873 fotoğrafla 1 hayat

BBDO Brazil ve yönetmen Cisma tarafından oluşturulan stop-motion video, 38 milyon fotoğraf arasından seçilen 873 fotoğrafın bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş. Yaklaşık bir dakikalık video için altı aylık bir hazırlık süreci geçirilmiş.



paylaş:

7076 domino taşıyla van gogh tablosu


Domino sanatçısı FlippyCat tarafından hazırlanan ve toplamda 7076 tane domino taşı kullanılan Vincent van Gogh’un ünlü tablosu The Starry Night (Yıldızlı Gece) hiç bu kadar heyecan vermemişti. Hazırlanışından taşların düşününe kadar çekilen videoyu heyecanla izleyeceksiniz.


paylaş:

constellation


Mat beyaz tahta kalıp üzerine binlerce galvanizli çivinin çakılması ve bu çivilerin etrafından siyah bir ipliğin geçirilmesiyle meydana gelen bu sanat eserleri, daha önce Işık ve Gölge adlı çalışmasından bahsettiğimiz Kumi Yamashita’ya ait. Kendisi bu yaratıcı projeleriyle birçok ödülün de sahibi.






paylaş:

ışık ve gölge



Eğitimini ABD ve BK’de tamamlamış Japon tasarımcı Kumi Yamashita, Light & Shadow adlı çalışması için “bazen gölgeleri ışıkla şekillendirirken bazen de ışığı gölgeyle şekillendirdim” diyor. Farklı boyut ve şekildeki nesneleri ışık kaynağı önüne koyarak değişik figürler ortaya çıkaran sanatçının Işık ve Gölge adlı çalışmasını aşağıda inceleyebilirsiniz.








paylaş:

masumiyet müzesi belgeseli


Demet Haselçin’in çektiği belgesel Orhan Pamuk’un yaklaşık 12 yıllık çabasına tanıklık ediyor. Belgesel Masumiyet Müzesi’nin kuruluş hikâyesinin yanı sıra Pamuk’un kararlılığı, yaratıcılığı ve meydana gelen zorluklar üzerine de ışık tutuyor.


paylaş:

jonathan franzen'den yazmak üzerine 10 kural



Jonathan Franzen‘ın kurmaca için sıraladığı 10 kural:

1. Okuyucu bir rakip ya da bir dinleyici değildir, o bir arkadaştır.

2. Kurmaca ne tamamen yazarın kendi dehşetli macerasıdır ne de para için yapılan bir şeydir.

3. Asla “sonra” ibaresini bağlaç olarak kullanmayın, onun görevini “ve” bağlacına yükleyin. “sonra”yı kullanmak, sayfada çok fazla “ve” bağlacı olmamasını sağlamaya çalışan tembel ve kulağı hassas olmayan yazarların bulduğu yetersiz bir çözümdür.

4. Eğer birinci tekil anlatıcının sesi karşı konulmayacak derecede gerekli değilse, üçüncü tekil anlatıcıyı kullanın.

5. Araştırmalarınızla ulaştığınız bilgi, herkes tarafından ulaşılabilir bir bilgiyse araştırmanızın değeri o bilgiyle birlikte azalır.

6. En sade otobiyografiler bile saf bir yaratıcılığa ihtiyaç duyar.  Kimse Dönüşüm’den daha otobiyografik bir şey yazamaz.

7. Olayları kovalamaktansa sakince durup gözlemleyin.

8. Bir insanın çalıştığı yerdeki internet bağlantısıyla iyi bir kurmaca yaratması çok olağan birşey değildir.

9. İlgi çekici fiiller nadiren ilgi çeker.

10. Acımasız olmadan önce aşık olmalısınız.

paylaş:

cemal süreya: evlenince aşk mutlaka biter



Aşk insanın birbirini vazgeçilmez tutkusuyla istemesidir. Aşk, yasa dışıdır, gizlidir. Şiir de aşk gibi, meşru şiir yaşamaz.

Mutluluğun şiiri olmaz. Mutluluğun aşkı da olmaz. Olsa da adını başka türlü koyalım, mutluluk diyelim, karı-kocalık diyelim, dostluk diyelim. Ama aşk demeyelim.

Evlenince aşk mutlaka biter. Çünkü aşk, yanlı, ilkel bir duygudur. Sanki aşkta bir savaş hali vardır. Masallara bakın, ‘Gerdeğe girdiler ve evlendiler’ denir ve biter. Biter, çünkü aşkın anlatılacak şeyi kalmaz artık. Toplumun önüne biz beraberiz diye çıkmak, ister evlilik olsun, ister beraber yaşamak olsun, hiç fark etmez, aşk ölür.

Bir de aşkta rekabet vardır. Çoğunca rekabetten doğar aşk. Her an elinden kaçırabilecek gibiysen ona tutkun büyür. O sadece seninse, onun için de, senin için de, özellikle erkek için, aşk yavanlaşır. Evlilik ise toplumsal, kutsal bir kurumdur. Ve her kutsal kurumda olduğu gibi yalanları çok fazla. Başka dengeler yoksa, aşk bitince cinsellik de kalmaz…Bazen aşkın yansımaları kalsa bile, cinsellik biter.

Cemal Süreya
Kadınca, Mayıs 1984
paylaş:

hurdadan inek yapmak


Hurda yığını sanat eserine nasıl dönüşür? İşte bunun cevabı Miina Akkijyrkka’nın çalışmaları. Kendisi hurda halindeki araba parçalarından devasa inek figürleri yapıyor. Yaptığı işler her ne kadar ilginç olsa da aslından bu çalışmalardan daha ilginç olan kimin aklına hurdadan inek yapmak gelirdi ki sorusu.






paylaş:

binlerce çıkartma binlerce çocuğa verilirse

Bembeyaz bir oda düşünün, odanın beyaz olması gibi odada bulunan eşyaların da beyaz olduğunu hayal edin. Değişik renklerde, değişik boyutlarda binlerce çıkartmanın binlerce çocuğa/yetişkine verildiğini düşünün. Kişilerden istenilen ise diledikleri çıkartmayı dilediği yere yapıştırması. Ortaya nasıl bir iş çıkar? Sorunun yanıtı işte bu:










paylaş:

şekil olarak kelimeler

“Çocukken, harfler oyuncak gibiydi. Onlarla evler inşa eder, onları boyardık. “kurabiye” için K harfini öğrenirken kuklalarla şarkı söyler, dans ederdik. Sonra, harfler kelimelere dönüştü, kelimeler cümlelere, cümleler düşüncelere. Ardından onlarla oynamayı bıraktık, hayranlığımız bitti.” diyen Ji Lee’nin Words as Images adlı çalışmasını inceleyebilirsiniz.
İyi eğlenceler.



















kaynak
paylaş: