Peyman Moadi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Peyman Moadi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

jodaeiye nader az simin / a separation (2011)


Yönetmen: Asghar Farhadi
Senaryo: Asghar Farhadi
Oyuncular: Peyman Moadi, Leila Hatami, Sareh Bayat, Shahab Hosseini, Sarina Farhadi
Tür: Dram
Yıl: 2011
Süre: 123 dak.
Ülke: İran
Dil: Farsça
Ödül: 1 Oscar, 55 ödül, 17 adaylık


Karşımıza oturmuş bir çiftin derdini dinliyoruz ilk sahnede. Simin, kızı Termeh’in İran’da eğitimine devam etmemesi için ülkesinden gitmek isteyen bir anne. Uzun uğraşlar sonucunda adını hiç öğrenemediğimiz ülkeye aldığı vizesinin son kırk beş günü kaldığını söylüyor. Başlangıçta onunla aynı fikirde olan fakat hasta babasına bakma yükümlülüğünü içten içe yaşayan Nader ise ülkesinden ayrılamayacağının farkında, her ne kadar kızının hayatını düşünse de babasını da yok sayamıyor. Son anda varılan karar değişikliğiyle evliliklerini bitirmek için geldikleri mahkemede bize olayı anlatıyorlar. İran’da kalmak isteyen Nader’e inat Simin gitmekte ısrarlı, kocası onunla gelmek istemediği için kızını alıp gitmek istiyor. Kızın yaşı daha dolmadığı için babasının onayı olmadan annesiyle birlikte yurtdışına çıkması hukuken imkânsız. Baba da razı gelmeyince hakim koltuğundan ses geliyor ve eve uğurlanıyorlar.
Daha ilk sahnesinden aslında yönetmenin seyirciye seçme hakkı verdiği anlaşılıyor, filmin ilerleyen pek çok sahnesinde de doğru ile yanlışın, iyi ile kötünün seçimi yine seyirciye bırakılmış, sınıf farklılıklarıyla, küçük hatalarla, ufak yalanlarla büyüyen olayın içinde hüküm biz tarafından veriliyor.
Film bu ayrılık hikâyesiyle başlayadursun Alzheimer hastası baba karakteri ve Simin’in kendi anne-babasının yanına dönmesinden sonra evde kimse yokken babaya bakmak için tutulan Razieh, mevzunun katmerleşmesine sebep olan ve kargaşanın içine doğru sürüklenen bir dizi olayı körükleyenler.


Merkezdeki isim Nader’in aslında karısıyla birlikte gitmek istememesinin tek sebebi babası gibi görülse de ülkesinden kopmak istememesi de göz ardı edilemez. Kendisi prensip sahibi, hemen vazgeçen bir yapısı yok, kızı Termeh’e her zaman doğru olanı yapmasını öğütlüyor, hatta bu yaptığından ceza bile alsa yolundan dönmemesini söylüyor. Karısına karşı herhangi bir sevgi gösterisinde bulunmasa bile onu sevdiği belli, kızının onunla birlikte gitmemesindeki bir neden de onu aldığı karardan caydırabilmek.
Termeh babasıyla kalmayı tercih ediyor, annesiyle giderse bu ayrılık hikayesinin sonunu daha çabuk getireceğini düşünüyor.
Alzheimer hastası babaya bakmak için tutulan Razieh, kocasının işten kovulduktan sonra yeni bir iş bulamamasıyla evi geçindirme yükümlülüğünü devralan küçük bir kız çocuğu annesi, aileye gelecek olan ve ardından daha da geçim sıkıntısına girmelerine yol açacak bebeği de karnında taşıyor. Dinine bağlı biri. Simin’in bir tanıdığı üzerine eve gelip işi kabul ediyor, kendi çocuğunu da yanında getiriyor. Bekâr bir adamın evinde onun babasına bakan Razieh, bu durumu kocasına söylemek istemiyor.
Alzheimer hastası adam altına işeyince Razieh ne yapacağını bilemiyor, yaşlı adamı banyoya götürüp temizlenmesini söylüyor lakin adamın pantolonunu indirecek hali bile yok. Dini yönden uygun olup olmadığını öğrenmek için bir numara çevirip mevzu neyse aktarıyor. Durumun aciliyetinin sorgulandığı bir telefon konuşmasından sonra banyoya girip yaşlı adamı temizliyor. Kızı bu durum karşısında olayı babasına söylemeyeceğini söylüyor. Nader eve geldiğinde işin ağır geldiğini belirtip günün parasını istiyor. Onu zor durumda bıraktığını söyleyen Nader’e karşı kadın bu kez kocasının işi yapabileceğini söylüyor.

Hodjat diğer gün Nader’in yanına uğrayıp durumu konuşuyorlar. Adamın geleceği gün yine Razieh gelince aslında kocasının bulunduğu durumdan daha da kötü bir hale doğru sürüklendiği anlaşılıyor. Borç içindedir, alacakları tarafından sıkıştırılmaktadır, iş bulamamanın stresi… Asabi bir kişiliğe sahip olduğunu her fırsatta söylüyor.
İlerleyen gün eve erken gelen Termeh ve babası kapının kilitli olduğunu görüyorlar, arabadan anahtarını alıp içeri giren Nader, hasta babasını yerde yatar halde görüyor, babasının elinin yatağa bağlanmış olduğunu görüyor ve telaşa kapılıyor. Bir süre sonra babasının hala hayatta olduğunu anlıyor. Nasıl böyle bir şeyin gerçekleştiğini anlayamayan Nader, çekmecedeki paranın da gittiğini söylüyor. Ardından eve gelen Razieh ve kızı, duruma pek anlam veremeyerek açıklamada bulunmaya çalışıyor. Acil çıkması gerektiğini söyleyip, kendisine zarar vermemesi için hasta adamı bağladığını anlatmaya çalışıyor. Ardından gelen hırsızlık suçlamasıyla da olay daha da büyüyüp kapı dışarı atılıyor. Kapının kapanmasıyla dışarıdan gelen sese çıkıp bakan Termeh kadının merdivenlerden kaydığını görüyor.

Olayın hacmi daha da genişlemeye devam ederken Simin’den kadının hastanede olduğunu ve bebeğini düşürdüğünü öğreniyor. Çocuk katili olarak suçlanan Nader ise durumu kotarmak için olanları anlatmaya çalışıyor.
Bu sahnelerden sonra çığırından çıkan hikâyede seyirci yargıç koltuğuna geçmiş bulunuyor. Ortada bebeğini kaybetmiş Razieh, tüm sorunları yetmezmiş gibi bir de bebeğinin ölümüyle iyice sinirlenen Hodjat, kadının hamile olduğunu bilmediğini söyleyerek hakkını savunmaya çalışan Nader, aldığı karardan ötürü ailenin iyice çökmesiyle suçlanmış Simin ve arada kalmış iki çocuk…
Bambaşka bir film Bir Ayrılık, güzel bir öyküyü anlatmayan, arada kalmanın ne demek olduğunu köküne kadar hissettiren, insanlara sadece kendi gördüklerimizle kılıf giydirmemizin yanlışını, önyargının doğuracağı sonuçları şamar gibi suratımıza vuran, alt ve üst sınıfın birbirini nasıl da suçladığını açığa vuran bir yapım. Kolay değil, sonuna kadar zoru seçen bir film. Katıldığı festivallerden kucak dolusu ödüllerle başarısını taçlandıran, çekildiği yılın en iyi filmlerinden biri, belki de en iyisi.
İyi seyirler.


filmin fragmanı
paylaş: