Karşımızda
kardeş katili Kabil, José Saramago’nun son romanı. Aslında adından dolayı biraz
tereddütle yaklaşılabilir kitaba fakat yazarın zamanında kendi hükümetince dini
eleştirdiği için bol bol sansürlendiği düşünüldüğünde en azından çok da dinsel
bir kitap olmadığı görülecektir.
Kitabın
anlattığı olay ise adem ile havva’dan tutun da ilk katil kabil’in dinlerdeki
tüm büyük olaylara parmak atması. Kitapta havva’nın nasıl yılan tarafından
kandırıldığı, nuh’un gemisinin sular üzerinde nasıl yüzdüğü vs. her şey mevcut.
Karakterler
ise tam da yazarın diline uygun ve komik. Toprakla nasıl ilgileneceğini
kestiremeyen bir adem, cennetten kovulduktan sonra acıkınca cennet kapısındaki
meleği göğüslerini göstererek ayartan bir havva, cinsel dürtüleri biraz fazla
kaçmış lilith, kendi durumu el vermeyince soyunun devam etmesi için karısının
başkalarıyla yatmasına göz yuman nuh, zamanda yolculuk yapan bir katil kabil, babasının
oğlunu kurban edecekken çocuğu kurtarıp din tarihine adını altın harflerle
yazmayı planlarken bu kurtarma işinde biraz geciken bir melek, dev bir gemiyi
dolduran hayvanlar, mikroorganizmalar…
Çoğu
Nobelli yazarlar konusunda Nobel’i hak edip etmediği tartışıla dursun José
Saramago ödülü en çok hak edenler arasında. 1998 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne
layık görülmüş yazarın ölmeden önceki son kitabı olan Kabil, Işık Ergüden
tarafından dilimize çevrilmiş ve Kırmızı Kedi Yayınevi’den çıkmış.
146
sayfalık bu eğlenceli kitap bir solukta okunan cinsten.
Arka
kapağında şöyle yazıyor:
“Gerçeğin
ironik, yalın ve dolaysız dilini kullanan Saramago bu son romanıyla bize tüm
zamanların sorusunu miras bırakmış oluyor: İnsan türü evrendekş yerini ve
varlığını hak etmiş midir?”
İyi
okumalar.