bunny munronun ölümü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bunny munronun ölümü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

bunny munro'nun ölümü | nick cave


Bunny Munro’nun Ölümü, dinlemekten bıkmadığımız sanatçı Nick Cave’in Ve Eşek Meleği Gördü adlı eserinden tam 20 yıl sonra yazdığı kitap. Siren Yayınları’ndan Avi Pardo çevirisiyle dilimize kazandırılan kitap eğlenceli üslubu, kolay okunurluğu ile kara mizah örneği. Dili ve anlattığı konu itibari ile çoğunlukla kötü eleştiriler alsa da bana kalırsa alınıp okunması gereken bir kitap. Eleştiriden kasıt aslında Nick Cave’in şarkılarını dinleyip, ilk kitabını okuyanların gözünde beklentileri karşılayamaması. İlk kitabın dil bakımından Bunny Munro’nun Ölümü’ne göre daha yapıcı olması, atmosfer bakımından daha yoğun, grotesk bir yapıyı ihtiva etmesi, aradan 20 yıl geçmesi gibi özellikler, bu kitaptan sonra yazılacak olan eserde ister istemez daha yoğun bir beklenti içerisine girilmesine sebep oluyor. Hâlbuki kitapta dil oyunlarına fazla yer verilmemesi kitabın dilini kötü anlamda etkilemez. Bir defa yeraltı edebiyatı alanındaki kitaplarımın arasına rahatlıkla koyarım.
Konu ise, Bunny Munro kozmetik malzemeler satarak geçimini kazanan bir baba. Bunny Munro Jr adında bir oğlu var. İşi aslında tam da ona göre, pazarladığı malzemeleri kadınların evlerine götürüyor, olası bir seks düşüncesi de gerçekleşirse hayır demiyor. Kendisi tam bir vajina fetişisti. Çoğu zaman kafasında hayatından geçmiş kadınların vajinalarını düşleyerek, gördüğü küçük kızların büyüdüklerinde nasıl bir vajinaya sahip olacaklarını tahmin ederek, Avril Lavigne ve Kylie Minoque’un vajinalarını belleğine çizerek zamanını harcar. İşi part-time olduğundan bir diğer sevdiği eylem olan alkolizmi yerine getirir.
Oğlu tarafından bir tanrı olarak görülen Bunny’nin tatlı ama huysuz, depresif bir karısı vardır ve karısının intiharı sonrasında kendi elleriyle kazdığı derin ve karanlık kuyuya doğru emin adımlarla yürür. Bir şekilde düşündüğünde, kendisini her ne kadar suçsuz, kimseye zararı olmayan bir pazarlamacı olarak görse de aslında ardında bir sürü kurban bırakmış ve karısının ölümüne sebep olmuştur. Bilinçli bir şekilde yapmasa da onlarca kadını taciz etmiş bir o kadarına tecavüz etmiş ve hiçbir şekilde hatasının farkına varmamıştır. Ve Bunny başlı başına berbat bir babadır.
İşler bu şekilde ilerlerken saldırgan haberleri yayılır, biri kadınlara zarar vermekte, acı çektirmekte ve tecavüz etmektedir.
Bu olayla Bunny’nin yaptığını kıyasladığımızda sadece sonuç bakımından aslında aralarında hiçbir fark yoktur. Her iki durumda kadınlar zarar görür. Lakin olayın farklı birkaç yanı vardır. Bunny bu yaptığı kötülüğün farkında değildir, içki ve uyuşturucu sonrası beyinleri morarmış kadınlarla yatmak kolaydır, zaten kendisi bu ortamların hazırlanmasında kadınlarında emeğinin olduğunu düşünmektedir, kadınlara karşı bir nefret beslemez, buna karşın saldırgan isteyerek ve duyulması için kadınlara zarar verir, yaptığının farkındadır, dikkat çekmeye çalışır, içinde nefret besler.
Ne var ki amaçlar farklı olsa da elde edilen sonuç aynıdır.
Adından da anlaşılacağı gibi Bunny’nin sonu ölüm olur, ilahi adalet ya da başka bir şey galip gelmiştir. Çoğunlukla yanlış tercihlerin neyle sonuçlanacağı, çevreye etkilerinin ne olacağı ve yanlışı yapan kişiyi nasıl etkileyeceğini anlatıldığı gibi düşünülse de belirgin bir anlatım yoktur.
Eski karısı Kylie Minogue ve Avril’li bölümler okurken güldürebiliyor. İki kadın da kitapta bir seks objesine dönüşüyor kitapta.

"Bunny, ağır çekimde, sırtüstü düşüp yatağa yığılır. Gözlerini kapatır, kamışını sıvazlayıp ünlü bir vajina hayal etmeye çalışır, fakat geçirdiği güne ait dehşet görüntüleri üşüşür zihnine – karısının morarmış yüzü, babasının hayalindeki ölümü, karısının samimi külotlarının haykıran kasıkları. Gözlerini açar, dikkatinin penceredeki parmaklığa kaydığını fark eder ve oda dönmeye başlar. Bunny, etkileyici bir irade ve alkol kaynaklı bir felç gösterisi sergileyerek, olduğu yerde kalır; o Boktan sihirli halı uçuşunda.
Bunu daha fazla katlanamayıncaya dek sürdürdükten sonra yataktan kalkar ve kafası uçmuş bir vaziyette salona döner.
Ortalığa saçılmış kendi giysilerine takılıp tökezler. Mürekkep mi bu? Giysilerine mürekkep mi dökülmüş? Kanepeye yığılıp uzaktan kumanda aletini alır ve kanal değiştirmeye başlar. Kızların canlı olarak telefonda konuştuğu bir seks kanalı bulur ve dar, ateşli, ıslak bir amcığı olan Evana adında bir doğu avrupalı kızın onu, dünya tarihinin en hazin otuzbirlerinden birini çekmeye ikna etmesine izin verir.
Ardından arkasına yaslanır ve aldığı hapların getirdiği uykuya teslim olmadan önce insanüstü bir gayretle kumandanın “off” düğmesine basıp televizyonu kapatmayı başarır. Böylece ev birkaç kısa saat boyunca sessizliğe bürünür –hayalet ya da ruh yok, zincir takırtısı yok, gaipten sesler yok– uykuda bir baba ve oğlu sadece.
Ve gece, yakında ölecek olan bir adama yakışır biçimde suskun ve saygılı."
-kitaptan bir bölüm

Post-Punk’ın efsanevi figürü Nick Cave’in ikinci ve şimdilik son kitabı her okuyucunun rafında olması gereken cinsten.
Kitabın çok hoş bir websitesi var. Kitap ve yazar hakkında bilgilerin bulunduğu sitede aynı zamanda Nick Cave’in seslendirdiği ilk 4 bölümü dinlemek de mümkün.
İyi okumalar.

Dipnot: Aslında bu kitap bizde Chris Cave gibi bir karakterin doğmasını ve bir yazı dizisi oluşturmamızı sağlamıştır. Yazı dizisindeki bölümler:

paylaş: