Renklerle barışamayan, boyuna elem yudumlayan
Bir Kaplan!
Bir zümrüdüankayı boğazlıyor şimdi
Acısı en bol yerlerini sona saklayarak
Kadeh gibi tutarak gövdesini
İçiyor kanını soylu bir kaplanlıkla
Külahlı dondurmanın külahını ısıran bir çocuk saldırganlığıyla
Parçalıyor gövdesini
Tükenince kanı
Apansız bir çığlık
Acele konulan bir tanı
Gibi bir sıkıntıyla yükseliyor
Bir yerlerde ölüm kıpırdıyor
Zamanı beyildetip kediyi uyandıran
Bir Kaplan!
Elemden ve kandan yapılma tahtında
Karnında bir yerlerde
Kımıldıyor varoluş
Yırtıyor kaplanın göğüs kafesini
Ansızın bir haykırış
Süresiz ve yersiz bir baş dönmesi
Yeni sindirilmiş bir acının özgürlüğe ağışı
Gibi bir baş dönmesi
Düşünüyor kaplan kendi kendine
"Acısız da pekala yaşayabilirim."
"Acısız da pekala yaşayabilirim!"
Üç öğün kaplan yiyen biriyim.