Athena - Hayko Cepkin & Kurtalan Ekspres – Boğaziçi Caz Korosu - Firewater - Melis Danişmend - Can Gox sahne alacak. Ayrıca gün boyu alternatif sahnede de performanslar devam edecek.

Çeşitli oyunlar, yarışmalar ve doğa aktiviteleri ile çok renkli ve eğlenceli bir gün geçirebilirsiniz…

Ana Sahne
22.30: Athena
20.30: Hayko Cepkin & Kurtalan Ekspres
19.30: Boğaziçi Caz Korosu
17.30: Firewater
16.00: Melis Danişmend

14.30: Can Gox

paylaş:

eksen on fair 2013

Radyo Eksen İftiharla Takdim Eder: ‘Eksen On Fair 2013’

Memleketin alternatif yaşamına 13 senedir iftiharla hizmet eden Radyo Eksen kasabasını bu sene Park Orman’da kuruyor...

Geçtiğimiz yıl; Bombay Bicycle Club, The Stranglers, Space, Neyse konserleri, Belle & Sebastian ve London Guns DJ Setleriyle alternatif kasaba yaşamını hayata geçiren Radyo Eksen, bu sene yine saygı duyduğu isimleri dinleyicisiyle buluşturmaya hazırlanıyor.

15 Eylül’de; giysici, plakçı, yemekçi, çizgi romancı, kitapçı ve tasarımcıların dükkan açacağı Eksen On Fair’ de bu sene Paul Weller, The Hives, The Undertones ve yakında eklenecek yeni isimler de kasabaya konser vermeye geliyor.

Paul Weller

The Jam grubu (1976 - 1982) ile kariyerine başlayan Paul Weller, Mick Talbot ile kurduğu ikinci grup The Style Council (1983-1989) ile new-wave akımına dahil olmuştu. 1991 yılında solo kariyerine başlayan Weller; saygın bir şarkıcı, söz yazarı ve gitarist olarak müzik tarihinin kilometretaşlarından biri olarak kabul edilir. 90’larda, Brit-Pop akımının yükselişe geçtiği dönemde, Oasis ve Blur tarafından ilham kaynağı kabul edilen sanatçı aynı zamanda “Mod Akımının Babası” olarak da biliniyordu. İngiltere Müzik Endüstrisi’nin en prestijli ödülü Brits’e defalarca aday gösterilen, birçoğunu kazanan, 2010’da NME Dergisi tarafından “Godlike Genius” (İlahi Deha) ilan edilen Weller yine aynı sene Ivor Novello Ödülü’nün de sahibi olmuştu. Bu sene, Guardian tarafından, “Son 50 yılın en şık giyinen 50 beyefendisi” arasında gösterilen Paul Weller’ın grubunda; Steve Cradock, Andy Lewis, Andy Crofts, Steve Pilgrim ve Ben Gordelier çalmaktadır.

The Hives

2000’li yılların başında bir garaj rock grubu olarak ünlenen İsveçli ekip, müzik eleştirmenleri tarafından en iyi canlı rock gruplarından biri olarak gösterilmiş, müzik festivallerinin aranan ismi olmuştu. The Hives’ın başarısı "Hate to Say I Told You So" şarkısının da yer aldığı Veni Vidi Vicious albümü ile gelmiş, popüler medyanın her fırsatta kullandığı “Walk Idiot Walk” şarkısı ile artmıştı. En son Lex Hives (2012) albümünü yayınlayan The Hives, halen dünya çapındaki festivallerde boy gösterip, izleyicisini eğlendirmeye devam ediyor.

The Undertones

1975’te Kuzey İrlanda’da kurulan, punk rock tarihinin en mühim gruplarından The Undertones, zamanın ağır esen politik havasına rağmen, şarkı sözlerinde yeniyetmelik, ergen neslin endişeleri ve kalp meselelerinden bahsetmeyi tercih etmişti. Teenage Kicks, Here Comes the Summer, You’ve Got My Number (Why Don’t You Use It?) gibi basitçe zihin açan şarkıları ile bir çok gruba ilham kaynağı olan The Undertones, BBC’nin efsane DJ’i John Peel tarafından da alanen kayrılmıştır. 2000 yılında Q Dergisi’nin İngiliz halkına yaptırdığı ankette “En İyi 100 İngiliz Albüm” listesinde “The Undertones” uzunçalarıyla kendine yer bulan The Undertones’u canlı izlemek, müzik tarihinin hayli önemli bir dönemine şahitlik etmek gibi olacaktır.

Systema Solar


2006 yılında Kolombiya’nın Karayip Sahilleri kıyısında doğan müzikal – görsel kolektif Systema Solar ilk kez ülkemize geliyor. Kolombiya folk müziğini alıp Karayip tınılarıyla zenginleştiren Systema Solar, özellikle Savages filminin soundtrack albümünde de yer alan “Quien Es El Patron” şarkısıyla dünya çapında ün kazandı. Systema Solar farklı bir kültürün eğlencesini şehrimize getirecek. Siz de alana erken gelin, görülmeye değer sahne şovlarıyla neşelenen eğlenceli partilerini kaçırmayın.

paylaş:

american horror story: coven için kısa bir tanıtım filmi yayınlandı


Günümüzün en iyi korku dizilerinden biri olan American Horror Story’nin üçüncü sezonu olan Coven için kısa bir tanıtım filmi yayınlandı. Bu sezonda cadılar üzerine yoğunlaşılacak olan dizinin ilk bölümü 9 Ekimde seyircisiyle buluşacak.










paylaş:

Bekleyiş...


İçimde bir bekleyiş.
Kendinden emin,
Kararlı,
İnatçı bir bekleyiş.
Ama yorulmuş.
Yıpranmış,
Daha ziyade örselenmiş…
Zamandan,
İnsanlardan,
En çok da tuz buz olan hayal bulutlarından.
Oysa eskiden olsa ne çok severdi bulutların serinliğinde parmaklarını dolaştırıp, uzun parlak saçlarını savurmayı
Kendi ışıltısından gözleri kamaşacak kadar mutlu,
Toz pembe gözlükler değil içi gülen gözlerdi sahip olduğu
Serin bir nisan akşamı nefesiydi içine çektiği…
Değerini bildiğin şeyler de yitermiş elinden,
Pişmanlık değil de damağında kalmışlık acıtırmış o zaman ufacık yürekleri.
Her şeye rağmen hala bekliyor.
Bekleyecek.
Şimdiye dek nasıl beklediyse, içindeki umudu nasıl beslediyse
Aynı öyle devam edecek…
Belki gelene olan değil de kendine olan güveninden,
Bekleyişin ona karşı sunduğu soğuk şefkatinden,
Belki de sadece beklemeyi sevdiğinden…
paylaş:

Uzak



Uzağa, çok uzağa.
Neyden, kimden, neden uzaklaştığı bilmeyecek kadar uzağa.
Kim olduğunu nereden geldiğini nereye gittiğini bilmeyecek kadar uzağa..
Sorgulanmadan yargılanmadan,
Tüm iplerinden kurtulmuşçasına,
Tüm sıfatlarından arınmış,
Tüm zorunluklarından kopmuş,
Tabir-i caizse aklının iplerini salmış.
Belki fiziki değil, belki sadece gözlerini kapatma mesafesi kadar.
Sadece adı önemli,
Uzak...
Sadece uzak olması önemli.
Sanki yeni doğmuş bir umut olması önemli,
Serin ve bembeyaz kucaklaması önemli,
Seni olduğun gibi kabul etmesi,
Sorgusuz, sualsiz içine alması önemli,
Bir bütün olarak benimsemesi önemli.
Bir kadının bir erkekle bütünleşmesi kadar tam,
Bir annenin bebeğini öpmesi kadar saf,
Denize düşen bir yağmur tanesi kadar olağan...
paylaş:

sinemada en iyi 10 tolkien canavarı


75 yılı aşkın süredir J. R. R. Tolkien kitapları 20. yy. edebiyatının önde gelen eserleri arasında gösterildi. İskandinav Mitolojisi, Hıristiyanlık ve modern çağın yorumlarından beslenerek destanlaşan The Hobbit ve The Lord of the Rings üçlemesi yoğun bilgi birikimini sürükleyici bir dil ile okuyucusuna sundu. Tolkien’in kıvrak zekası ve muhteşem hayal gücü olmasaydı Orta Dünya’nın ilginçliği okuyucu için olduğunun yarısı kadar bile olamazdı.
Hobbitler, büyücüler, elfler, cücelerden yola çıkarak kendi kahramanlarını, canavarlarını yaratmış. Kitaplarında ortaya çıkan sayısız yaratık, org, ejderha ve onlarca fantastik canlı günümüzde kitapların beyaz perdeye uyarlanmasıyla şekil buluyor.

Peter Jackson’ın The Hobbit ile sinemaya yeniden kazandırdığı Tolkien dünyası onun gözünden seyirciye aktarılıyor. Şimdiye kadar çekilmiş filmlerde en iyi Tolkien canavarları ise şu şekilde:

10. Wargs
Film: The Two Towers, The Hobbit: An Unexpected Journey

9. Stone Giants
Film: The Hobbit: An Unexpected Journey

8. Watcher in the Water
Film: The Fellowship of the Ring

7. Ent
Film: The Two Towers, Return of the King

6. The Great Goblin
Film: The Hobbit: An Unexpected Journey

5. Fell Beast
Film: The Two Towers, Return of the King

4. Orcs
Film: Fellowship of the Ring, The Two Towers, Return of the King, The Hobbit: An Unexpected Journey

3. Shelob
Film: Return of the King

2. Balrog
Film: The Fellowship of the Ring, The Two Towers

1. Trolls
Film: The Fellowship of the Ring, The Two Towers, Return of the King, The Hobbit: An Unexpected Journey
paylaş:

yerçekiminin insan vücuduna etkisi


Michael Haussman’ın proje çalışması yerçekiminin insan vücuduna etkisini incelemek için oluşturulmuş. Trambolin üzerinde zıplayan çıplak kişiler kameralar ile görüntülenmiş. Tabii bu görüntüler saniyede 2000 kare ile çekilip görüntüler insan gözünün algılayabileceği hıza getirildiğinde kas hareketleri, yerçekimine karşı gösterilen direnç ortaya çıkmış.

paylaş:

dildomaker


Avustralya’lı tasarımcı Francesco Morackini tarafından tasarlanan Dildomaker, kalemtıraştan yola çıkılarak meydana getirilmiş bir ürün.

Kullanılan bıçaklar sayesinde uygulanan ürüne penis şekli veriliyor. Bunun için havuç, kabak, hıyar, salam gibi gıda ürünleri ile birlikte mum, odun gibi diğer materyaller de kullanılabiliyor.



paylaş:

google glass ile porno


Google’ın hayatımızı tümden değiştirip kolaylaştırabileceği yeni ürünü Google Glass, sunduğu pek çok imkan ile tüketiciler için nimet. Özellikle internet üzerinde araştırma yapmayı seven, her bulunduğu yerde sosyal platformlara bağlanmak isteyen, her an fotoğraf çekebilmeyi arzulayan kişiler için Google Glass muhteşem bir icat.
Tabii bu işlevsel ürünler kimin eline geçerse kullanım amacı ona göre şekilleniyor.

ABD porno endüstrisinden MiKandi şirketinin yardımı ile bir porno film çekilmiş. Aslında çok da porno demek yanlış olur, en azından aşağıdaki video için. James Deen’in oynadığı videoda hem eğlenilmiş hem Google Glass’ın özellikleri ile dalga geçilmiş hem de ürünün tanıtımı yapılmış.

paylaş:

kısa kısa #9


-125 İngiliz ve Amerikalı yazarın katıldığı ankette tüm zamanların en iyi yazarı Tolstoy seçildi. Anna Karenina 19'uncu yüzyılın, Nabokov'un “Lolita”sı ise 20'nci yüzyılın en iyi romanı.

-Son günlerde 'Peygambere hakaret' tartışmalarının odağı haline gelen Ekşi Sözlük, Twitter hesabından yaptığı bir paylaşımda saldırı altında olduklarını açıkladı.

-Türkiye ’den bir grup yazar, gazeteci, sanatçı ve akademisyen, İngiliz The Times gazetesinde Sean Penn, Ben Kingsley, David Lynch'in de aralarında bulunduğu bazı ünlü isimlerin imzalarının yer aldığı ilana karşı bildiri yayımladı.

-Marilyn Monroe'nun fotoğraflarının negatifleri 1.8 milyon dolara satıldı.

-Johnny Depp katıldığı bir televizyon programında emekli olabileceğinin sinyallerini verdi.

-65. Emmy adayları açıklandı. Drama kategorisinde 'Homeland', 'House of Cards' ve 'Game of Thrones' dizileri dikkat çekerken, komedi kategorisinde bu yıl da '30 Rock' ve 'Modern Family' öne çıktı. Emmy Ödül Töreni 22 Eylül akşamı sahiplerini bulacak.

-Hollanda'nın Rotterdam kentinde 2012 yılında bir galeride çalınan Picasso, Monet ve Matisse'e ait 200 milyon Euro değerindeki tabloların fırında yakıldığı ortaya çıktı.

-Trabzon Milli Eğitim İl Müdürü Tamer Kırbaç, “Erkek öğrenciler ile kız öğrenciler aynı binada altlı üstlü kalıyor. Aynı merdivenleri kullanarak uyumaya gitmeleri inanın beni iki yıldır rahatsız ediyor ve diken üstünde oturmama sebep oluyor” dedi.

-Çeviri destek programı TEDA, bir süredir Türkiyeli yazarları dünya dilleriyle buluşturuyor. Programın en çok talep gören edebiyatçıları Orhan Pamuk, Orhan Kemal ve Ahmet Hamdi Tanpınar oldu.


paylaş: