Yönetmen:
Duncan Jones
Sam Bell adındaki astronot, yakın bir gelecekte
dünyanın enerji ihtiyacını gidermek için kullanılan Helium-3 adındaki maddeyi
çıkarmak için üç yıllığına, bu maddenin bolca bulunduğu Ay’a gönderilir. Bu süre
zarfında Sam’e arkadaşlık edecek, çoğunlukla onun derdini dinleyecek, bulunduğu
ruh haline göre ona yol göstermeye çalışacak tek varlık ise onunla birlikte
gemide bulunan Gerty isimli robot. Koskocaman boşlukta küçük bir bedenin
istediği zaman evine dönememesi gibi zorlu bir süreci anlatan film, dar bir yere
sıkışma hissinden çok farklı bir boyutta yalnızlığı anlatıyor aslında. Sam,
içinde bulunduğu ruhsal durumu bir nevi duvara çizdiği suratlar ile bizlere
aktarırken Kevin Spacey’in sesini dinlediğimiz Gerty ise bu durum karşısında
belirli yüz ifadelerine bürünüyor.
Senaryo:
Duncan Jones (öykü), Nathan Parker
Oyuncular:
Sam Rockwell, Kevin Spacey (ses)
Tür:
Dram | Bilim-kurgu
Yıl:
2009
Süre:
97 dak.
Ülke:
Birleşik Krallık
Dil:
İngilizce
Bir süre sonra gemide gerçekleşen aksaklık nedeniyle
dünya ile kurulan iletişimde sıkıntılar çıkınca karısıyla olan bağı giderek
azalıyor Sam’in. Görüntülü konuşmak artık bir hayal oluyor ve onun bu esnada
kendini avutma yönteminde hammadde önceden kaydedilen konuşmalar oluyor. Uzun bir
süre sonra da bedeni ve ruhu bu sıkıntılara dayanamayıp reaksiyon vermeye
başlıyor. Delirme aşamasına yavaş yavaş gelirken sanrılar görmeye başlıyor, baş
ağrıları çekiyor ve burun kanaması geçiriyor.
Yine bu sanrıların sürdüğü bir zamanda Helium-3 toplama
aşamasında aracını çarpıyor ve bilincini yitiriyor. Bir süre sonra merkezde
kendine geldiğinde kendisinin üç yıl önceki haliyle karşılaşıyor. Ortada bir
klonlanma mevzusunun olduğu ise bu dakikalarda tümüyle fark ediliyor. Bundan sonraki
vakitte ise Sam ve kolonunun aralarındaki ilişki ve durumu kotarma çabalarını
izliyoruz.
Çok da mesaj verme kaygısı gütmeyen Moon, diğer
bilim-kurgu filmlerinden farklı. Neticede ortada yoğun bir aksiyon olmasını
beklerken olabildiğince sessiz ve kendi halimde ilerliyor kendisi. Gerty’i
saymazsak ortada sadece bir karakterin olması da aslında zoru başarmak gibi bir
şey. Tek başına sahnelenen bir tiyatroda oyunculuğun ne kadar iyi olduğunu
söylemeye de gerek yok. Ama sizin istediğiniz alışılagelmiş bir uzay filmi ise
bu film hiç de size göre değil.
Söylemek çok da gerekli midir bilmiyorum ama filmin
yönetmeni David Bowie’nin oğlu Duncan Jones ve film yönetmenin ilk uzun
metrajlı filmi. Moon, BAFTA film ödülü sahibi aynı zamanda katıldığı film
festivallerinden de ödüllerle dönen bir başarıya sahip.
Fragmanı buradan izleyebilirsiniz.